dağınık ne demek?
- 4 sözlük, 4 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
dağınık anlamı Osm. müntakil Fr. meuble
(coğrafya)
(coğrafya)
Güncel Türkçe Sözlük
dağınık anlamı
sf. 1. Geniş bir alana yayılmış olan. 2. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız. 3. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık: "Kadın yatağın içinde saçları dağınık, dimdik oturuyordu." -P. Safa. 4. Hoş görünmeyen, uyumsuz: "Bağırarak konuşmaktan hoşlanmaz, dağınık kıyafetle, kocasına bile görünmez bir kadın." -M. Ş. Esendal. 5. mec. Düşüncelerini toparlayamayan: Şu anda kafam çok dağınık.
sf. 1. Geniş bir alana yayılmış olan. 2. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız. 3. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık: "Kadın yatağın içinde saçları dağınık, dimdik oturuyordu." -P. Safa. 4. Hoş görünmeyen, uyumsuz: "Bağırarak konuşmaktan hoşlanmaz, dağınık kıyafetle, kocasına bile görünmez bir kadın." -M. Ş. Esendal. 5. mec. Düşüncelerini toparlayamayan: Şu anda kafam çok dağınık.
Türkçe - İngilizce
dağınık anlamı
sıfat
1) scattered
2) messy
3) dispersed
4) disorganized
5) diffuse
6) unkempt
7) ragged
8) untidy
9) scruffy
10) wild
11) straggly
12) bedraggled
13) straggling
14) sick
15) out of trim
sıfat
1) scattered
2) messy
3) dispersed
4) disorganized
5) diffuse
6) unkempt
7) ragged
8) untidy
9) scruffy
10) wild
11) straggly
12) bedraggled
13) straggling
14) sick
15) out of trim
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Dağınık anlamı
Afyon ili, Ümraniye bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Afyon ili, Ümraniye bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
dağınık eş anlamlısı
düzensiz
sf. 1. Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam: "Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yan aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." -A. Kutlu. 2. Sistemsiz.
sf. 1. Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam: "Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yan aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." -A. Kutlu. 2. Sistemsiz.
karışık
sf. 1. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş: Karışık salata. 2. Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız. 3. Saf olmayan: Karışık süt. 4. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: "Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!" -N. Cumalı. 5. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık: "Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın." -P. Safa. 6. hlk. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
sf. 1. Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş: Karışık salata. 2. Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız. 3. Saf olmayan: Karışık süt. 4. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: "Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!" -N. Cumalı. 5. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık: "Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın." -P. Safa. 6. hlk. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
uyumsuz
sf. Uyumu olmayan, ahenksiz.
sf. Uyumu olmayan, ahenksiz.
dağınık zıt anlamlısı
toplu
sf. 1. Topu olan: Toplu tabanca. 2. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış: "Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır." -N. Cumalı. 3. Birlikte yapılan, kombine. 4. Düzenlenmiş, dağınık olmayan: Toplu bir oda. 5. Topunu, tamamını, bütününü içine alan: Toplu bir bakış. 6. Vücutça dolgun.
sf. 1. Topu olan: Toplu tabanca. 2. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış: "Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır." -N. Cumalı. 3. Birlikte yapılan, kombine. 4. Düzenlenmiş, dağınık olmayan: Toplu bir oda. 5. Topunu, tamamını, bütününü içine alan: Toplu bir bakış. 6. Vücutça dolgun.
"dağınık" için örnek kullanımlar
Siz çok dağınık yatan bir insansanız eğer o yastık size eziyet olur.
You are a man, if he is lying very messy pad that you will be persecuted.
Kaynak: ivillage.mynet.comHer taraf dağınık, tiksintiyle birleşen bakışı, buna eklenir.
Scattered all over the place, combined with disgust eye, it added.
Kaynak: anamurekspres.comBaşörtüsü dağınık ve kıyafetinde ayakkabı izleri vardı.
There were traces of scattered shoes and dress in a headscarf.
Kaynak: haber7.com29 yıl boyunca eşimin saçını bir gün dağınık görmedim.
Scattered throughout the 29 years I have not seen my wife's hair one day.
Kaynak: posta.com.trDağınık yansıma, gelen ışığın yüzeye geldiği açıyla yansıması yerine birçok açıyla yansıması durumudur. İdeal dağınık yansıma yüzeyinde,
Kaynak: Dağınık yansıma
Kaynak: Dağınık yansıma
Türk halkları, Avrasya 'da geniş bir coğrafyada dağınık olarak yaşayan ve Altay dilleri ailesinin bir alt kolunu oluşturan Türk dilleri
Kaynak: Türk halkları
Kaynak: Türk halkları
Düzensiz sıkı bağ doku; kalın demetler oluşturan kollajen fibril lerin farklı yönlere doğru yerleşim gösterdiği ve dağınık halde bulunduğu
Kaynak: Düzensiz sıkı bağ doku
Kaynak: Düzensiz sıkı bağ doku
Pallas kedisi ya da manul (Otocolobus manul), Orta Asya 'nın mera ve bozkır larına uzanan geniş ama dağınık bir popülasyona sahip, ufak
Kaynak: Pallas kedisi
Kaynak: Pallas kedisi
Yıldız topluluğu, göreceli olarak dağınık bir yıldız kümesi dir. Açık yıldız kümesi ve küresel yıldız kümesi nden daha dağınıktırlar.
Kaynak: Yıldız topluluğu
Kaynak: Yıldız topluluğu
Hint Okyanusu 'ndaki dağınık adalar. (Fransızca: Îles Éparses veya Îles éparses de l 'océan indien). Hint Okyanusunda; Dört küçük mercan
Kaynak: Îles Éparses
Kaynak: Îles Éparses
Gençlikte sivri, ileri yaşlarda dağınık tepe yapar. 30-40 m'ye kadar boy yapabilen ve hızlı büyüyen bir ağaçtır. Dalları at kuyruğuna
Kaynak: Casuarina
Kaynak: Casuarina
Bitkilerdeki katı veya sıvı yağlar, protoplazma içinde dağınık bulunan sitozom larda (yağ yapıcı cisimler) karbonhidrat lardan meydana
Kaynak: Lipogenez
Kaynak: Lipogenez
Hudiler ya da Banu Hud (بنو هود), İspanya 'nın dağınık Müslüman emirliklere (Tavaif-ül Mülk ) bölündüğü 11. yüzyıl daki siyasi kargaşa
Kaynak: Hudiler
Kaynak: Hudiler
Klasik elektromanyetizma dağınık ışınların dalga boyu, ilk dalga boyuna eşit olması gerektiğini tahmin edilsede, birden fazla deneyler
Kaynak: Compton olayı
Kaynak: Compton olayı
Kızılcabölük, önceleri dağınık bir yerleşim düzenine sahipmiş. Çobanlıkla geçinen halk, oba denilen 7-8 bölükte yaşarmış. Zamanla buralara
Kaynak: Kızılcabölük, Tavas
Kaynak: Kızılcabölük, Tavas
Günümüzde Kosova'da dağınık olarak yaşamaktadırlar. Genellikle güney, güneydoğu ve güneybatı bölgelerinde dağınık hâlde bulunmaktadırlar.
Kaynak: Rom (halk)
Kaynak: Rom (halk)
Küstülü, Erdemli 'nin en dağınık yayla köyüdür. Dağınıklığı su olmayışındandır. buldukları yere ev yaptıklarından dağınık bir yerleşim oluşmuştur.
Kaynak: Küstülü, Erdemli
Kaynak: Küstülü, Erdemli
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
