çalışkan ne demek?
- 4 sözlük, 6 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
çalışkan anlamı
sf. Gayretli, çalışmayı seven, faal: "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." -H. E. Adıvar.
sf. Gayretli, çalışmayı seven, faal: "Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı." -H. E. Adıvar.
Kişi Adları Sözlüğü
Çalışkan anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Kız
Çok çalışan, çalışmayı seven.
Cinsiyet: Erkek
Çok çalışan, çalışmayı seven.
Cinsiyet: Kız
Çok çalışan, çalışmayı seven.
Cinsiyet: Erkek
Çok çalışan, çalışmayı seven.
Türkçe - İngilizce
çalışkan anlamı
sıfat
1) hardworking
2) diligent
3) industrious
4) studious
5) energetic
6) sedulous
7) assiduous
8) laborious
9) active
10) labored
11) full of action
12) earnest
13) arduous
14) strenuous
15) laboured
sıfat
1) hardworking
2) diligent
3) industrious
4) studious
5) energetic
6) sedulous
7) assiduous
8) laborious
9) active
10) labored
11) full of action
12) earnest
13) arduous
14) strenuous
15) laboured
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Çalışkan anlamı
Batman ili, Gercüş ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Batman ili, Gercüş ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Çalışkan anlamı
Erzurum ili, Elmalıdere bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Erzurum ili, Elmalıdere bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Çalışkan anlamı
Şırnak ili, Silopi ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Şırnak ili, Silopi ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
çalışkan eş anlamlısı
faal
sf. (l ince okunur) 1. Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif: "Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır." -F. R. Atay. 2. Çalışır durumda olan. 3. Etkin.
sf. (l ince okunur) 1. Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif: "Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır." -F. R. Atay. 2. Çalışır durumda olan. 3. Etkin.
"çalışkan" için örnek kullanımlar
Siverek'in en çalışkan öğrencileri ilk kez Ankara'yı gezdi.
Siverek'in visited Ankara for the first time the hard-working students.
Kaynak: timeturk.comTrabzonspor bu gerçeklerin baskısı altında daha çalışkan bir yapı gösterdi.
Trabzonspor under the pressure of these facts showed that a structure more diligent.
Kaynak: haber.stargazete.comDaha tempolu, istekli, oyun içinde daha çalışkan, daha üretken olmamız gerekiyor.
More brisk, eager, hard-working than in the game, we need to be more productive.
Kaynak: sabah.com.trSen, eli, yüzü düzgün, kariyerli, zeki, çalışkan, güzel ve çekici bir kadınsın.
You, hand, face smooth-profile, intelligent, hardworking, beautiful and attractive woman.
Kaynak: blog.milliyet.com.trhayati kaan çalışkan ankarada doğmuştur tutuğu takım fenerbahçedir şu ana kadar 14 kızla çıkmıştır lakabı kanunidir hayata hep azar işitir
Kaynak: Kaan çalışkan
Kaynak: Kaan çalışkan
Sporcular genellikle çok çalışkan kişiliklerdir ve haftanın büyük bir bölümününü ring içinde uygulamaları gereken hareketleri, senaryoları
Kaynak: Profesyonel güreş
Kaynak: Profesyonel güreş
Calvin'e göre çalışkan, dürüst olan, dünya nimetlerinden uzak durarak ibadet edenler rahipler kadar Tanrı'nın selametine hak kazanmış,
Kaynak: Kalvenizm
Kaynak: Kalvenizm
Dizi, Yasemin adlı akıllı ve güzel kadının, ev arkadaşı olan dürüst ve çalışkan Şule 'nin annesinin intiharından sonra babasının Nahit
Kaynak: Kara Melek
Kaynak: Kara Melek
Bu çalışkan sanatçı yarım asır süresince 150 kadar filmde kötü adamlardan, romantik aşıklara, askerlerden asillere kadar çok çeşitli
Kaynak: James Mason
Kaynak: James Mason
Hollywood'un öncü yönetmenlerinden olan bu çalışkan sinemacı yarım yüzyıl içerisinde yönetmen olarak 138 filme imza atmış, 40 filmde de
Kaynak: Raoul Walsh
Kaynak: Raoul Walsh
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
