Ruhumun diğer yarısı; Kaç kişiye nasip olur bu
bütünlük duygusu?
The other half of my soul, this is how many people will be bestowed a sense of integrity?
Kaynak: blog.milliyet.com.trAnlayışla ve bir
bütünlük içinde davranışlarınızı ayarlayın.
Set in a holistic understanding and behavior.
Kaynak: haberler.comKendini yarım hisseder.
Bütünlük duygusunu yaşama arzusu ile yanar.
Self-half feels. Sense of integrity with a desire to live on.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu
bütünlük, insan neslinin devamını sağlayan kutsal bir olgudur.
This integration is a sacred phenomenon in the continuation of the human race.
Kaynak: gundemkibris.comKriptografi, gizlilik, kimlik denetimi,
bütünlük gibi bilgi güvenliği kavramlarını sağlamak için çalışan matematik sel yöntemler bütünüdür
Kaynak: KriptografiYapısal programlama, programlama dilleri kullanılarak yazılan, mantıksal
bütünlük gösteren bloklara (bölümlere) bölünebilirler.
Kaynak: Yapısal programlamaBu
bütünlük (veya diğer bir deyişle "grup"), çevresinden yoğunluk olarak farklılaşmasına ve bu sayede kolayca tanımlanabilmesine rağmen,
Kaynak: HeterojenAnekdot (anecdote), Bir edebî eserde anlatılan olayın başlı başına ayrı bir
bütünlük gösteren parçasıdır. Kısa öykü, fıkra, menkıbe
Kaynak: AnekdotHep O Şarkı, Yakup Kadri 'nin son romanıdır ama romanlarının taşıdığı zamansal
bütünlük bakımından zincir romanlarından ilki olarak
Kaynak: Hep O Şarkıüniter yapılı devletlerde genel idare sınıfı ile yerinden yönetim alanı arasında idari açıdan
bütünlük sağlamaya yarayan denetim mekanizmasıdır.
Kaynak: İdari vesayetMarksizm bir öğreti olarak siyasal, ekonomik ve felsefi bir
bütünlük içerir. Marksizm, ideolojik alanda esas olarak sınıflar savaşımı
Kaynak: MarksizmDilsel olarak bir
bütünlük göstermezler, ancak tüm Çin 'de kullanılan Çin yazısı tarih boyunca kültürel ve siyasal birliğin temelini
Kaynak: Han Ulususağlandığı, bilgilerin
bütünlük içerisinde tutulabildiği ve birden fazla kullanıcıya aynı anda bilgiye erişim imkanının sağlandığı programlardır.
Kaynak: VeritabanıBaşka bir anlatımla kötülük ten, kavga lardan, savaş lardan kurtuluş, uyum , birlik,
bütünlük, sukunet, sessizlik, huzur içinde yaşamak
Kaynak: Barışkarmaşık bir karşılıklı etkileşim sistemi içinde bir araya gelerek bir
bütünlük oluşturduğunu ileri süren ekolojik bir kuram ya da hipotezdir.
Kaynak: Gaia Hipoteziyaklaşılmakta örneğin, eski bir kentten bu kentin en yalın evine kadar uzanan bir
bütünlük duygusu içinde yapılan değerlendirmeler yapılmktadır.
Kaynak: Erken dönem Anadolu Türk mimarisiBu radikallik aslında bir tepkidir ve çağın toplumsal olaylarıyla bir
bütünlük içindedir. Ayrıca Nico ve The Velvet Underground 'ı Andy
Kaynak: Andy WarholBu
bütünlük (veya diğer bir deyişle "grup"), aynı/yakın değerlere sahip olup, çevresinden yoğunluk olarak farklılaşır ve bu sayede kolayca
Kaynak: HomojenCallao Lima ile beraber kentsel bir
bütünlük oluşturmasına rağmen politik olarak Peru'nun ayrı bir bölgesidir. Callao Bölgesi'nin altı
Kaynak: Callao