bodrum anlamı İng. cellar Alm.Keller Fr. cave
(Mimarlık) Evlerde yer katının Altında, toprak düzeyinin aşağısında bulunan bölüm.

Bodrum anlamı
öz. is. (bo'drum) Muğla iline bağlı ilçelerden biri.

bodrum anlamı
is. Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bölümü: "Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla Tam bir konak yavrusudur." -T. Buğra.

bodrum anlamı
isim
1) basement
2) cellar
3) cellarage
4) halicarnassus

bodrum anlamı Rum.bodrum
Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bölümü: § "Öyle ise bu bodruma niçin geldiniz?" -Peyami Safa, Yalnızız, 220. § "Sofra'nın ta bir köşesinde bodrumun havasızlığından ve izansızların mübahesatından bunalarak yüzünü koluna dayamış..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 207. § "Tam bu sırada bodruma inen merdivenin üstünde bir gölge görünüp kayboldu." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 91. § "Bodrumun her hücresi önünde bir kere duruluyor ve içinde yatan şanlı ölülere dair verilen malumat ısmarlama bir alaka ile dinleniyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 56. § "Gözlerini açınca, kendini o yarı bodrum katının banyosunda, buz gibi bir betonun üstün de bulmuş." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 216. § "bodrum. Yer altında olan büyük kemerli mahzen, zindan." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "Altındaki bodrumun kapısını da üstüme kapadılar." -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 18.