Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

bütünleyici ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü

bütünleyici anlamı Fr. supplétif
Çekimi eksikli olan ( Fran. aller fiili gibi ) fiillerde yer dolduran (je vais, tu vas, il va) kabilinden şekillere denir. Dilimizde olmak fiili bazı zaman şekillerinde imek fiilinin bütünleyicisi olur.

Güncel Türkçe Sözlük

bütünleyici anlamı
sf. Bütünleme işini yapan (kimse).

"bütünleyici" için örnek kullanımlar

İçeriği dolu dolu, bütünleyici, kavrayıcı, kucaklayıcı bir konuşma.
Contents of a full, integral, grasping, embracing a conversation.
Kaynak: haber7.com
İçeriği dolu dolu, bütünleyici, kavrayıcı, kucaklayıcı bir konuşma'' ifadesini kullandı.
Contents of a full, integral, grasping, embracing'' he said in a speech.
Kaynak: aa.com.tr
Okullar arası böylesi işbirliklerinin ne denli bütünleyici ve etkili olduğunu bu panelde gördük.
Such an integral and effective partnerships between schools is how we saw this panel.
Kaynak: gunaydinaliaga.com
Böyle bakıldığında sevgililer gününün daha kapsayıcı, daha evrensel ve bütünleyici olduğunu düşünüyorum.
Seen this way, a more comprehensive valentine's day, think it is more universal and integral.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
edilmektedir. İmam ın, özellikle cemaate yüksekçe bir yerden hitap edebilmesi için merdivenli biçimde tasarlanmış cami içi bütünleyici yapıdır.
Kaynak: Minber
Anarko-feministler ataerkillik ve maşizm ile savaşımın sınıf çatışmalarının ve devlete yönelik anarşist mücadelenin bütünleyici bir
Kaynak: Anarka-feminizm
İkona, ayin düzeninin bütünleyici bir parçasını oluşturur. Dinsel sanatın ürünü değildir. Simgeciliğe dayanır ve tinsel bir din görüşünü
Kaynak: İkon (din)
Tuina Geleneksel Çin Tıbbı nın bütünleyici bir parçasıdır. Bedenin akupunktur meridyen ve noktaları gözönüne alınarak uygulanan bir
Kaynak: Tuina
İnsanlar bu dünya üzerinde başlangıçta bütünleyici olarak ve zaman zaman dil aracılığıyla anlaşmıştır, hatta dil ile iç içe yaşamıştır.
Kaynak: Dil (filoloji)
yüzyılın başlarında birçok bütünleyici değişiklikler uygulamaya konmuştur. Halk Okullarının Amacı: Demokratik ve bağımsız bir toplum
Kaynak: Danimarka Eğitim Sistemi
öte, daha çok değişimi vurgulamak istemez. Değişim ; toplumsal sistemi, parçalar arasındaki bütünleyici ahengi yıpratabilir hatta bozabilir.
Kaynak: Yapısal işlevselcilik
yaklaşımı, bireyin gelişimini ve işlevselliğini anlayabilmek için farklı disiplinlerin katılımı ile daha geniş, bütünleyici bir çerçeve sunmaktadır
Kaynak: Psikopatoloji
(Ekzositoz ) veya hücre içi kullanım için paketlenmesinde, türlerine göre ayrılmasında ve modifiye edilmesinde bütünleyici bir göreve sahiptir.
Kaynak: Golgi aygıtı
Dünyada bir çok hastane reiki uygulamayı bütünleyici tedavi olarak kabul etmektedir. Reiki'nin evrensel bir enerji olduğu söylenmektedir
Kaynak: Reiki
duşlama, püskürtme) uygulanması ile kazanılan dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği bütünleyici terapi anlamında kullanılmaktadır.-
Kaynak: Spa
oynuyorlarmışçasına bütünleyici birleşime (Nsetminus C) karşı oynandığını varsayan von Neumann ve Morgenstern 'in ufuk açan kitabındadır.
Kaynak: Oyun kuramı
Geminin kendisi, bütünleyici parçalar ve aksi kararlaştırılmadıkça eklentiler. 2. Kira ve navlun gelirleri. 3. Sigorta tazminatı.
Kaynak: Deniz ticareti hukuku
Yupikleri de içine alan bütünleyici adlandırma olarak "Eskimo" adından kaçınılarak Inuit-Yupik ya da Inuit/Yupik biçiminde bir ikili
Kaynak: Eskimo halkları

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.