iri sf. Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı: "Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu." -Ö. Seyfettin.
kocaman sf. 1. Çok iri, büyük, koca: "O gece mahalleye kocaman kamyonlar geldi." -L. Tekin. 2. Yaşça büyük olan.