Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dinamizm ne demek?

- 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

dinamizm anlamı
bakınız» devimselcilik

Güncel Türkçe Sözlük

dinamizm anlamı
is. 1. Davranışları canlı ve hareketli olan canlının özelliği: "İlerleme yolunda yeni ve diri hareketleri zorlayan yığınların dinamizmidir." -S. Birsel. 2. fel. Devimselcilik.

Türkçe - İngilizce

dinamizm anlamı
isim
1) dynamism

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

dinamizm anlamı Fr.dynamisme
1. Devimselcilik: § "İhtilal dinamizmi rakamla ölçülmez." -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 229. § "Batı terbiyesi, disiplini ve dinamizmi elbette…" -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 23. § "…burjuvazi… yırtıcı diyebileceğimiz bir dinamizmle önemli roller oynamaya başlamıştır." -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 57. 2. Davranışları canlı ve hareketli olan canlının özelliği: § "gazi Mustafa Kemal'in başından bir işin nasıl doğduğunu; ağzından çıkan bir sözün şaşılacak bir dinamizm ile hükûmeti, düşünce adamlarını, millet yığınlarını kavrayıp ayaklandırır bir kudret olduğunu..." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar IV, 51. § "kazadan önceki bedenim yok artık;o dinamizmim yok. " -Adalet Ağaoğlu, Sen türkiye'ninEn Güzel Kazasısın, 165. § "... kırk yıl önceki dinamizmine kadar gitti ve gençleşti." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 237. § "Hümanizm Rönesans'tan zamanımıza kadar etkisini sürdüren aralıksız bir tarih, ruhî bir aksiyondur, ama harekete dinamizmini veren, asırlara hükmeden, büyük dâhiler ..." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 119.

dinamizm eş anlamlısı

devimselcilik
is. fel. Beliren ve gelişen şeylerin kendiliklerinden etkin olduklarını, gelişmelerini sağlayan gücün dışarıdan gelmeyip kendileriyle özdeş bulunduğunu ileri süren öğreti, gürecilik, dinamizm, mekanikçilik karşıtı.

"dinamizm" için örnek kullanımlar

Bu da büyük oranda klasik müzikal omurgasına bir dinamizm getiriyor.

This also brings dynamism to a large extent the backbone of the classic musical.

Kaynak: haberturk.com

Bu durum bize son derece büyük bir esneklik ve dinamizm getirecek.

This will bring us enormous flexibility and dynamism.

Kaynak: turk.internet.com

Evet, sahne bir dinamizm kazansın diye bir kader ekledik.

Yes, I've added a fate he win the dynamism of the scene.

Kaynak: radikal.com.tr

Toyota RAV4'le sınıfına daha fazla dinamizm getirecek.

Toyota RAV4'le class will bring more dynamism.

Kaynak: otomobil.milliyet.com.tr

Yakındoğu'dan şehre yerleşenler, kültür ve değerleriyle kent sakinlerine yeni bir güç ve dinamizm kattılar. 2006 nüfus sayımına göre kent
Kaynak: Gazimağusa

Üç farklı mekân, üç farklı anlatıcının getirdiği bir iç dinamizm... Bireylerden yola çıkarak ustalıkla gerçekleştirilen bir toplum
Kaynak: Asmalı Pencere

edebiyattan medyaya, Alman ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal yaşamına önemli katkılarda bulunan, dinamizm getiren bir unsur haline gelmişlerdir.
Kaynak: Almanya'daki Türk Günü

Birçok hastalığa iyi geldiği ve kişiye dinamizm kazandırdığına inanılan yabani enginarının tazesi, bulgur pilavı, et ve yumurtayla
Kaynak: Yabani enginar

sağlık, yaşam kalitesi ve ekonomik dinamizm standartlarına sahiptir. Uluslararası Para Fonu tarafından gelişmekte olan ülke olarak
Kaynak: Hırvatistan

Aynı zamanda seslerin de kurgulanması filme dinamizm ve akıcılık kazandırmıştır. Jewison bu perdeyi bölme tekniğini Expo 67 fuarı için
Kaynak: Kibar Soyguncu (film)

b) Aktüel Dergisi | Yayın hayatına başlayalı çok zaman geçmemiş olmasına rağmen, dergicilik hayatımıza getirdiği dinamizm ve içerik
Kaynak: Sedat Simavi Basın Kurumları Ödülü

Üzerine oturmuş olduğu atın açık ağzı da sahneye dinamizm katmaktadır. Hypolite'in kalkanı ve atın bir bacağı eksiktir. 150px |
Kaynak: Kayseri Herakles Lahdi

çalışkanlığını aşılayarak hem gittikleri hem de geldikleri yerlere dinî, ticarî ve sosyal yönden canlılık kazandırıp dinamizm katmışlardır.
Kaynak: Hızıruşağı, Kozaklı

Aktüel Dergisi | Yayın hayatına başlayalı çok zaman geçmemiş olmasına rağmen, dergicilik hayatımıza getirdiği dinamizm ve içerik
Kaynak: 1991 Sedat Simavi Ödülleri

Galtung ABD'nin ilk zamanlarında görülen etik, dinamizm, üretkenlik ve yaratıcılık, özgürlük ve öncülük anlayışının zamanla yerini
Kaynak: Johan Galtung

Yapılması gereken korumadan faydalanırken hem ülke için hem ülke insanı için gereken dinamizm ve çağ şartlarını yakalayabilme, koruma
Kaynak: Gümrük vergisi

Yunan heykeli karşıtlıklar ve bunun yarattığı dinamizm üzerine kuruludur. Baş başka, kollar ve bacaklar başka başka yönlere bakarlar.
Kaynak: Heykel

Tema tercihinde yeni nesil sektörlere öncelik verilirken; tematik anlayış ticari katılıma dinamizm getirdi. Tema çerçevesinde düzenlenen
Kaynak: İzmir Enternasyonal Fuarı

Anlamı Kaplan figürü markanın yansıtmak istediği cesaret, dinamizm, seri ve atak yapı ile Uzak Doğu'nun kültürel mirasını temsil etmektedir.
Kaynak: Proton (otomobil)

İkili çizgiler Mondrian'ı özellikle heyecanlandırmıştır çünkü onların resmine keşfetmek isteyeceği yeni bir dinamizm getireceğine
Kaynak: Piet Mondrian

Freud ruhsal nedenselliği bilinçaltına özgü yapı ve dinamizm deyimiyle tanımladı. Nevrozun merkezinde bulunan ruhsal çatışmanın bağlı
Kaynak: Nevroz

Mimik, insanın kendisine özgü hareketi sayesinde kişinin bireysel özellikleri hakkında (öz dinamizm) bilgi verir. Mimiklerle iletişim ve
Kaynak: Mimik

onlara özgürlük, demokrasiye inanç, eşitlik, pragmatizm , dinamizm ve bireycilik gibi Amerikan değerlerini aşılayacaklar, kendi ülkelerini
Kaynak: Gizli Belgelerle Barış Gönüllüleri

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)