Niyetleri Karadeniz illerini
dolaşmak ve düşüncelerini anlatmaktı.
Their intention was to tell the Black Sea provinces and thoughts wander.
Kaynak: haber10.comOnları da duyurmak için her yeri
dolaşmak, her yeri ziyaret etmek gerekir.
To expose them to walk around the whole place, you must visit place.
Kaynak: blog.radikal.com.trFutbol için başka, gezip
dolaşmak için başka anlam taşır.
Football for another, is another meaning to stroll around.
Kaynak: skorer.milliyet.com.trEvin içinde
dolaşmak, pencerenin arkasından manzayı izlemek farklı bir duygu.
Inside the house, walk around, watch Manza a different feeling from behind the window.
Kaynak: yerelgundem.comTavaf (Arapça : طواف/ bir şeyin çevresinde
dolaşmak, dönmek ), İslam da, Kâbe 'nin çevresinde yedi kez dönerek yerine getirilen ibadet. Hac
Kaynak: TavafDolayısıyla teoride, eğer kapsama alanından çıkmazsanız, cep telefonu ile tüm dünyayı telefon konuşmasını kesmeden
dolaşmak mümkündür.
Kaynak: GSMDünyayı
dolaşmak üzere denize açılan 237 (diğer bir kaynağa göre 270) denizcinin sadece 18'i İspanya 'ya dönerek seyahatini tamamlamayı
Kaynak: Ferdinand Macellanbilinci yerinde olarak, başka mekanlarda
dolaşmak üzere yaptığı yolculuğu ve bu bedeniyle geçirdiklerini söyledikleri deneyimleri ifade eder.
Kaynak: Astral seyahatYatlar deniz yoluyla Dünya'yı
dolaşmak için idealdir. Günümüzde yat turları iyi bir gelir kaynağıdır. Yachts. Kategori:Tekne tipleri Kategori:
Kaynak: YatEğer bir solucan 1 bir elmanın üzerinde seyahat ediyorsa, tüm elmanın etrafını
dolaşmak yerine içinden geçerek bir kestirme yol bulmuş
Kaynak: Solucandeliğigiden en kısa denizyolunu tehlikeli hale getirip sonunda da tamamen kapatarak, Britanya gemilerini Ümit Burnu ndan
dolaşmak zorunda bıraktılar.
Kaynak: Atlantik Savaşıalabilecek ya da kıvılcım çıkarabilecek materyal taşımak, izinsiz giriş yapmak ve reflektör lü yelek gibi gerekli önlemleri almadan
dolaşmak yasaktır.
Kaynak: Apron (Havacılık)Mesela, dünyayı
dolaşmak amacıyla çıktığı biletsiz bir tren yolculuğunda, elindeki bir kâğıt parçasının bilet olduğuna kondüktörü
Kaynak: Wolf Messingenerjisi olarak kullanmak yerine %78den fazla kısmını kullanabilir hale gelmek) bir depo yakıtla dunya çevresini
dolaşmak mümkün hale gelecek.
Kaynak: Termofotovoltaikarabayı bilerek uçuruma sürmesi sonucunda yüzünden ağır şekilde yaralanır ve çirkinleşmiş yüzünü saklayan bir maskeyle
dolaşmak zorunda kalır.
Kaynak: Aç Gözünü (film)Gezegene yaklaştıkça manyetik alanın etkisi giderek artar ve güneş kökenli parçacıkların aşamayarak çevresinden
dolaşmak zorunda kaldığı
Kaynak: Manyetosfer1970 yılında İsrail'den sürgün edilen sanatçı, iki yıl süreyle bir çok Arap ülkesinde
dolaşmak zorunda kaldı. 2008 yılı Mayıs ayında 2.
Kaynak: Mahmut DervişYormak'tan yor-t-mak (işsiz, güçsüz
dolaşmak, öteye beriye gidip gelmek, çalımlı yürümek. Bu sözcüğün kökü olan yor yürümek, devinmek,
Kaynak: Bostancı, GönenBirinci Çağ 'ın en sonunda intihar eden Maedhros ve umutsuz ve yalnız bir halde Orta Dünya 'nın kıyılarını
dolaşmak üzere hayatta kalan Maglor.
Kaynak: Feänor'un OğullarıSonra köy davul eşliğinde
dolaşmak için Bayraktar gençleri çağırır Davulla kız evine gider bu saat 3 ila 4 arasında olur. Kız evinden gelini
Kaynak: Taşköy, Sındırgı