dejenere anlamı İng. degenerate
1. Bozulmak, normal yapı ve görevini kaybederek bozulma göstermek. 2. Bozulmuş, bozuk.

dejenere anlamı
sf. 1. Soysuz. 2. Yoz. 3. fiz. ve kim. Bozulmuş. 4. fiz. ve kim. Bozunmuş.

dejenere anlamı
sıfat
1) degenerate
isim
1) bastardized

dejenere anlamı Fr.dégénéré
1. Soysuz: § "Millî harsı bozulmuş olan milletlere dejenere milletler namı verilir." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 35. 2. Yoz: § "Evet dedi, atletikten dejenere astenik bir tip." -Peyami Safa, Yalnızız, 124. § "Mesele o değil mi zaten; terakki size gelince meşru, sizi geride bırakmaya başlayınca gayritabii, dejenere, filan!" -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar I, 111. § "Senin gibi entelektüeller dejenere ediyor bu milleti." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 72. § "Yoksa bu adam, uzun bir tarihten sonra çürümeye ve göçmeye yüz tutmuş bazı eski ailelerin son çocuklarında görülen ruh illetlerinden biriyle malul bir dejenere mi idi?" -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 137. § "Aynı (dejenere) hâl, Roma'nın başına gelince de..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 55. "Kimi sanat anlayışını herkese zorla dikte etmek isteyen, kendi gibi düşünmek istemeyenleri bir kalemde aforoz eden hatta, sanat tarihini keyfinin istediği gibi hacamata yeltenen bu dar görüşlü tolerans dukaraları, ister naif idealist, ister dejenere snob, ister avant-garde'cı, ister klasik geleneğe bağlı olsunlar isterse sureta liberal görünen fakat aslında sanatı bir başka yönden sımsıkı bağlayan, "sanat sanat içindir"." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 230.