çakaralmaz ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
çakaralmaz anlamı
is. 1. Basit, ilkel çakmak. 2. Basit, ilkel tabanca. 3. sf. Kalitesiz: "Nasıl oldu bilmem eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." -B. Felek. 4. sf. argo İşe yaramayacak durumda olan, bozuk.
is. 1. Basit, ilkel çakmak. 2. Basit, ilkel tabanca. 3. sf. Kalitesiz: "Nasıl oldu bilmem eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." -B. Felek. 4. sf. argo İşe yaramayacak durumda olan, bozuk.
çakaralmaz eş anlamlısı
bozuk
(I) is. 1. Madenî para, bozuk para: "Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!" -M. Ş. Esendal. 2. sf. Bozulmuş olan: "Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." -T. Buğra. 3. sf. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ): "Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim." -R. N. Güntekin. 4. sf. mec. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık: "Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu." -F. R. Atay. 5. sf. mec. Kızgın, sıkıntılı: "Süleyman'ı adada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki." -H. E. Adıvar.
(I) is. 1. Madenî para, bozuk para: "Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!" -M. Ş. Esendal. 2. sf. Bozulmuş olan: "Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." -T. Buğra. 3. sf. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ): "Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim." -R. N. Güntekin. 4. sf. mec. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık: "Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu." -F. R. Atay. 5. sf. mec. Kızgın, sıkıntılı: "Süleyman'ı adada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki." -H. E. Adıvar.
bozuk
(II) is. müz. Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.
(II) is. müz. Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.
kalitesiz
sf. Niteliksiz: "Ne kadar orta malı, kalitesiz tartışmalar yaptığınızın farkında mısınız?" -H. Taner.
sf. Niteliksiz: "Ne kadar orta malı, kalitesiz tartışmalar yaptığınızın farkında mısınız?" -H. Taner.
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
