Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

celi ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

celi anlamı
sf. (celi:) esk. 1. Açık, aşikâr. 2. Parlak, cilalı.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

celi anlamı
Mısırların biçildikten sonra toprağın üstünde kalan sapları.

*Of -Trabzon

celi eş anlamlısı

açık
is. 1. Bir gereksinimin karşılanamaması durumu: Bütçe açığı. Ülkenin doktor açığı. 2. Belli bir yerin biraz uzağı: Tren yolu nehrin açığından geçer. 3. Denizin kıyıdan uzakça olan yeri: "Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır." -B. Necatigil. 4. sf. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı: "Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik." -R. N. Güntekin. 5. sf. Engelsiz: Açık yol. 6. sf. Örtüsüz, çıplak: "Yolcuların hepsi indikten sonra Mehmet Akif göründü, beni açık başıyla selamladı." -A. Kabaklı. 7. sf. Boş: Kâğıtta açık yer kalmadı. 8. sf. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal: Açık kadro. 9. sf. Aralığı çok: Açık adımlarla. 10. sf. Çalışır durumda olan: "Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar." -Ö. Seyfettin. 11. sf. Kolay anlaşılır, vazıh: "Açık konuşma zamanının artık geldiğine kani idim." -R. N. Güntekin. 12. sf. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen: Bu adamın her işi açıktır. 13. sf. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen: "... her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o." -T. Buğra. 14. sf. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı: "Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." -Ö. Seyfettin. 15. sf. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.). 16. zf. Belirgin bir biçimde: "İnsan mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi?" -M. Yesari.
cilalı
sf. Cilası olan, cila sürülmüş, cila ile parlatılmış, mücella: "Ev sahibi, cilalı basma resmi, tablo yerine astı." -F. R. Atay.
parlak
sf. 1. Parlayan, ışıldayan: "Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." -H. E. Adıvar. 2. Temiz ve ışıklı: "Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı." -F. N. Çamlıbel. 3. mec. Göze çarpacak kadar başarılı: "Birinci İnönü Harbini parlak bir zaferle kazandık." -A. Gündüz. 4. kaba Yüzü güzel (oğlan).

"celi" için örnek kullanımlar

çalışmalarında ilk kez babasından ders aldı. Divan-ı Hümayun kalemine girip (1890), Sami Efendi'den celi, sülüs, tuğra yazı üsluplarını öğrendi.
Kaynak: İsmail Hakkı Altınbezer
benzer, kalınca bir yazı türüne verilen adolarak tanımlanır. Cami lerde, Kervansaray ve Medrese kitabe lerinde celi sülüs tarzı yaygındır.
Kaynak: Sülüs
Devrin celi üstadı Sami Efendi'nin evindeki sanat sohbetlerine devam ederek celi sülüs, celi ta'lik yazılarının inceliklerini öğrendi
Kaynak: Hattat Aziz Efendi
Mimaride tezyini bir unsur olan celi yazılarla pek az meşgul olmakla beraber bilinen celi yazıları İstanbul'un Firûz Ağa Camii, Davut Paşa
Kaynak: Şeyh Hamdullah
Diğer yazı tipleri makili, hicazi, kufi, divani, siyakat, nestalik, mağribi, müsenna, celi, gubari diye adlandırılır. Yazmaların
Kaynak: El yazması
Seyyid Kazasker Mustafa Efendi en çok nesih, sülüs, celi sülüs ve celi talik türlerinde hat eser vermiştir. Sülüs ve nesih yazılarında
Kaynak: Kazasker Mustafa İzzet Efendi

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.