Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

ağırlaştırıcı ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

ağırlaştırıcı anlamı
sf. Ağırlaşmasını sağlayan (şey).

"ağırlaştırıcı" için örnek kullanımlar

Maddesindeki propaganda suçlarıyla ilgili bırakın rahatlamayı daha da ağırlaştırıcı bazı unsurlar olduğunu gördük.
Article propaganda that some elements of crimes leave the relief we saw even more aggravating.
Kaynak: haber3.com
Tasarısının düşünce özgürlüğü konusunda ağırlaştırıcı hükümler getirdiğini öne süren Kaplan, Terörle Mücadele Kanunu'nun 6.
Suggesting that brought about the freedom of expression provisions of the Draft aggravating Kaplan, Prevention of Terrorism Act 6
Kaynak: cnnturk.com
Konvansiyonel yağma (m.148) suçundan farklı olarak nitelikli yağma suçunun oluşması fiilin ağırlaştırıcı kabul edilen bir eşya ile (ör:
Kaynak: Nitelikli yağma
Birçok ülkede öldürücü bir silahla müessir fiile teşebbüs ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilir. Türk Ceza Kanunu (TCK) müessir fiilleri
Kaynak: Müessir fiil
Belediye nizamlarınca ekmek hamuruna ağırlaştırıcı (alçı , kil , kemik unu vb.) kabartıcı, bozuk unları ıslah edici (bakır ve çinko
Kaynak: Ekmek
suçlar için de ağırlaştırıcı neden olarak getirilmiştir. Ayrıca ceza kanununun 243'üncü maddesinde bilişim suçları ile ilgili yaptırımlar
Kaynak: Bilişim suçları
Dış tehdidin etkisi, yolsuzluk, mezar soygunculuğu ve sivil huzursuzluk gibi iç sorunları ağırlaştırıcı yönde oldu. Teb'deki Amon tapınak
Kaynak: Antik Mısır

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.