çene ne demek?
- 11 sözlük, 17 sonuç.BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü
çene anlamı İng. jaw Osm.fek Alm. Kiefer Fr. mâchoire
1. Omurgalılarda kemik ya da kıkırdak ile desteklenen, dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan yapı. 2. Omurgasızlarda bu görevi taşıyan benzer yapı.
1. Omurgalılarda kemik ya da kıkırdak ile desteklenen, dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan yapı. 2. Omurgasızlarda bu görevi taşıyan benzer yapı.
BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
çene anlamı
Ağız boşluğunun alt ve üst kısmında diş ve dudaklarla çevrilmiş bulunan ve konuşma sırasında ağzın rahatlıkla hareketini sağlayan organ. Çenenin alt kesimi alt çene; üst kesimi de üst çene diye adlandırılır.
Ağız boşluğunun alt ve üst kısmında diş ve dudaklarla çevrilmiş bulunan ve konuşma sırasında ağzın rahatlıkla hareketini sağlayan organ. Çenenin alt kesimi alt çene; üst kesimi de üst çene diye adlandırılır.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
çene anlamı Osm. fek Fr. maxilla, mâchoire
(biyoloji)
(biyoloji)
BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
çene anlamı İng. jaw
Omurgalılarda kemik veya kıkırdakla desteklenen, dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan yapı.
Omurgalılarda kemik veya kıkırdakla desteklenen, dişleri taşıyan ve ağzın açılıp kapanmasını sağlayan yapı.
BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu
çene anlamı
Azerbaycan Türkçesi: çänä; Türkmen Türkçesi: enek; Gagauz Türkçesi: çenä; Özbek Türkçesi: cağ; Uygur Türkçesi: iňäk; Tatar Türkçesi: kaznalık ~ teş kaznası ~ iyäk; Başkurt Türkçesi: yaňaq; Kmk: çene ~ yayak süyek; Krç.-Malk.: cayak süyek; Nogay Türkçesi: yak; Kazak Türkçesi: jak; Kırgız Türkçesi: caak; Alt:: aldığı t'aak ~altıgı t'aak; Hakas Türkçesi: naah (söögî); Tuva Türkçesi: segel; Şor Türkçesi: naak söögü; Rusça: çelyust
Azerbaycan Türkçesi: çänä; Türkmen Türkçesi: enek; Gagauz Türkçesi: çenä; Özbek Türkçesi: cağ; Uygur Türkçesi: iňäk; Tatar Türkçesi: kaznalık ~ teş kaznası ~ iyäk; Başkurt Türkçesi: yaňaq; Kmk: çene ~ yayak süyek; Krç.-Malk.: cayak süyek; Nogay Türkçesi: yak; Kazak Türkçesi: jak; Kırgız Türkçesi: caak; Alt:: aldığı t'aak ~altıgı t'aak; Hakas Türkçesi: naah (söögî); Tuva Türkçesi: segel; Şor Türkçesi: naak söögü; Rusça: çelyust
BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü
çene anlamı
(I) Keçe üzerine süsleme yapılan renkli keçe parçası. (*Yalvaç -Isparta)
(I) Keçe üzerine süsleme yapılan renkli keçe parçası. (*Yalvaç -Isparta)
çene anlamı
(II) 1. Kapı dilinin oturduğu köşeli demir. (İlyaslı -Uşak) 2. Saban demirinin takıldığı ökçe bölümü. (Aşağıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
(II) 1. Kapı dilinin oturduğu köşeli demir. (İlyaslı -Uşak) 2. Saban demirinin takıldığı ökçe bölümü. (Aşağıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
çene anlamı
(III) Koyun çanı. (Adalıkuzu *Güdül -Ankara) 2. Kapı dilinin oturduğu köşeli demir. (İlyaslı -Uşak) 3. Saban demirinin takıldığı ökçe bölümü. (Aşağıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
(III) Koyun çanı. (Adalıkuzu *Güdül -Ankara) 2. Kapı dilinin oturduğu köşeli demir. (İlyaslı -Uşak) 3. Saban demirinin takıldığı ökçe bölümü. (Aşağıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü
çene anlamı İng. Jaw Osm.fek Alm. Kiefer Fr. Mâchoire
1. Omurgalı hayvanlarda kemik ya da kıkırdak ile desteklenen, dişleri taşıyan ve ağızın açılıp kapanmasını sağlayan yapı, 2. Omurgasız hayvanlarda buna benzeyen yapı.
1. Omurgalı hayvanlarda kemik ya da kıkırdak ile desteklenen, dişleri taşıyan ve ağızın açılıp kapanmasını sağlayan yapı, 2. Omurgasız hayvanlarda buna benzeyen yapı.
Güncel Türkçe Sözlük
çene anlamı
is. 1. Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını saplayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad: "Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." -H. E. Adıvar. 2. Mengene, kerpeten vb. araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri. 3. den. Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık. 4. mec. Çok konuşma huyu, gevezelik: Sende de çene var ha! 5. hlk. Köşe.
is. 1. Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını saplayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad: "Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu." -H. E. Adıvar. 2. Mengene, kerpeten vb. araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri. 3. den. Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık. 4. mec. Çok konuşma huyu, gevezelik: Sende de çene var ha! 5. hlk. Köşe.
Tarama Sözlüğü
çene anlamı
Uç, taraf
Uç, taraf
Türkçe - İngilizce
çene anlamı
isim
1) chin
2) jaw
3) mandible
4) chitchat
5) gab
6) chop
7) chap
8) jowl
9) glass jaw
10) chinwag
11) eloquence
isim
1) chin
2) jaw
3) mandible
4) chitchat
5) gab
6) chop
7) chap
8) jowl
9) glass jaw
10) chinwag
11) eloquence
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
çene anlamı
Çok konuşan, geveze (kimse)
Çok konuşan, geveze (kimse)
Oğuz *Acıpayam -Denizli
çeñe anlamı
1. Köşe: Çeneyi dönünce okul görünür. 2. Arazide burun halindeki çıkıntı.
1. Köşe: Çeneyi dönünce okul görünür. 2. Arazide burun halindeki çıkıntı.
çeñe anlamı
Koyun kenesi.
Koyun kenesi.
Tekeler *Silifke -İçel
çeñe anlamı
Su arklarının kenarı: Arkın çeñesine hayvan bağlama.
Su arklarının kenarı: Arkın çeñesine hayvan bağlama.
*Mut -İçel
çeñe anlamı
Sabanın, sürgü demiri takılan ucu, eğek.
Sabanın, sürgü demiri takılan ucu, eğek.
-Kayseri
Paşaköy *İpsala -Edirne
çene eş anlamlısı
çarık
is. 1. İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı: "Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor." -Ö. Seyfettin. 2. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha. 3. den. Çene. 4. argo Para cüzdanı: "Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler." -R. H. Karay.
is. 1. İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı: "Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor." -Ö. Seyfettin. 2. Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha. 3. den. Çene. 4. argo Para cüzdanı: "Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler." -R. H. Karay.
gevezelik
is. 1. Geveze olma durumu, zevzeklik, lafazanlık: "Gevezeliklerine tam zamanında son vermişler." -N. Hikmet. 2. Düzensiz, gelişigüzel konuşma, yazma: "Hikâyeye girmeden evvel uzun uzun gevezelikler yapmamalıyız." -S. F. Abasıyanık.
is. 1. Geveze olma durumu, zevzeklik, lafazanlık: "Gevezeliklerine tam zamanında son vermişler." -N. Hikmet. 2. Düzensiz, gelişigüzel konuşma, yazma: "Hikâyeye girmeden evvel uzun uzun gevezelikler yapmamalıyız." -S. F. Abasıyanık.
köşe
is. 1. Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye: Kutunun sivri köşesi. 2. İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer: "Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı." -P. Safa. 3. İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer: "Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi." -Ö. Seyfettin. 4. Bölüm, yer veya yan: "Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor." -Y. K. Beyatlı. 5. mec. Kuytu, tenha veya ücra yer. 6. mec. Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer: "İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek." -R. H. Karay. 7. sp. Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner.
is. 1. Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye: Kutunun sivri köşesi. 2. İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer: "Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı." -P. Safa. 3. İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer: "Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi." -Ö. Seyfettin. 4. Bölüm, yer veya yan: "Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor." -Y. K. Beyatlı. 5. mec. Kuytu, tenha veya ücra yer. 6. mec. Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer: "İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek." -R. H. Karay. 7. sp. Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner.
"çene" için örnek kullanımlar
Çene kemiğine uygulanır ve daha sonra üzerine porselen diş yapılır.
And then on the jawbone are made of porcelain teeth.
Kaynak: haber.mynet.comBir çene açıldı, bir burun kırıldı, bir dirsek oyundan attırdı.
Opened a jaw, a broken nose, threw an elbow to the game.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trBu yüzden de gün içinde burun, alın ve çene bölgesi parlamaya başlıyor.
Therefore, during the day, nose, forehead and chin area begins to shine.
Kaynak: hurriyet.com.trYedi ayın sonunda, Cansu normal insanlardaki gibi sağlık çene kemiğine kavuştu.
At the end of seven months, Cansu, such as normal human beings brought into the jaw bone health.
Kaynak: hurriyet.com.trÜst çene kemiğinin içinde sinus maxillaris denilen büyük bir boşluk vardır. Üst çene kemiğinde, tabanı burun boşluğuna bakan bir piramit
Kaynak: Üst çene kemiği
Kaynak: Üst çene kemiği
Mandibula Alt çene kemiği olarak bilinir. Kafatasındaki oynar eklem e sahiptir. Şakak kemiği(os temporale)ne bağlanır. Vertebra(omurlar)
Kaynak: Mandibula
Kaynak: Mandibula
Compsognathus un anlamı 'zarif çene' (Yunancada compsos-anlamı ‘zarif ' ve gnathos rafine-anlamı ise çene demektir), Compsognathus etçil
Kaynak: Compsognathus
Kaynak: Compsognathus
Bu vakada üst çene dişleri alt çene dişlerinin önemli bir derecede içine veya dışına oturur. Bu rahatsızlıkta hastanın çiğnemesi ve
Kaynak: Çapraz kapanış
Kaynak: Çapraz kapanış
Corpus maxillae, üst çene kemiği nin orta bölümünü oluşturur. İç kısmında boşluk bulunan bu cismin iç ve dış olmak üzere iki yüzü; üst, ön
Kaynak: Corpus maxillae
Kaynak: Corpus maxillae
Sakal, genellikle erkeklerin çene , yanak , boyun ve üst dudak kısımlarında büyüyen kıl lara verilen ad. Erkeklerde ergenlik çağı ndan
Kaynak: Sakal
Kaynak: Sakal
Çift olan kafatası kemiklerinden olan damak kemiği os palatinum, üst çene kemiği nin arkasında ve temel kemiğin os sphenoidale nin altında
Kaynak: Damak kemiği
Kaynak: Damak kemiği
Sulcus infraorbitalis, infraorbital kanal, üst çene kemiğinin içinde değerlendirilen, insana ait anatomik bir oluşumdur. Kanalın konumu
Kaynak: Sulcus infraorbitalis
Kaynak: Sulcus infraorbitalis
Önünde üst çene kemiği (Maxilla ), arkasında temel kemik (Sphenoid), iç tarafında damak kemiği (Palatin) vardır. Bağlantılar: 7 bağlantısı
Kaynak: Pterygopalatine çukur
Kaynak: Pterygopalatine çukur
Boğumlama ya da boğumlanma konuşma organları olan dudak , dil , damak uzamı, yanak lar alt çene ve boğazın birlikte çalışarak ses
Kaynak: Boğumlama
Kaynak: Boğumlama
Diş, Latince dens, dentis. Ağız boşluğu içinde bir uçları üst ve alt çene kemiklerinin içine gömülü, diğer uçları ise serbest olan küçük
Kaynak: Diş
Kaynak: Diş
Eoanthropus dawsoni) 1912 yılında Uckfield , East Sussex , İngiltere 'de ortaya çıkarıldığı iddia edilen sahte kafatası ve çene kemiği fosil i.
Kaynak: Piltdown Adamı
Kaynak: Piltdown Adamı
Üst çene dişlerinin dış yüzeyleri 2. Üst çene dişlerinin iç yüzeyleri 3. Üst çene yüzeylerinin çiğneme yüzeyleri 4. Alt çene dişlerinin
Kaynak: Diş fırçalama
Kaynak: Diş fırçalama
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
