çav ne demek?
- 3 sözlük, 8 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
çav anlamı
(I) is. esk. Ses, ün, haber.
(I) is. esk. Ses, ün, haber.
çav anlamı
(II) is. hlk. At, eşek vb. hayvanların erkeklik organı.
(II) is. hlk. At, eşek vb. hayvanların erkeklik organı.
Kişi Adları Sözlüğü
Çav anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Ün, şöhret, şan. 2. İz, eser. 3. Güneşin buluttan sıyrılmış durumu. 4. Yüksek ses.
Cinsiyet: Erkek
1. Ün, şöhret, şan. 2. İz, eser. 3. Güneşin buluttan sıyrılmış durumu. 4. Yüksek ses.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çav anlamı
Hayvanların erkeklik organı.
Hayvanların erkeklik organı.
*Eşme -Uşak
Gelegermi *Yalvaç -Isparta
*Sarayköy, Kösten, Honaz -Denizli
-Aydın
-İzmir
*Biga -Çankırı
Orhanı *Orhaneli, *İnegöl -Bursa
Alayunt -Kütahya
Hortu *Sivrihisar, Bozan, -Eskişehir
*Çatalca -İstanbul
Peşman *Daday -Kastamonu
*Kurşunlu -Çanakkale
*Kargı -Çorum
*Vezirköprü -Samsun
-Amasya
-Giresun
Bayburt *Sarıkamış -Kars
*Refahiye -Erzincan
-Van
Kemaliye -Malatya
Lohan, *Kilis -Gaziantep
Taşoluk *Göksun -Maraş
Palha *Divriği -Sivas
-Yozgat
Gürcü *Kızılcahamam, Solakuşağı *Şereflikoçhisar -Ankara
-Kırşehir
*Bünyan, *İncesu, *Pınarbaşı -Kayseri
*Akşehir, *Ermenek -Konya
-Adana
*Mut -İçel
Çimi *Akseki -Antalya
Çavuşköy *Babaeski -Kırklareli
Kumbağ, Karacakılavuz -Tekirdağ
Şumnu, Bulgaristan
çav anlamı
Güneşin buluttan sıyrılmış durumu.
Güneşin buluttan sıyrılmış durumu.
*Mucur -Kırşehir
çav anlamı
Çan.
Çan.
Salman *Akkuş -Ordu
çav anlamı
Ottan örülmüş urgan.
Ottan örülmüş urgan.
*Erciş -Van
çav anlamı
Şöhret.
Şöhret.
-Niğde
çav eş anlamlısı
haber
is. 1. Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık: "Çırağın bir şeyden haberi yok." -M. Ş. Esendal. 2. İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi: "Herkes sofraya oturmuş, bir yandan çorbalarını kaşıklayıp bir yandan da haberleri seyrediyordu." -E. Şafak. 3. Bilgi: Sanattan haberi yok. 4. db. esk. Yüklem.
is. 1. Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık: "Çırağın bir şeyden haberi yok." -M. Ş. Esendal. 2. İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi: "Herkes sofraya oturmuş, bir yandan çorbalarını kaşıklayıp bir yandan da haberleri seyrediyordu." -E. Şafak. 3. Bilgi: Sanattan haberi yok. 4. db. esk. Yüklem.
ses
is. 1. Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün: "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." -F. R. Atay. 2. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim: "Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı." -A. Ümit. 3. mec. Duygu ve düşünce: "Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ..." -Y. Z. Ortaç. 4. mec. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki: Vicdanın sesi. Aklın sesi. 5. müz. Aralarında uyum bulunan titreşimler.
is. 1. Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün: "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." -F. R. Atay. 2. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim: "Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı." -A. Ümit. 3. mec. Duygu ve düşünce: "Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ..." -Y. Z. Ortaç. 4. mec. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki: Vicdanın sesi. Aklın sesi. 5. müz. Aralarında uyum bulunan titreşimler.
ün
is. 1. Ses. 2. İyi bir nitelikte bilinip tanınmış olma durumu, şöhret, şan, nam, ad: "O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze." -T. Buğra.
is. 1. Ses. 2. İyi bir nitelikte bilinip tanınmış olma durumu, şöhret, şan, nam, ad: "O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze." -T. Buğra.
"çav" için örnek kullanımlar
Devir bizim devrimizdir-İleri gidin(2)devir ve zaman bizimdir)welat çav li rê bendewarê me ye (vatanın gözü yoldadır bizi bekler-Vatan
Kaynak: Herne peş
Kaynak: Herne peş
jau jaur jao jaw cav ㄔㄠ ch`ao chau chau chao chao chau chaur chao chaw çav ㄓㄜ che je je jhe zhe je jer jee jeh cı ㄔㄜ ch`e che che che che
Kaynak: Hanyu Pinyin
Kaynak: Hanyu Pinyin
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
