Müzikle de içice olan Gülbeyaz da
darbuka, tef çalıp solo türküler okudu.
Which are inseparably intertwined in music Gulbeyaz the darbuka, the tambourine plays solo songs studied.
Kaynak: hurriyet.deCan, ziyarette çocuklarla birlikte
darbuka ve def çaldı.
Can a visit with the children played drums and def.
Kaynak: haber3.comEğitmenleri önderliğinde batari,
darbuka, tumba, tef ve gitar çalarak tempo tutan öğrencilere, 75.
Instructors will sink under the leadership of the drum, tumba, holding the tempo by playing tambourine and guitar students, 75
Kaynak: haber3.comHaftanın 4 günü klarnet, saz ve
darbuka eğitimi alan öğrenciler okula daha sık gitmeye başlayınca proje genişletildi.
4 days per week clarinet, reeds and tambourine, the project was expanded training of students in the school started to go more often.
Kaynak: dha.com.trDolapdere Big Gang, yerli ve yabancı şarkıları kanun ,
darbuka , klarnet , keman gibi aletlerle alaturka tarzda yorumlayan Türk müzik
Kaynak: Dolapdere Big Gangolmak üzere hemen her Türk Sanat Müziği programında yer almıştırBir
darbuka virtüözü olan sanatçı
darbuka TRT 'de yasakken ritm sazı TRT
Kaynak: Hüseyin İleriŞarkıda
darbuka gibi Türk müziği motifleri ağır basmaktadır. Kalbimdeki ritmi hissedebiliyor musun?" "Düm Tek Tek" diye atıyor. |
Kaynak: Düm Tek TekMüziğe, şarkı söylemeye ve
darbuka çalmaya ilgi duyan Gülseren, Paris'te Türkoloji bölümünü okurken aynı zamanda da Konservatuvar ‘Hector
Kaynak: Gülseren YıldırımOnun dışında
darbuka gitar kanun perkinsyon cihazlarını çalabiliyor. Bu müzik sevdası selim gülgörene Ablasinin küçükken hediye ettiği org
Kaynak: Selim GülgörenŞu an İstanbul'da dünyanın ilk
darbuka okulu olan GALATA RİTİMHANESİ 'nde kendi tekniğini ve darbukayı bu enstrümanı öğrenmek isteyenlere
Kaynak: Mısırlı AhmetEyüp oyuncakçıları, ahşap topaçlar, kaynana zırıltıları, kursak düdükleri,
darbuka ve davullar, fırıldaklar, hacıyatmazlar, ahşap araba ve
Kaynak: Eyüp oyuncakçılığıbestelediği şarkılarını bu iki müzik türünün ayrılmaz çalgıları olan şarkıları ut , kanun , keman , klarnet ve
darbuka gibi çalgılar eşlinde söyledi
Kaynak: Victoria HazanJanko Mijaktic Klíma — vokal, cister, gitar, gayda,
darbuka. Petko Mijaktic Kolácek — vokal, klarinetino, fülüt, cister. Helena Mijaktic
Kaynak: GothartToyda kızlar-caşlar karşılıklı şınlama yapılır,
darbuka, dare (tef) çalınır, oynanılır. Bu arada söylenen oynanan türküler içinde Kırım
Kaynak: Mesudiye, Mahmudiyegeceyarisina dogru yaklastiginda,
darbuka calan kisi,ortaya hitaben "bu
darbuka iyi otmemeye basladi, su dombelek eyesini verin de bir eyeleyelim der."
Kaynak: Gelemiç, Keles