sürgün is. 1. Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse:
"Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz." -R. H. Karay. 2. Sürülme işi, nefiy:
"Sürgün benim için ölüm gibi bir şey olmuştu." -R. N. Güntekin. 3. Bir kimsenin sürüldüğü yer:
"Sürgünlerde çile dolduruyordu en güzel yaşında." -Y. Z. Ortaç. 4. Bir bitkide yeni süren filiz. 5. İshal.