bedava sf. (beda:va) 1. Karşılıksız, parasız, emeksiz, caba:
"Muharebe içinde herkese bedava şeker, pirinç, bulgur dağıtmış." -Ö. Seyfettin. 2. Çok ucuz. 3.
zf. Herhangi bir bedel ödemeden:
"Bedava yaşıyoruz bedava / Hava bedava, bulut bedava / Dere tepe bedava" -O. V. Kanık.
fazladan zf. Alışılana ek olarak, alışılandan çok, bol bol, çok çok:
"Beş dakika bile fazladan kaldığı da olmamıştı." -E. Şafak.
üstelik is. 1. Üste verilen şey, fark:
Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım. 2.
sf. Güçlü, kuvvetli, sağlam:
"Benim sesim ondan daha üsteliktir!" -O. C. Kaygılı. 3.
zf. Ayrıca, bir de, bundan başka:
"Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." -A. Ş. Hisar.