Partimize tuzaklar kurulmuş,
ahlaksızca iftiralar atılmıştır.
Established pitfalls of our party, wanton accusations have been taken.
Kaynak: hurriyet.com.trTelevizyonlarınızda dizi izlemeye,
ahlaksızca programlar seyretmeye devam edin.
Televizyonlarınızda series to watch, watching immoral programs continue.
Kaynak: memleket.com.trAhlaksızca iftiralar atılmıştır.
Wanton accusations have been taken.
Kaynak: timeturk.com Jorge Luis ilk başta annesinin teklifini
ahlaksızca buldu. Yalnız annesinin 'asıl María'nın yaptığı'nın
ahlaksızca olduğu' yönündeki
Kaynak: María MercedesBüyük bölümünü bisikletiyle yaptığı bu yolculukta, bisiklet üzerinde dinlenmesi
ahlaksızca bulunduğu için tutuklanır ancak gayri resmi
Kaynak: MolloyHergé büyük şirketleri
ahlaksızca yöntemler kullanmakla ve suç örgütleriyle birarada olmakla itham eder. Bu değerlendirmeler Tenten
Kaynak: Tenten'in İdeolojisikarşıtı olduğunu belirten aktör, bunu "depresif,
ahlaksızca, kanunsuz, ve trajik derecede absürd" buluyor 2008 yılının Haziran ayında Moveon.
Kaynak: John CusackYan cümlelerdeki bağlaçların sözde yanlış kullanımı, kaba,
ahlaksızca kullanılan jargonlar, gereksiz yere İngilizce kelimeler kullanmak
Kaynak: Dil (filoloji)