canevi ne demek?
- 2 sözlük, 4 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
canevi anlamı
is. 1. Kalbin Altındaki bölge: "Yazın susamışken birdenbire bir soğuk su içtiniz mi bir sancı, bir ağırlık oturuverir; öyle bir şey oturdu canevime." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. En duyarlı yer, yürek, kalpgâh: "Bir çift göz istiyorum, canevimi görecek." -B. K. Çağlar.
is. 1. Kalbin Altındaki bölge: "Yazın susamışken birdenbire bir soğuk su içtiniz mi bir sancı, bir ağırlık oturuverir; öyle bir şey oturdu canevime." -S. F. Abasıyanık. 2. mec. En duyarlı yer, yürek, kalpgâh: "Bir çift göz istiyorum, canevimi görecek." -B. K. Çağlar.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
canevi anlamı
Kalp, yürek.
Kalp, yürek.
Karaağaç -Isparta
-Malatya
canevi anlamı
1. bakınız» canavi. 2. Kalbin altı, göğüs kemiğinin bittiği yer. 3. İnsanın en nazik yeri.
1. bakınız» canavi. 2. Kalbin altı, göğüs kemiğinin bittiği yer. 3. İnsanın en nazik yeri.
canevi anlamı
Yürek, yüreğin olduğu bölge.
Yürek, yüreğin olduğu bölge.
Afyon
*Kula Manisa
*Güdül Ankara
canevi eş anlamlısı
kalpgâh
is. (kalpgâ:h) 1. esk. Canevi. 2. ask. Ordunun sağ ve sol kanatları arasında yer alan ve komutan ile çevresindekilerin bulunduğu merkez birliklerden oluşan bölüm: "Düşmanın kalpgâhına hücum etti." -Şemsettin Sami.
is. (kalpgâ:h) 1. esk. Canevi. 2. ask. Ordunun sağ ve sol kanatları arasında yer alan ve komutan ile çevresindekilerin bulunduğu merkez birliklerden oluşan bölüm: "Düşmanın kalpgâhına hücum etti." -Şemsettin Sami.
yürek
is. 1. anat. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: "Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu." -S. F. Abasıyanık. 3. Kupa (I). 4. mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret: Bu iş yürek ister. 5. mec. Acıma duygusu: "Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir." -R. N. Güntekin. 6. hlk. Mide, karın, iç: "Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor." -S. M. Alus.
is. 1. anat. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: "Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu." -S. F. Abasıyanık. 3. Kupa (I). 4. mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret: Bu iş yürek ister. 5. mec. Acıma duygusu: "Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir." -R. N. Güntekin. 6. hlk. Mide, karın, iç: "Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor." -S. M. Alus.
"canevi" için örnek kullanımlar
İslam'ın canevi olan Osmanlı Saltanatı merkezinin düşman işgaline geçmesi, bütün ülke ve ulusumuzun en büyük tehlikeyle karşılaşması sonucu
Kaynak: Anadolu Ajansı
Kaynak: Anadolu Ajansı
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
