bucak ne demek?
- 8 sözlük, 22 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
bucak anlamı Osm. nahiye Fr.commune
(coğrafya)
(coğrafya)
BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü
bucak anlamı
Sarayda padişah çocuklarının oturmaları için ayrılmış bölüm.
Sarayda padişah çocuklarının oturmaları için ayrılmış bölüm.
bucak anlamı Osm. Nahiye
türkiye'nin yönetim örgütünde en küçük yönetim bölgesi.
türkiye'nin yönetim örgütünde en küçük yönetim bölgesi.
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
bucak anlamı
(I) Oda, salon ve ahırın köşe kısımları. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
(I) Oda, salon ve ahırın köşe kısımları. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
bucak anlamı
(II) 1. Halı köşelerindeki motifler. (Yenikent *Aksaray -Niğde) 2. Evlerde oda, salon ve ahırın köşe kısmı. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
(II) 1. Halı köşelerindeki motifler. (Yenikent *Aksaray -Niğde) 2. Evlerde oda, salon ve ahırın köşe kısmı. (Yenikent *Aksaray -Niğde)
Güncel Türkçe Sözlük
Bucak, -k'ı anlamı
öz. is. (bucağı) Burdur iline bağlı ilçelerden biri.
öz. is. (bucağı) Burdur iline bağlı ilçelerden biri.
bucak, -ğı anlamı
is. 1. Kenar, köşe, yer: "Bunlardan sonra köşede, bucakta, kendi âleminde yaşayan Türkler vardı." -Y. K. Beyatlı. 2. esk. İlçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye.
is. 1. Kenar, köşe, yer: "Bunlardan sonra köşede, bucakta, kendi âleminde yaşayan Türkler vardı." -Y. K. Beyatlı. 2. esk. İlçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye.
Kişi Adları Sözlüğü
Bucak anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Gizli veya uzak bir köşe, kuytu yer. 2. Irmak kıyılarındaki kumluk, çalılık yerler. 3. Dağ tepesi.
Cinsiyet: Erkek
1. Gizli veya uzak bir köşe, kuytu yer. 2. Irmak kıyılarındaki kumluk, çalılık yerler. 3. Dağ tepesi.
Türkçe - İngilizce
bucak anlamı
isim
1) district
2) township
3) burg
4) corner
isim
1) district
2) township
3) burg
4) corner
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
bucak anlamı
1. Köşe, bucak, uç, açı. 2. Kenar, yakın yer.
1. Köşe, bucak, uç, açı. 2. Kenar, yakın yer.
bucak anlamı
Yörüklerin, sıcaktan korumak için yoğurt, yağ tuluklarını koydukları yer.
Yörüklerin, sıcaktan korumak için yoğurt, yağ tuluklarını koydukları yer.
Çapal *Dinar -Afyon
Çukurkuyu, Kızılca, Zengin *Bor -Niğde
bucak anlamı
Köy evlerinde, ocağın her iki tarafındaki oturulacak yerler, ocak yanı.
Köy evlerinde, ocağın her iki tarafındaki oturulacak yerler, ocak yanı.
Güney *Yeşilova, Anbarcık *Gölhisar -Burdur
Bereketli *Tavas, Oğuz *Acıpayam -Denizli
Tepe *Seben -Bolu
-Sinop
-Samsun
-Van
Azaplı, *Kadirli, Kapıköy -Adana
bucak anlamı
1. Memleket. 2. Semt, mahalle. 3. Taraf, öte, uzak. 4. Dağ eteği. 5. Dağ tepesi, doruğu. 6. Çay, ırmak kıyılarındaki tarla ile su arasındaki çayır, sazlık, çalılık yer. 7. Irmak kenarı, sahil.
1. Memleket. 2. Semt, mahalle. 3. Taraf, öte, uzak. 4. Dağ eteği. 5. Dağ tepesi, doruğu. 6. Çay, ırmak kıyılarındaki tarla ile su arasındaki çayır, sazlık, çalılık yer. 7. Irmak kenarı, sahil.
bucak anlamı
1. Dolap. 2. Odun dolabı. 3. bakınız» bucaklık(I).
1. Dolap. 2. Odun dolabı. 3. bakınız» bucaklık(I).
bucak anlamı
Raf.
Raf.
Saldaca *Mesudiye -Giresun
bucak anlamı
1. Çakı. 2. Bıçak.
1. Çakı. 2. Bıçak.
bucak anlamı
Yan, kıyı, yaka: Irmân öte bucâna geçtim.
Yan, kıyı, yaka: Irmân öte bucâna geçtim.
Afşar, Pazarören *Pınarbaşı Kayseri
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Bucak anlamı
Adana ili, Karaisalı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Adana ili, Karaisalı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bucak anlamı
Denizli ili, Işıklı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Denizli ili, Işıklı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bucak anlamı
İzmir ili, Birgi bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
İzmir ili, Birgi bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bucak anlamı
Rize ili, Pazar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Rize ili, Pazar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Bucak anlamı
Sinop ili, Dikmen ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sinop ili, Dikmen ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
bucak eş anlamlısı
kenar
is. 1. Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka: "O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi." -O. V. Kanık. 2. Bir şeyi çevreleyen çizgi. 3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri: Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade. 4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer: "Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar." -M. Ş. Esendal. 5. Yan. 6. mat. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri: Bir üçgenin kenarları.
is. 1. Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka: "O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi." -O. V. Kanık. 2. Bir şeyi çevreleyen çizgi. 3. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri: Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade. 4. Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer: "Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar." -M. Ş. Esendal. 5. Yan. 6. mat. Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri: Bir üçgenin kenarları.
köşe
is. 1. Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye: Kutunun sivri köşesi. 2. İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer: "Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı." -P. Safa. 3. İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer: "Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi." -Ö. Seyfettin. 4. Bölüm, yer veya yan: "Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor." -Y. K. Beyatlı. 5. mec. Kuytu, tenha veya ücra yer. 6. mec. Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer: "İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek." -R. H. Karay. 7. sp. Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner.
is. 1. Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye: Kutunun sivri köşesi. 2. İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer: "Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı." -P. Safa. 3. İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer: "Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi." -Ö. Seyfettin. 4. Bölüm, yer veya yan: "Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor." -Y. K. Beyatlı. 5. mec. Kuytu, tenha veya ücra yer. 6. mec. Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer: "İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek." -R. H. Karay. 7. sp. Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner.
nahiye
is. (na:hiye) 1. Bucak: "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Bölge.
is. (na:hiye) 1. Bucak: "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. Bölge.
yer
is. 1. gök b. Dünya. 2. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân: "İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" -M. Ş. Esendal. 3. Gezinilen, ayakla basılan taban: "Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." -H. Taner. 4. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge: "Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." -R. N. Güntekin. 5. Durum, konum, vaziyet: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. 6. Ülke. 7. Görev, makam: "Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" -M. Ş. Esendal. 8. Önem: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. 9. İz. 10. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar. 11. Ekime elverişli toprak parçası, arazi: Çorak yerde ot bitmez. 12. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal: Toplantı yeri. Kaza yeri. 13. Otel, motel vb.nde kalınacak oda: Yeriniz var mı? 14. Sinema ve tiyatroda veya taşıtlarda oturulacak koltuk, sandalye: "Ön tarafta bir yer bulup oturunca kurnazlığına pek sevindi." -H. Taner. 15. mec. Durum, konum: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
is. 1. gök b. Dünya. 2. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân: "İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" -M. Ş. Esendal. 3. Gezinilen, ayakla basılan taban: "Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu." -H. Taner. 4. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge: "Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır." -R. N. Güntekin. 5. Durum, konum, vaziyet: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir. 6. Ülke. 7. Görev, makam: "Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?" -M. Ş. Esendal. 8. Önem: Uçağın yurt savunmasındaki yeri. 9. İz. 10. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar. 11. Ekime elverişli toprak parçası, arazi: Çorak yerde ot bitmez. 12. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal: Toplantı yeri. Kaza yeri. 13. Otel, motel vb.nde kalınacak oda: Yeriniz var mı? 14. Sinema ve tiyatroda veya taşıtlarda oturulacak koltuk, sandalye: "Ön tarafta bir yer bulup oturunca kurnazlığına pek sevindi." -H. Taner. 15. mec. Durum, konum: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
"bucak" için örnek kullanımlar
Bucak ilçesinde mermer atıklarını değerlendirecek fabrika kurulacak.
Marble factory waste in the district will be established to assess parish.
Kaynak: haberler.comSeminerlere Burdur, Bucak, Isparta'dan yoğun bir katılım gerçekleşti.
Seminars, Burdur, Parish, was an intense participation Isparta.
Kaynak: yeniasya.com.trŞükür'e, belediye ziyaretinde Bucak'ın meşhur salebi ikram edildi.
Şükür'e, municipal districts ve 's famous sahlep were served.
Kaynak: haberler.comBucak, aşağıdaki anlamlara gelebilir: Bucak eskiden Osmanlı döneminde ilçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye
Kaynak: Bucak
Kaynak: Bucak
Bucak, Burdur ilinin 44 km uzağındaki ilçesidir. Burdur-Antalya Karayolunun 44. kilometresinde bulunan Bucak, doğuda Sütçüler , güneyde
Kaynak: Bucak, Burdur
Kaynak: Bucak, Burdur
Bucak, Sinop ilinin Dikmen ilçesine bağlı bir köy dür. Bucak köyünün diğer bir ismi de "Serbest köyü"dür. Gelenek olarak köyde Ağustos
Kaynak: Bucak, Dikmen
Kaynak: Bucak, Dikmen
Bucak, Rize ilinin Pazar ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Bucak, Pazar
Kaynak: Bucak, Pazar
Bucak, Adana ilinin Karaisalı ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün çoğunluğu Türkmendır, yarısı Karakeçili yörüklerinden, dığer
Kaynak: Bucak, Karaisalı
Kaynak: Bucak, Karaisalı
Sedat Edip Bucak (31 Ekim 1960; Siverek, Şanlıurfa ), eski Türk milletvekili. 19. ve 20. dönem Şanlıurfa DYP Milletvekili. Annesi
Kaynak: Sedat Edip Bucak
Kaynak: Sedat Edip Bucak
Kızılkaya, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir belde dir. Tarihçe: Beldenin adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Kızılkaya, Bucak
Kaynak: Kızılkaya, Bucak
Karapınar, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün ilk yerleşim yeri bugünkü kızılsu barajı havzasında yerleşkesi
Kaynak: Karapınar, Bucak
Kaynak: Karapınar, Bucak
Karaseki, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Karaseki, Bucak
Kaynak: Karaseki, Bucak
Kestel, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe Köyün adı Büyük iskender zamanına kadar dayanmaktadır. Köyün kuzey
Kaynak: Kestel, Bucak
Kaynak: Kestel, Bucak
Kuşbaba, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Kültür: Köyün gelenek , görenek ve yemek leri hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Kuşbaba, Bucak
Kaynak: Kuşbaba, Bucak
Kızıllı, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Kızıllı, Bucak
Kaynak: Kızıllı, Bucak
Kargı, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Kargı, Bucak
Kaynak: Kargı, Bucak
Karacaören, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Karacaören, Bucak
Kaynak: Karacaören, Bucak
Heybeli, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Heybeli, Bucak
Kaynak: Heybeli, Bucak
Kızılcaağaç, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.
Kaynak: Kızılcaağaç, Bucak
Kaynak: Kızılcaağaç, Bucak
Keçili, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: Adını bir keçinin kayalar arasından su bulmasından almıştır.
Kaynak: Keçili, Bucak
Kaynak: Keçili, Bucak
Karaaliler, Burdur ilinin Bucak ilçesine bağlı bir köy dür. Tarihçe: KÖY;YÖRÜK-TÜRKMEN'LERDEN OLUP,ÜÇ KARDEŞTEN BİRİNİN ADINI ALMIŞTIR.
Kaynak: Karaaliler, Bucak
Kaynak: Karaaliler, Bucak
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
