büküntü anlamı is. 1. Bükme sonucu oluşan biçim veya iz. 2. Bağırsakta olan ağrı. 3. hlk. Dönemeç, viraj.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
büküntü anlamı Köşe, açı.
*Bünyan -Kayseri
büküntü eş anlamlısı
dönemeç is. 1. Bir yolun yön değiştirdiği yer, viraj: "Saffet Bey ilk dönemeci döner dönmez, yamağın eline cep saatimi tutuşturup şiddetli emir verdim." -A. Gündüz. 2. mec. Bir durum, tutum, davranış ve düşüncedeki aşama.
viraj is. Dönemeç: "Virajları benim gibi son vitesle dönen bir ikincisi daha yoktu piyasada." -N. Hikmet.
"büküntü" için örnek kullanımlar
Bük kelimesi derelerin büküntü yerleri, dere kenarında verimli tarlalar, düz ve büyük toprak parçası gibi anlamlar ifade etmektedir Kaynak:Umutbükü, Yağlıdere