beyin is. 1.
anat. Kafatasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, dimağ. 2. Muhakeme, usa vurma. 3.
mec. Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse. 4.
mec. Akıl, anlayış. 5.
mec. Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse:
"Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli beyinlerden biridir." -H. Taner.
bilinç is. 1. İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur. 2. Bir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü. 3. Dimağ. 4.
mec. Temel bilgi, temel görüş. 5.
ruh b. Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur:
"Davranışlarını bir an önce bilincinin denetiminden kurtarmak için kadehleri birer dikişte boşaltmaya mı başladı?" -F. R. Atay.
zihin is. 1. Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerinin bütünü. 2.
ruh b. Bellek:
"Bu yavrucuğa bakarak hayalini zihnimde büyütmeye başladım." -Ö. Seyfettin. 3. Anlayış, kavrayış:
Zihni açık. 4. Bilinç, dimağ.