Belki komiteyi fikrinden
caydırmak mümkün ancak önce zihniyetimizi değiştirmeliyiz.
Maybe it is possible, but before discourage the idea of the committee to change mentality.
Kaynak: aksiyon.com.trSektördeki ciddi dürüst adamları boğmak,
caydırmak için birileri ne lazımsa yapıyor..
Drown out the serious honest men, to deter someone doing what you need one ..
Kaynak: habervakti.comTabii erken emekliliği ve emeklilik sonrası çalışmayı
caydırmak gibi yan amaçları da var.
Of course, the side objectives, such as early retirement and post-retirement work there to deter.
Kaynak: ekonomi.bugun.com.trKishda, Pyongyang'ı nükleer faaliyetlerinden
caydırmak için Çin'le işbirliğinin önemi de vurguladı.
Kishda, also stressed the importance of cooperation with China in order to deter Pyongyang's nuclear activities.
Kaynak: amerikaninsesi.com431.322.12) RIAA gibi P2P karşıtı organizasyonları
caydırmak amacıyla emule gibi eşten-eşe (peer-to-peer P2P ) dosya paylaşım ağları
Kaynak: Internet Privacy ActBöyle bir durum gözlemlenmesi durumunda devletler otoritelerini kullanarak örneğin gümrük vergilerini arttırmak veya ihracatı
caydırmakKaynak: Fakirleştiren büyümeBurada esas olan suçluları veya suç işlemeye niyetleri olanları
caydırmak değil insanların vicdanındaki adaleti ve adalete olan güveni
Kaynak: İdam cezasıAdımlarını takip etmek isteyen herkesi
caydırmak amacıyla hayat hikayesini bir kitapta toplamak istediğini ekledi. Meiwes'a adanmış
Kaynak: Armin MeiwesFakat Manrico sevgilisi Leonara'yı bu kararından
caydırmak üzere hemen oradan ayrılır. 2. Sahne: Manastırın önünde. Di Luna ve etrafındakiler
Kaynak: Il trovatoreÖmer onu bu kararında
caydırmak istediyse de başarılı olamadı ve 717 de Süleyman öldüğü zaman hiç istemediği bir şekilde Emevi Halifesi
Kaynak: Ömer bin AbdülazizAvluda üç saattir bekleyen silahlı kapıkulu ayaklanmacılarını eylemden
caydırmak için öğüt vermek hedefi ile Sadrazam Dilaver Paşa ile
Kaynak: Dilaver PaşaFiziki güvenlik : Fiziksel güvenlik saldırganların bir tesise, kaynağa veya fiziksel bilgiye ulaşmalarını engellemek veya
caydırmak amaçlı
Kaynak: Güvenlikseviyesinin altında kalmış olmasından dolayı birilerini
caydırmak için nükleer silah elde etme arzusunda oldukları iddiasını kabul etmemektedirler.
Kaynak: İran Nükleer ProgramıPoliksenes oğlunun böyle bir evliğe girmesine çok aleyhtardır ve genç çifti evlikten
caydırmak için tehdit eder. Fakat gençler Camillo'nun
Kaynak: Kış MasalıBu durum üzerine, ABD ile Batı Avrupa 'daki NATO müttefikleri olası bir saldırıyı
caydırmak üzere hemen Suudi Arabistan 'a asker sevk
Kaynak: Körfez Savaşıtip bir köy evi inşaatına başlamadan bir yüklü izin harcı masraflarınıda ön plana çıkararak bu konuda; kişiyi
caydırmak ön planda tutuluyor..!
Kaynak: Belpınar, KızılcahamamFigaro buna çok sinirlenir ve Kontu bundan
caydırmak istemektedir. (Cavatina : Se vuol ballare , signor contino — "Kont efendi, eğer dans
Kaynak: Figaro'nun Düğünüjpg | Tohum avcılarını
caydırmak için baklagillerde sindirime müdahale eden tripsin inhibitörleri bulunur. Doğal zehirler: Hayvan ve bitkiler
Kaynak: Enzim inhibitörü