Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

darboğaz ne demek?

- 7 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü

darboğaz anlamı İng. bottleneck
1. Bir ekonomide döviz, ham madde, finansman gibi çeşitli varlıkların gerekli düzeyin Altına düşmesiyle ortaya çıkan darlık, kıtlık ve sunum yetersizliği. 2. Bir üretim sürecinde karşılaşılan sunum ve istem dengesizliği.

BSTS / Kentbilim Terimleri Sözlüğü

darboğaz anlamı İng. bottleneck street Alm. Strasseneinschnürung Fr. voie en goulot
Taşıt gidiş gelişinin sık sık tıkandığı ve düzene sokulmasını, özel önlemler alınmasını gerektiren yol kavşağı. bakınız» düğümyol.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

darboğaz anlamı
Bir kilim motifi. (Saçıkara *İslahiye -gaziantep)

Güncel Türkçe Sözlük

darboğaz anlamı
is. 1. ekon. Piyasalarda üretimin, kredilerin, döviz imkânlarının, sürümün, ham madde arzının ve malzeme stoklarının gereksinim düzeyi Altına düştüğü sıkıntılı durum. 2. mec. Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaştığı bunalımlı durum.

Türkçe - İngilizce

darboğaz anlamı
isim
1) bottleneck
2) defile
3) strait

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

darboğaz anlamı
Huni: Yağlar şişelere darboğazla akıtılır.

Karahisar *Tavas -Denizli

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Darboğaz anlamı
Kars ili, Selim ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Darboğaz anlamı
Niğde ili, Ulukışla ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Darboğaz anlamı
Samsun ili, Boğazkaya bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

"darboğaz" için örnek kullanımlar

Ayrıca mali darboğaz mali yardım programı altında üye ülkeler için sınırlanmadı.

In addition, under the program of financial assistance for member states sınırlanmadı financial straits.

Kaynak: abhaber.com

Babam ve annem Bafra'nın Darboğaz köyünden.

My father and mother from the village of Bafra bottleneck.

Kaynak: haberciniz.biz

Ülkenin içinde bulunduğu darboğaz, geleneksel geçim kaynaklarının önemini her geçen gün artırıyor.

Bottleneck in the country, with each passing day increases the importance of traditional livelihoods.

Kaynak: ekonomi.haber7.com

Darboğaz giderici yatırımlar haricinde düşünmüyor, yaptığımız Çin yatırımını daha olgunlaştırmaya çalışıyoruz.

Except for relieving the bottleneck of thinking, we are trying ripe for more investment in China.

Kaynak: ekohaber.com.tr

Dünya'daki insan nüfusunun 10.000 ve hatta sadece 1.000 çifte kadar azalmasıyla sonuçlanan bu olay, insan evrimi nde bir darboğaz yaratmıştır.
Kaynak: Toba felaket kuramı

Ancak uçağa sipariş gelmemesi ve 90'lı yıllarda şirketin içine düştüğü ekonomik darboğaz nedeni ile projeye yeterli ödenek aktarılamadı.
Kaynak: MD-12

Okullarda yapılan etkinliklerle tüm gençleri yerli malına teşvik eder II. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğaz ın ardından
Kaynak: Yerli Malı Haftası

Toba felaketi gibi doğal felaketler sonucu oluşan olası bir genetik darboğaz dan kaynaklanabileceğini göstermektedir Belirgin genetik
Kaynak: İnsanın evrimi

O yıllarda ABD'de hala çözülmemiş olan ırk sorunu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz ve bunların yol açtığı toplumsal huzursuzluk
Kaynak: Hükmedenler (film)

mülteci sorununa ve ülke sanayii için gereken ara mal larının ithalat yollarının kapanmasına rağmen bütün bu darboğaz ları aşmayı başarmıştır.
Kaynak: Azerbaycan ekonomisi

yaşanan depremler, petrol fiyatlarındaki artış, dolar-mark paritesi farkı, PKK ve çeşitli sorunlar nedeniyle darboğaz içine girmiştir" demişti.
Kaynak: İstanbul Hava Yolları

İsmet İnönü 'nün devletçilik uygulamaları sonucu oluşan ekonomik darboğaz zaten toplumu da aynı yöne iletmiş durumdaydı II. Dünya Savaşı
Kaynak: Demokrat Parti (1946)

Kalos Sedan, uluslararası pazarlarda yaşadığı finansal darboğaz nedeniyle General Motors tarafından satın alınan Daewoo 'nun yeni
Kaynak: Chevrolet Kalos

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)