O halde, bu sürecin
çatışmasız yaşanacağından emin miyiz, diye soracağız.
So, are we sure this process occurred in conflictual, he will ask.
Kaynak: haber.sol.org.trBu yüzden, Kürt nüfusun yoğun yaşadığı Afrin, Kamışlı gibi bölgelerde birçok yerleşim yeri, hükümet kuvvetleri tarafından PYD güçlerine
çatışmasız terkedildi.
Therefore, densely inhabited Afrin the Kurdish population, many residential areas such as Reed, the government abandoned by the forces of conflict-PYD forces.
Kaynak: ulusalkanal.com.trSiyasete sağ veya sol perspektiften bakmanın belki en ayırt edici yanı, sağ siyasetlerin siyaseti
çatışmasız bir alan olarak görmesi, sol siyasetlerin ise
çatışmayı kaçınılmaz kabul etmesidir.
The right or left perspective, perhaps the most distinctive looking at politics as well, as the area on the right to see a conflict Political, left politics acceptance of the inevitable conflict.
Kaynak: birgun.net18 Eylül 1862 günü her iki taraf ölü ve yaralılarla ilgilenmek amacıyla geçici ateşkes yapmış ve gün
çatışmasız bitmiştir. General Robert
Kaynak: Antietam MuharebesiKomnenoslar dönemi genellikle
çatışmasız geçmiştir. Bu durumu bozan iki olaydan biri, II. Aleksios'un tahta çıktığında 12 yaşında olmasını
Kaynak: Komnenos Hanedanıiçin yöreye ancak mayısın son haftasında ulaşabilen Çerkes Ethem kuvvetleri, Sapanca ve Adapazarı'nı
çatışmasız ele geçirdiler (23 Mayıs).
Kaynak: Düzce AyaklanmalarıMüslümanların müslüman olmayanlarla birlikte aynı toplumda dışlamadan ve dışlanmadan,
çatışmasız bir şekilde yaşayabilmeleri açısından "
Kaynak: Ali BulaçOsmanlı akıncılarının başındaki kişi olduğunu fark edince gerçeği kavrar ve onlara bir mektup yazarak kalenin
çatışmasız teslimine yardımcı olur.
Kaynak: SultanbeyliÇerkez Ethem güçleri 23 Mayıs 1920 akşamı Sapanca ve Adapazarı 'nı
çatışmasız ele geçirdi. 24 Mayıs'ı Adapazarında geçiren Çerkez Ethem
Kaynak: Akyazı, Sakarya