İçine iki
çekyat sığar diyen köylüler, içinde konaklama yapılabileceğini söylüyor.
Two sofa fits into said villagers say can be done in person.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trBu alevler sobadan dışarı püskürmüş ve sobanın en yakınındaki
çekyat, halı ve kuruması için bırakılan çamaşırlara sıçramış.
This is sprayed out of the stove and the stove's flames near the sofa, the carpet and left to dry laundry spread.
Kaynak: haber7.comİstisnâlar : açıkgöz, bilgisayar,
çekyat, hanımeli. Büyük ünlü uyumuna uymayan veya bu uyumun aranmadığı sözcüklere gelen ekler, kalınlık
Kaynak: Büyük ünlü uyumu