Tavanı iki kat yüksekliğindeki dikdörtgen pazar yeri
çepeçevre bir iç balkonla çevrili.
Rectangular two-story high ceiling all around the market place is surrounded by an inner balcony.
Kaynak: hurriyet.com.trHer hiza, metaforun gerçekliğidir
çepeçevre.
Each alignment, all around the reality of metaphor.
Kaynak: haber.sol.org.trMısır sinema ve musikisinin Türkiye'yi
çepeçevre sardığı 1930'lu yıllara götürüyor okuru.
Egyptian cinema and music, surrounded all around Turkey takes the reader to 1930.
Kaynak: haber.stargazete.comÇepeçevre adacıklar sarmıştı kenti.
Filled with all-round city of islands.
Kaynak: hurriyet.com.tr Plörezi veya Plöral efüzyon, akciğerleri
çepeçevre saran zarların arasında sıvı toplanmasıyla sonuçlanan hastalıkların genel ismidir.
Kaynak: PlöreziDişeti veya gingiva, alveolar kemiği kaplayan ve diş köklerini
çepeçevre saran pembemsi mukoza tabakası. Dişeti ve dişleri destekleyen
Kaynak: DişetiTıbbi olarak ise kalbi
çepeçevre saran ve kalbi besleyen arter lerdir. Kalbin kasılmasını sağlayan miyokard adı verilen kas tabakasının
Kaynak: KoronerBulk modülü (hacimsel modül veya sıkışmazlık), bir kütlenin
çepeçevre saran basınç altındaki sıkışmasının bir ölçüsüdür. Bulk modülü K 0 şu
Kaynak: Bulk modülüTüm hücrelerde hücreyi
çepeçevre saran Akışkan-Mozaik Zar yapısındaki hücre duvarı bulunur. Bu zar canlı bir yapı olduğu için seçici
Kaynak: Aktif taşımakuvvetlerinin merkezde toplanmasını sağlamak ve kıskaç hareketinin sürdürülmesi ile düşmanın gerisine sarkarak
çepeçevre kuşatmaktan oluşmaktadır.
Kaynak: Kanatlardan kuşatmaGerçek sölom ları, karmaşık sindirim sistemleri ve
çepeçevre orak şeklinde kancalarla donatılmış güçlü ağız ları vardır. Yaklaşık 60
Kaynak: KıllıçenelilerM. Orbicularis Oculi: (Göz çevre kası) Göz çukurunu
çepeçevre sarar. Göz kapaklarının kapatılmasını sağlar. Kaşlar arasında kırışıklıklar
Kaynak: Yüz kaslarıEtrafı
çepeçevre kalker kayalıklarıyla çevrili olup günümüzde Karakaya Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Kazılar : Habibuşağı Kalesi'nde
Kaynak: Habibuşağı KaleSonlu hacim, her bir örgü üzerindeki her bir düğüm noktasını
çepeçevre saran ufak hacimli yapıya denir. Category: Akışkanlar dinamiği
Kaynak: Sonlu hacim yöntemiŞehir 4 km'yi bulan surlarla
çepeçevre sarılmış. Askeri liman ile Akropol arasında ve güneydeki ticari limana kadar geniş bir alanı
Kaynak: KnidosBize ünlü Fransız ressamının anlayışını (
çepeçevre dönüyor) diyerek anlatmak istiyordu. Bununla ne demek istediğini daha sonra, lise son
Kaynak: Zeki KocamemiDört tarafı dağlarla
çepeçevre, engin bir şehir. Epeyce büyük. Yeşilliği bol. Şehre girinceye kadar sade bir saat bağlardan geçtik.
Kaynak: Ethem İzzet BeniceBu moleküllerin kiri seven uçları, bir kir parçacığına yönelir ve onu
çepeçevre sarar. Aynı zamanda suyu seven uçlar, molekülleri ve kir
Kaynak: Yüzey aktif maddeYalnızca yarımadayı
çepeçevre kuşatan surların kalıntıları günümüze gelebilmiştir. Lebedos'un karşısındaki ana karanın yamaçlarında,
Kaynak: LebedosAynı evin atrium ve peristilinde
çepeçevre üst kat odaları da vardı. Roma'daki Palatium Tepesi , üstünde yer alan saray gibi büyük evlerle
Kaynak: DomusAna kubbenin sekizgen kasnağında, büyük kufi hatla
çepeçevre "el-Inâyetü lillâh, el-Ata lillâh" (İyilik Allah içindir, bağış Allah içindir
Kaynak: Hoca Ahmed Yesevi TürbesiAyrıca Arktik Denizi Grönland'ın çevresinin
çepeçevre dolaşılmasına o dönemde izin vermiş olabileceğine dair bir kanıt bulunmamaktadır
Kaynak: Vinland HaritasıŞehir askerler tarafından korunan tel örgülerle
çepeçevre çevrilmiştir. Turistler ve hatta Sarov'da yaşamayan Rus vatandaşları bile şehre
Kaynak: Sarov