Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

çözmek ne demek?

 - 5 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

çözmek anlamı İng. dissolve Alm. auflösen Fr. dissoluér Jap. yokai
Çözlgenle karıştırarak, bir özdeği çözeltiye sokmak.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

çözmek anlamı Osm. halletmek Fr.résoudre
(matematik)
çözmek anlamı Osm. inhilâl ettirmek Fr.dissoudre
(kimya)

Güncel Türkçe Sözlük

çözmek, -er anlamı
(-i) 1. Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak. 2. Düğmeyi iliğinden açmak: "Yalnız göğsünün düğmelerini çöz." -P. Safa. 3. Saçı açmak. 4. Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup açıklamak, sonuca bağlamak: "Kır saçlı postacı bulmacayı çözmüştü." -H. Taner. 5. kim. Bir maddeyi çözücüyle çözündürmek, onun çözeltisini yapmak. 6. mat. Bir problemde aranan sonucu, belli ögeler yardımıyla ortaya çıkarmak, halletmek. 7. hlk. Çözgü ipini tezgâha yerleştirmek.

Türkçe - İngilizce

çözmek anlamı
fiil
1) solve
2) resolve
3) figure out
4) decipher
5) unravel
6) work out
7) work out
8) loosen
9) untangle
10) untie
11) break
12) compound
13) defrost
14) unbuckle
15) undo
16) unfasten
17) disentangle
18) unbind
19) unwind
20) unloose
21) unhitch
22) slack
23) uncouple
24) detach
25) uncoil
26) unpick
27) unscramble
28) unriddle
29) unlink
30) ungird
31) unfix
32) ravel
33) unbrace
34) read
35) untwist
36) disengage
37) cut loose
38) cipher out
39) slack up
40) unrope
41) untwine
42) puzzle out
43) reason

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

çözmek anlamı
Yanıp bozulmak (yemek hk.).

-Kayseri

çözmek anlamı
1. Dişi hayvan, erkekle çiftleştikten sonra dölünü tuTamayıp bırakmak. 2. Erkek at ve eşek gibi hayvanlar çiftleşmeye hazır duruma gelmek.
çözmek anlamı
Çözgü ipini hazırlayıp tezgâha yerleştirmek.

Darıveren *Acıpayam -Denizli

çözmek anlamı
Çözmek

Güney-Batı Anadolu

çözmek eş anlamlısı

halletmek
(-i) (ha'lletmek) 1. Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak: "Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti." -N. Hikmet. 2. Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak: "Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti." -M. Ş. Esendal. 3. Bir cismi bir sıvı içinde eritmek. 4. mat. Çözmek. 5. argo Cinsel ilişki kurmak. 6. hlk. Bir yemeği yenecek duruma getirmek.

"çözmek" için örnek kullanımlar

Türkiye'nin terör sorununu çözmek zorunda olduğunu vurgulayan Ünal,.
Unal stressed that Turkey has to solve the problem of terrorism.
Kaynak: haberler.com
İki, dertlerinizi çözmek için her türlü katkıyı yapacağız.
Two, do all kinds of contribution to solve your troubles.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Sizi sorunları çözmek adına seçen önemli bir halk kitlesi var!
There is an important group of people who chose the name you solve your problems!
Kaynak: adanamedya.com
Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve
Kaynak: Sendika
Düello, iki kişi arasında bir onur sorununu çözmek için belirli kurallara göre öldürücü silah larla yapılan dövüştür. İlk Çağ 'da savaştan
Kaynak: Düello
Colossus bilgisayarı, II. Dünya Savaşı sırasında yapılan şifreli Alman yazışmalarını çözmek için kullanılan erken dönem bilgisayar lardan
Kaynak: Colossus bilgisayarı
Tasarım desenleri veya tasarım örüntüleri, çok rastlanan, birbirine benzer sorunları çözmek için geliştirilmiş ve işlerliği kanıtlanmış
Kaynak: Tasarım örüntüleri
Süpersimetri parçacık fiziğinde geçen Standart Model in karşılaştığı sorunları çözmek için 1970 lerde ortaya atılan bir teoridir.
Kaynak: Süpersimetri
CD Transport, günümüzde yaygın şekilde kullanılan standart CD çalar ların ilk dönemlerinden beri varolan sorunlarını çözmek amaçlanılarak
Kaynak: CD Transport
Dünya Savaşı sırasında yapılan şifreli Alman yazışmalarını çözmek için kullanılan erken dönem bilgisayarlardan biri, dünyanın ilk kısmen
Kaynak: Colossus
Antalya İplikli ve Pamuklu Dokuma Fabrikası, 1950'li yıllarda Antalya 'daki açlık ve işsizlik sorununu çözmek için kurulmuş, 2003 'te
Kaynak: Antalya Dokuma Fabrikası
sırasında, ABD ile Japon İmparatorluğu arasında Çin konusunda ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözmek için imzalanan antlaşma (2 Kasım 1917).
Kaynak: Lansing-İşii Anlaşması
Axion, kuantum renk dinamiği ndeki kuvvetli CP sorununu çözmek için Peccei-Quinn teorisi tarafından 1977 yılında öne sürülen kuramsal
Kaynak: Axion
Bu sorunu sonuç belli olana kadar durup bekleyerek çözmek yerine, öngörüde bulunarak ( tahmin doğru ise devam edip, yanlış ise baştan
Kaynak: Dallanma öngörüsü
Genellikle Poisson-Boltmann denklemini kompleks sistelerde çözmek zordur, fakat bir çok bilgisayar programı onu numerik olarak çözmek için
Kaynak: Poisson-Boltzmann denklemi
Nüfusu belli bir sayının üstünde olan yerlerde kurulan yerel yönetimlerdir. Belde nin sorunlarını çözmek ve bazı hizmetleri karşılamak
Kaynak: Belediye
Bir başka deyişle, var olan bir problemi çözmek amacıyla bilgisayar dili kullanılarak oluşturulmuş anlamlı anlatımlar bütünüdür.
Kaynak: Yazılım
İmkansızlık kanıtlarına rağmen bazı kişiler bu problemleri çözmek için uğraşmaya devam etmektedir Bu problemlerin çoğu, başka geometrik
Kaynak: Pergel ve çizgilik çizimleri
Alaska 'da yerlilerin toprak taleplerini çözmek üzere ABD Kongresi 'nde 18 Aralık 1971 tarihinde başkan Richard Nixon tarafından
Kaynak: Alaska Yerli Talepleri Çözümleme Yasası
Bu sırrı çözmek bilim adamlarının 90 yılını aldı. Dünyada H1N1 olarak bilinen domuz gribinin bir benzeri olan İspanyol giribi sadece
Kaynak: Rosalia Lombardo
Amacı, ülkeler arasında yaşanabilecek sorunları barışçı yollarla çözmek idi. Bir süre çalıştı fakat fazla bir varlık gösteremedi. II.
Kaynak: Milletler Cemiyeti
Yani belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için çizilen yola algoritma denir. Genellikle programlamada kullanılır ve
Kaynak: Algoritma
birlik ve disiplin içinde çözmek ve eğitim aşamasında öğrencilere insanlık için yararlı birer birey olmalarını öğretmek" olarak tanımlamıştır.
Kaynak: Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.