Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

duman etmek ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

duman etmek anlamı
argo 1) dağıtmak, bozmak, yok etmek: "Ortalığı duman görür, duman etmek isterdi." -S. F. Abasıyanık. 2) yenmek, başarı sağlamak.

duman etmek eş anlamlısı

bozmak
(-i) 1. Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek: Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak: "Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir." -A. Ş. Hisar. 3. Dokunmak, zarar vermek: Bu yemek midemi bozdu. 4. Geçersiz bir duruma getirmek: "Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun." -M. Ş. Esendal. 5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak: Bir milyon lira bozar mısın? 6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek: Düşman ordusunu bozmak. 7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak. 8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek. 9. Bağ veya bostanın son ürününü toplamak: Bostanı bozduk. 10. Kızlığına zarar vermek. 11. Biçimini ve kullanılışını değiştirmek: "Eskileri bozuyor, beni, çocuğu giydiriyor." -Ö. Seyfettin. 12. Bırakmak, dağıtmak: "Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun." -S. F. Abasıyanık. 13. mec. Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek: Adamcağızı fena bozdunuz. 14. (-le) mec. Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak: Adamcağız politika ile bozmuş. 15. mec. Kötü duruma getirmek.
dağıtmak
(-i) 1. Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak: "Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." -Y. K. Beyatlı. 2. (nsz) Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek: "Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." -P. Safa. 3. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek: "Selamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu." -R. H. Karay. 4. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak: Odayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak. 5. (nsz) İletmek, ulaştırmak. 6. mec. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek: Kooperatifi dağıttılar. 7. mec. Kurulu bir düzeni bozmak. 8. mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. 9. (nsz) mec. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. 10. (nsz) argo Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak.
yok etmek
varlığına son vermek, ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek: "Kurtulmak için ya yok olmalı ya yok etmeli." -A. İlhan.
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.