hayat(I)
is. (haya:tı) 1. Canlı, sağ olma durumu. 2. Yaşam:
"Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım." -H. F. Ozansoy. 3. Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı:
Köy hayatı. Gece hayatı. 4. Meslek:
"Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı." -R. N. Güntekin. 5. Geçim şartlarının bütünü:
"Hayatımı yazılarımla kazanırım." -H. E. Adıvar. 6. Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma:
Bu köyde hiç hayat yok. 7.
din b. Yazgı:
Hayat onları bir türlü birleştirmedi. 8. Yaşamayı sağlayan şartların bütünü:
Ayda hayat yok. 9. Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi:
Atatürk'ün hayatı.