Hakikaten ve
büsbütün bir değişim mümkün mü biz faniler için?
Is it possible to change and we are indeed completely for mortals?
Kaynak: haberturk.comTabii bu kimin sızdırdığı sorusunu
büsbütün önemsiz kılmaz.
Of course, this does not make junk altogether the question of who leaked.
Kaynak: t24.com.trHele iki sene süren hastalığında bu durum
büsbütün pekişti.
Especially in this situation altogether two-year disease strengthened.
Kaynak: gercekgundem.comBüsbütün ahiret ehli Yeni Said olarak dünyadan elimi çektim.
I pulled my hand completely around the world as the New Said the people of the Hereafter.
Kaynak: risalehaber.com Tariz, sözün ya da kavramın gerçek ve mecazlı anlamı dışında
büsbütün tersini kastetmektir. Tarizde mecaz-ı mürsel ve kinaye deki ilgiler
Kaynak: Tarizgelirlerinde en yüksek oranda olduğunu, muhtelit gelirlerde devamlılığın azaldığını, emek gelirlerinde ise
büsbütün düştüğünü iddia etmektedirler.
Kaynak: Ayırma TeorisiÖğrendiğinin, gördüğünün, duyduğunun, inandığının hepsini birden
büsbütün silerek, her şeyden kuşkulanmaya başladı. Yalnız tek bir şeyden
Kaynak: René DescartesFikirleri politik yazında olduğu gibi yaygın düşünüşte de giderek
büsbütün olumsuz ve ilkesiz bir politik hırsın anlatımı olarak görüldü
Kaynak: Niccolò Machiavelliİşi
büsbütün başkadır. Salgısının önemi büyüktür. Bez mercimek büyüklük ve biçimindedir. Sayış dört kadardır. Paratiroidler kalsium
Kaynak: Endokrin sistemBir başka ifade ile
büsbütün yalnız durmak, biri ile tenhaca konuşmak üzere yalnız kalıp kimseyi içeri almamaktır. Halvete girmek, ibadet
Kaynak: HalvetTroya prensi Hektor'dan olan oğlu da Yunanlılar tarafından öldürülmüş, bahtsızlığını
büsbütün artırmıştı. Troya'ya giren Yunanlılar, sağ
Kaynak: AndromahiSchleiermacher ve Görres 'in etkileri, ondaki bu eğilimi
büsbütün güçlendirdi ve böylece Eichendoff, "romantik okulun son şövalyesi" unvanını aldı.
Kaynak: Joseph Freiherr von EichendorffAğa olduktan sonra bu işe
büsbütün hız verdi. Kendisi de Yeniçeri Ocaği'nın artık işe yaramaz hale geldiği, hatta zararlı olduğu
Kaynak: Ağa Hüseyin Paşaİstanbul ). 1219 'da kurulan bir latin patrikliği, 19. yüzyıl da salt onursal bir unvan haline haline geldi ve 1964 'te
büsbütün kaldırıldı.
Kaynak: İskenderiye Latin PatrikhanesiAncak bu değişim kadırganın değerini
büsbütün yok etmedi. Daha 1.5 yüzyıl kadırga savaş donanmalarında kullanıldı. Kadırganın kalyona karşı
Kaynak: KuadriremÖrneğin söz konusu olan sorundan
büsbütün başka bir sorunu tanıtlamak, tanıtlanması gerekeni kendisiyle tanıtlamak, eksik tümevarım yapmak
Kaynak: BilgicilikYaşatılan Latin edebiyatı neredeyse
büsbütün Klasik Latince den ve yapay, oldukça üsluplaştırılmış gösterişli bir edebi dil den oluşsa da
Kaynak: Roma CumhuriyetiHele adı Hatti olan kavmi "Proto-Hatti" diye anmak
büsbütün anlamsızdır. Ancak kültürel açıdan bakitığımızda Anadolu Hatti sanatının
Kaynak: HattiBu arada ilk olarak Ruh özdeğin dışına çekilerek ondan
büsbütün ayrı bir şey olduğu ortaya atıldı. Ne varki bu savı ortaya atanda
Kaynak: TinselAncak bir vahşinin dinini
büsbütün terk ederek birey olabileceğini düşünür. Gerçekten de, Cuma o dönem edebiyatındaki hikâyelerde bir
Kaynak: Robinson Crusoe (kitap)karşılaştığı sorunlar, yazarın sonunda Jean Santeuil yi 1897'de ilerletmeyi bırakmasına, 1899'da çalışmayı
büsbütün rafa kaldırmasına neden oldu.
Kaynak: Marcel ProustDaha sonraki devirlerde dîvân toplantıları,
büsbütün terk edilerek işlerin halli sadrazam dîvânına bırakılıp, padişahların iradeleri
Kaynak: Divan (siyaset)Notlar ve referanslar: 19 Yeryüzü
büsbütün çatlayıp yarılacak,: Sarsıldıkça sarsılacak.: 20 Dünya sarhoş gibi yalpalayacak,: Bir kulübe gibi
Kaynak: Armageddon