Ama efsane teknik adam Harry Redknapp onda bambaşka bir
cevher gördü.
But the legendary coach Harry Redknapp saw in him a completely different matter.
Kaynak: hurriyet.com.trHAYALET: 'Yazı Tura' filminde canlandırdığı '
Cevher' karakterinin lakabı.
GHOST: 'Heads or Tails' for her portrayal 'ore' character nickname.
Kaynak: sabah.com.trBaşta Vidmar ve
Cevher olmak üzere çok oyuncudan katkı almaya başladılar.
Vidmar and mineral additives, including in particular began to take a very player.
Kaynak: spor.gazetevatan.comSiz o
cevher gibi düşünceleri, söz kalıbıyla cevherleştirin ortaya koyun.
You like the ideas that matter, they put out the pattern cevherleştirin.
Kaynak: zaman.roMaden, diğer adıyla
cevher yer kabuğu nda iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral lere verilen addır.
Kaynak: MadenCevher hazırlama, temel olarak, kıymetli mineral leri
cevher den ayırma işlemidir. Endüstriyel ölçekli
cevher hazırlama işlemleri bir çok
Kaynak: Cevher hazırlama Tenör, bir
cevher veya konsantre içerisindeki metal miktarının toplam kütleye olan oranının yüzde olarak ifade edilmesidir.
Kaynak: Cevher tenörüMetalurji (Metal bilimi), metal ve alaşımların,
cevher veya metal içeren hammaddelerden, kullanım sürecine uygun kalitede üretilmesini,
Kaynak: MetalurjiParkinson hastalığı, beynin alt kısımlarındaki gri
cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı bir sinir sistemi hastalığı. Genellikle orta
Kaynak: Parkinson hastalığı