Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

caydırmak ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

caydırmak anlamı
(-i) Cayma işini yaptırmak.

Türkçe - İngilizce

caydırmak anlamı
fiil
1) deter
2) dissuade
3) sidetrack
4) wean away from
5) talk out of
6) argue out of

"caydırmak" için örnek kullanımlar

Belki komiteyi fikrinden caydırmak mümkün ancak önce zihniyetimizi değiştirmeliyiz.
Maybe it is possible, but before discourage the idea of the committee to change mentality.
Kaynak: aksiyon.com.tr
Sektördeki ciddi dürüst adamları boğmak, caydırmak için birileri ne lazımsa yapıyor..
Drown out the serious honest men, to deter someone doing what you need one ..
Kaynak: habervakti.com
Tabii erken emekliliği ve emeklilik sonrası çalışmayı caydırmak gibi yan amaçları da var.
Of course, the side objectives, such as early retirement and post-retirement work there to deter.
Kaynak: ekonomi.bugun.com.tr
Kishda, Pyongyang'ı nükleer faaliyetlerinden caydırmak için Çin'le işbirliğinin önemi de vurguladı.
Kishda, also stressed the importance of cooperation with China in order to deter Pyongyang's nuclear activities.
Kaynak: amerikaninsesi.com
431.322.12) RIAA gibi P2P karşıtı organizasyonları caydırmak amacıyla emule gibi eşten-eşe (peer-to-peer P2P ) dosya paylaşım ağları
Kaynak: Internet Privacy Act
Böyle bir durum gözlemlenmesi durumunda devletler otoritelerini kullanarak örneğin gümrük vergilerini arttırmak veya ihracatı caydırmak
Kaynak: Fakirleştiren büyüme
Burada esas olan suçluları veya suç işlemeye niyetleri olanları caydırmak değil insanların vicdanındaki adaleti ve adalete olan güveni
Kaynak: İdam cezası
Adımlarını takip etmek isteyen herkesi caydırmak amacıyla hayat hikayesini bir kitapta toplamak istediğini ekledi. Meiwes'a adanmış
Kaynak: Armin Meiwes
Fakat Manrico sevgilisi Leonara'yı bu kararından caydırmak üzere hemen oradan ayrılır. 2. Sahne: Manastırın önünde. Di Luna ve etrafındakiler
Kaynak: Il trovatore
Ömer onu bu kararında caydırmak istediyse de başarılı olamadı ve 717 de Süleyman öldüğü zaman hiç istemediği bir şekilde Emevi Halifesi
Kaynak: Ömer bin Abdülaziz
Avluda üç saattir bekleyen silahlı kapıkulu ayaklanmacılarını eylemden caydırmak için öğüt vermek hedefi ile Sadrazam Dilaver Paşa ile
Kaynak: Dilaver Paşa
Fiziki güvenlik : Fiziksel güvenlik saldırganların bir tesise, kaynağa veya fiziksel bilgiye ulaşmalarını engellemek veya caydırmak amaçlı
Kaynak: Güvenlik
seviyesinin altında kalmış olmasından dolayı birilerini caydırmak için nükleer silah elde etme arzusunda oldukları iddiasını kabul etmemektedirler.
Kaynak: İran Nükleer Programı
Poliksenes oğlunun böyle bir evliğe girmesine çok aleyhtardır ve genç çifti evlikten caydırmak için tehdit eder. Fakat gençler Camillo'nun
Kaynak: Kış Masalı
Boğulma: Bazı Kızılbaşlar Kızılırmak'ta boğdurularak idam edilmişlerdir Bazen bu ceza, diğer kızılbaşları caydırmak ve onlara bir "ders"
Kaynak: Osmanlı İmparatorluğu'nda Alevi zulmü
Bu durum üzerine, ABD ile Batı Avrupa 'daki NATO müttefikleri olası bir saldırıyı caydırmak üzere hemen Suudi Arabistan 'a asker sevk
Kaynak: Körfez Savaşı
tip bir köy evi inşaatına başlamadan bir yüklü izin harcı masraflarınıda ön plana çıkararak bu konuda; kişiyi caydırmak ön planda tutuluyor..!
Kaynak: Belpınar, Kızılcahamam
Figaro buna çok sinirlenir ve Kontu bundan caydırmak istemektedir. (Cavatina : Se vuol ballare , signor contino — "Kont efendi, eğer dans
Kaynak: Figaro'nun Düğünü
jpg | Tohum avcılarını caydırmak için baklagillerde sindirime müdahale eden tripsin inhibitörleri bulunur. Doğal zehirler: Hayvan ve bitkiler
Kaynak: Enzim inhibitörü

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.