Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

yoz ne demek?

 - 3 sözlük, 13 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

yoz anlamı
sf. 1. Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan: Yoz toprak. Yoz bitki. 2. mec. Kaba, adi, bayağı: Yoz adam. 3. mec. Yozlaşmış, dejenere. 4. hlk. Kısır.

Türkçe - İngilizce

yoz anlamı
sıfat
1) degenerate

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

yoz anlamı
1. Kısır. 2. Kısır ve erkek davardan oluşan sürü. 3. Yazın kırda kalıp otlatılan davar. 4. Civcivlerini büyütüp bırakan tavuk. 5. Kart keklik. 6. Zayıf (hayvan için). 7. Başıboş (hayvan için). 8. Besili. 9. Bir, iki yaşında tay. 10. Bir, iki yaşların da manda, inek, öküz, eşek, at sürüsü. 11. Değeri düşük, niteliksiz, cinsi bozuk: Yoz tavuk, yoz keçi.
yoz anlamı
Meyvesiz ağaç.

*Gerede -Bolu

yoz anlamı
İşlenmemiş verimsiz toprak.

*Kandıra, Taşlık *Adapazarı, *Akyazı -Sakarya
Başviran *Ereğli -Zonguldak
-Sinop ve çevresi
Balcalı *Çarşamba -Samsun
*Ünye -Ordu

yoz anlamı
1. Yabanıl. 2. Kaba (kimse). 3. Rahat, başıboş, özgür: Yoz büyüyen adam kaçamaz. 4. Tembel (kimse).
yoz anlamı
Yosun.

*Kelkit -Gümüşhane

yoz anlamı
1. Keçi, koyun sürüsü. 2. Kısır, sütsüz davar, sığır.
yoz anlamı
Yalın, tek: Karanfiller yoz açtı.

Çorum
*Merzifon Amasya

yoz anlamı
Bakımsız, iyi beslenmemiş.

*Merzifon Amasya

yoz anlamı
Yaylada otlayan büyük baş hayvan, yoz malı

Erzurum

yoz anlamı
Yoz; başıboş , serseri; yaylada otlatılan büyükbaş hayvan; at sürüsü. || yoz mali: yayla hayvanı

Erzurum

yoz anlamı
Besili büyükbaş hayvan

Kars

yoz eş anlamlısı

adi
sf. (a:di:) 1. Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan: "Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi." -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. mec. Aşağılık, bayağı, alçak: "Bunlar çok adi ve fena insanlardı." -R. N. Güntekin.
bayağı
sf. 1. Aşağılık, pespaye: "Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." -Ö. Seyfettin. 2. Basit, adi, sıradan, amiyane, banal: "Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum." -P. Safa. 3. zf. (ba'yağı) Hemen hemen, âdeta: Bayağı kanacak gibi oldum. 4. zf. Gerçekten: "Bayağı, çocuk gibi sevinirim limonun yarısının durduğuna." -S. F. Abasıyanık. "Çapkınlığı, çok iğrenç ve bayağı çapkınlık." -M. Yesari. 5. zf. Oldukça, epey: "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." -E. E. Talu.
dejenere
sf. 1. Soysuz. 2. Yoz. 3. fiz. ve kim. Bozulmuş. 4. fiz. ve kim. Bozunmuş.
kaba
sf. 1. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı: "Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." -Ö. Seyfettin. 2. Taneleri iri: Kaba çakıl. 3. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse): "Kaba, hantal, şivesiz bir sürü adamlar kafesinin önüne toplanırlar." -R. H. Karay. 4. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli: "Kaba bir yün döşekle temiz bir şilte, yastık yorgan buldum." -H. R. Gürpınar. 5. is. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer. 6. mec. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü: "Çocuklardan biri ağzından çok fena, çok kaba bir şey kaçırdı." -O. C. Kaygılı.
kısır
(I) sf. 1. Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan). 2. Ürün vermeyen (toprak): Kısır toprak. 3. mec. Verimsiz, yararsız, sonuçsuz: Kısır çalışma. Kısır tartışma. 4. biy. İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen (canlı hücre, çekirdek vb.), steril.
kısır
(II) is. Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek.

"yoz" için örnek kullanımlar

Türkmenler ota yoz derler. Horasan'dan gelip Çapanoğlu Aşireti bu bölgeye yerleştiklerinde yemyeşil uzanıp giden bir otlakla karşılaşınca
Kaynak: Kuşçu, Yozgat
Çok yoz bir zamandı, hatta bu dönem bana çok iyi bir "yozcu" olmayı öğretti diyebilirim. Formatlar ve Şarkı Listesi: "Old Before I Die"'ın
Kaynak: Old Before I Die
Gerek bu yörede gerek tüm ülkede huzursuzluk ve karışıklıkların, yoz ve kötü bir rejim olarak nitelediği parlamenter sistem den
Kaynak: Miguel Primo de Rivera
Deve güreşleri, tek hörgüçlü dişi "yoz" develer ile "buhur" adı verilen çift hörgüçlü erkek develerin çiftleşmesinden meydana gelen ve "
Kaynak: Deve güreşi
Bu şiirinde, büyük âşık Don Juan'ı, romantizmin pekiştirdiği sahte duygusallığın ve toplumsal çürümenin simgesi yoz bir kadın avcısı
Kaynak: Guerra Junqueiro
Dama olmuş taşın hareket kabiliyeti yüksek olduğu için (oyuncunun ustalık derecesine göre) dama, 5 yoz taş değerinde görülür, yani bir
Kaynak: Türk daması
Hızır sütü içtikten sonra çok memnun kalır ve Cabbar Ağa'ya "Çobanoğlu, yozuna yoz katılsın, memleketinin adı Yoz-Kant olsun" diyor.
Kaynak: Yozgat (il)
Gene de yapıtları Naziler ce "yoz" olarak nitelendi (1937). II. Dünya Savaşı 'ndan sonra emekli olana değin Karlsruhe 'deki Sanat
Kaynak: Erich Heckel
romanında etkili olan Doğalcılık akımı ve bu akım doğrultusunda yazılan romanların toplumun en yoz ve kötü halini yansıtma eğiliminde olmalarıdır.
Kaynak: Türk edebiyatında roman
Zira filmde teknisyen Bruno (Rüdiger Vogler)'nun dolaştığı taşra sinemaları artık eski şaşaalı günlerini geride bırakmış, ucuz ve yoz
Kaynak: Zamanın Akışında
Çalıştığı silah üreten şirketin adı da albümün İngilizce versiyonunda Korrupt Arms (İngilizce'de corrupt: yoz, ahlâksız, rüşvetçi
Kaynak: Kırık Kulak
Gala Gölü'nün kuş cenneti olmasıyla yoz hayvancılıkta düşüş olmuştur. Muhtarlık: Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte
Kaynak: Işıklı, Enez

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.