uymak
(-e) 1. Ölçüleri birbirini tutmak: Ayakkabı ayağına iyi uydu. 2. Renk, biçim vb. yönünden birbirini tutmak, uygun düşmek: Kravat ceketine uymuş. 3. Zevke, anlayışa uygun düşmek: Sizin tutumunuz bizim görev anlayışımıza uyuyor. 4. Bir inanca, bir anlayışa, bir duruma veya egemen bir güce uygun davranışta bulunmak, riayet etmek: "Şu acayip sevdaları bırak, muhite uy, zamana uy, hayatını mükemmel kazanırsın." -P. Safa. 5. Bağlı kalmak, tabi olmak: Birtakım kayıt ve şartlara uymalıydı. 6. Uygun düşmek, münasip olmak: "Her cihette birbirine uyacak kadın erkek bulmak dünyada kabil değildir." -H. C. Yalçın.

Ben rahmetli Necip Fazıl üstadımızı sağ iken dinlemek şansını.Kaynak: haberler.com

Ve en kötüsü, yazdıklarımı anlamak ve beni dinlemek, istemiyor kimse.Kaynak: haberalanya.com.tr

Hazır anlatmaya başlamışken, seni sonuna kadar dinlemek istiyorum.Kaynak: blog.milliyet.com.tr

Ben de alarmı dinlemek için her sabah aynı saatte odaya giriyorum.Kaynak: haberler.com

1978 yılında Akio Morita 'nın uçakla uzun yolculuklarda müzik dinlemek istemesi üzerine Nobutoshi Kihara tarafından üretilmiştir Orijinal
Kaynak: Walkman

Radyo lar elektromanyetik tayfın belli bir aralığını dinlemek üzere dizayn edilir. Radyonun seçicilik ve hassaslık faktörlerine göre
Kaynak: Q faktörü

Eavesdrop özel konuşmaları gizlice dinlemek anlamına gelir. Tarih : Antik Anglo-Sakson yasası gizlice dinleyen kişileri para cezasıyla
Kaynak: Eavesdropping

Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci
Kaynak: Tiyatro

Müzik dinlemek için hafıza kartına şarkıları yüklemek gerekirken, UMD denilen disklere yüklü filmler de izlenebilmektedir. Kablosuz
Kaynak: PlayStation Portable

Doğum günlerini ve Noel'i kutlamayı uygun bulmayan dindar bir aileden gelen Ja Rule'un evinde rap müzik dinlemek de yasaktı.
Kaynak: Ja Rule

martı şeklindeki yukarı kalkık kanatları, sabit iniş takımları ve dalış yaparken düşmanları korkutan düdükleridir (dinlemek için tıklayın ).
Kaynak: Junkers Ju 87

Bir çok yarasada olduğu gibi yönlerini çok yüksek frekanslı sesler çıkarmak ve bunların yansımalarını dinlemek suretiyle bulurlar.
Kaynak: Sivri faregiller

bağlantılı olduklarını ve amaçlarının Demokratik Parti'nin telefonlarını gizlece dinlemek üzere mikrofonlar yerleştirmek olduğunu ortaya koydu.
Kaynak: Watergate skandalı

Şahab, İslam dininin kutsal kitabı Kur'an 'da, yeryüzünü dinlemek için göğe yaklaşan cin lere Allah tarafından gönderilen yakıcı bir ışık
Kaynak: Şahab

Donald Quarrie 'nin Montreal 'de gerçekleşen 1976 Yaz Olimpiyatları 'ndaki final koşusunu radyoda dinlemek Ottey'e ilham kaynağı oldu.
Kaynak: Merlene Ottey

Onu dinlemek için Cape Verde 'ye gelen Fransız menajer Jose da Silva, birlikte çalışmayı önerdiğinde Evora 47 yaşındaydı. Evora "Hiç
Kaynak: Cesária Évora

benzeyen iki yakın yıldızdan gelen sinyalleri dinlemek amacıyla 25 metrelik bir radyo gözlem çanağından faydalansa da, bu girişim başarıya ulaşmadı
Kaynak: Frank Drake

17 yaşında Tübingen Üniversitesi'ne, 23 yaşında da Hegel'in derslerini dinlemek için Berlin'e gitti. Fakat Hegel, o Berlin'e varır varmaz
Kaynak: David Strauss

İsrail'in nüfusu henüz üç milyon kişiyken, grubu canlı olarak dinlemek üzere konsere beş yüz bin kişi gelmiştir. Grubun üyelerinden biri
Kaynak: Kaveret

elde edilen frekans filtrelenip dinlemek istenen istasyona göre ayarlanmış bir osilatör ün çıkışı tekrar karıştırılıp ses dalgasına çevrilir.
Kaynak: Kısa dalga radyo

Ray bunları dinlemek ister ve Morrison ona Moonlight Drive şarkısını soyler. Şarkı, Ray'in hoşuna gitmiştir. Birlikte, Huxley'in
Kaynak: Ray Manzarek

Hobileri spor yapmak,diğer grup üyeleri gibi müzik dinlemek ve en önemlisi partilerdir. Partilerde dans etmeye bayılıyor. En sevdiği ders
Kaynak: Georg Listing