Bu bir
caydırma politikası.
This is a deterrence policy.
Kaynak: gunes.comİşkence, ister fiziksel olsun ister ruhsal, bir göz korkutma ,
caydırma , intikam alma , ceza landırma veya bilgi toplama amacı olarak
Kaynak: İşkenceBu hassas dedektörler, tuvaletler ve okullar gibi sigara içmenin yasak olduğu yerlerde
caydırma amaçlı kullanılabilir. Büyük ticari,
Kaynak: Duman dedektörüCeza suçlu için mukabele halk için de
caydırma olmalıydı. Genç Benedikt Carpzov haksız yere cezalandırmaların olmaması için işkencenin
Kaynak: Genç Benedikt CarpzovSoğuk Savaş ta Thatcher, Reagan 'ın
caydırma siyasetini destekledi. Bu, 1970'lerde Batı'nın yürüttüğü yumuşama siyasetine karşıttı ve
Kaynak: Margaret Thatcherhemcinslerini korkutma,
caydırma ya da aynı cinsiyetten rakiplerini mağlup etmeleriyle (cinsiyet içi intraseksüel seçilim). Dolayısıyla
Kaynak: Cinsel seçilim1984 yılında Todor Jivkov 'un idaresindeki komünist Bulgaristan 'da Türkler üzerine çok sert asimilasyon ve
caydırma politikaları
Kaynak: Balkanlar tarihi1984 yılında Todor Jivkov 'un idaresindeki komünist Bulgaristan 'da Türkler üzerine çok sert asimilasyon ve
caydırma politikaları
Kaynak: Balkanlar