sertlik is. 1. Sert, katı olma durumu:
Derinin altında bir sertlik hissettim. 2.
mec. Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet:
"Bir zamanlar, sertliğinden, karşında nefes alamazdık." -N. F. Kısakürek. 3.
jeol. Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç.
soğukluk is. 1. Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet:
"Yatağımın içinde bu takır takır tahtaların soğukluğunu, sertliğini duyar gibi olurdum." -A. Ş. Hisar. 2. Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler. 3. Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer:
"Öğle namazını hamamın soğukluğunda kıldı." -H. R. Gürpınar. 4.
mec. Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik:
"Delikanlı, soğukluğu iliklere işleyen soğuk bir sesle evet efendim, dedi." -M. Ş. Esendal. 5. Sevimsiz olma durumu, antipati. 6.
mec. Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması. 7.
mec. Cinsel istek duymama durumu.