çırak anlamı
Gölge oyunu'nda gerginin hazırlanmasını, oynanacak oyunun tasvirlerini seçip sıraya koymak görevini yapan yardımcı kişi.

çırak anlamı
1. Yağlı güreşte ve karakucakta güreşe yeni başlamış güreşçiye verilen ad. 2. Usta bir güreşçinin yanında yetişen güreşçi.

çırak anlamı İng. painter's prentice Alm. Malerlehrling, lehrling Fr.apprenti
(Resim, Heykel) Eskiden, ressam ve heykelcilerin yanında çalışarak öğrenim yapanlara verilen ad.

çırak anlamı İng. apprentice
Mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve alışkanlıkları iş süreci içerisinde öğrenmek üzere bir usta yanında çalışan işçi.

çırak anlamı İng. apprentice Osm. çırak Fr. apprenti
Görevlendirildiği iş üzerinde bilgisi ve niteliği olmayan ve ustalarca uygulayıcı durumuna getirilebilmek amacıyla eğitilen çocuk ya da kişi.

çırak anlamı
(Kar.): Karagöz ustasının yardımcısı. Usta, çırağa hangi oyunları oynatacağını söyler, çırak da "tasvir" leri sırasıyla perde içindeki ipe dizer. Çırak ustanın sanatını öğrenmeğe de dikkat eder.

çırak anlamı
Usta âşıkların yetiştirdiği çömez, öğrenci. (Geleneğe göre, ozan, usta âşıklara hizmet ederek yetişirdi, bakınız» usta.)

çırak anlamı
1. Yün döğmekte kullanılan sopa. (*Yalvaç -Isparta) 2. Semer dikilirken, kamış ve deriyi toplu tutmağa yarıyan, (T) harfini andıran sapı tahta, ucu demir araç. (Işıklar *Bornova -İzmir)

çırak, -ğı anlamı
is. 1. Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse: "Bu çocuğu sekiz yaşındayken, araba boyacısına çırak vermişler." -S. F. Abasıyanık. 2. Dükkânda ayak işlerine bakan kimse: "Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım." -R. H. Karay. 3. esk. Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse.

çırak anlamı
isim
1) apprentice
2) helper
3) pupil
4) prentice
5) footboy
6) legman
7) errand-boy

çırak anlamı
Derileri sermek için iki kazık arasına uzatılan direk.

*Yalvaç -Isparta

çırak anlamı
< Far. çerâg: Terzilik gibi işleri öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse