alan ne demek?
- 20 sözlük, 28 sonuç.
BSTS / Alantopu Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. court Fr. court
Alantopu oyununun oynandığı, boyu 23,77 m. eni tek oyunu için 8,23 m., çift oyunu için 10,97 m. olan dikdörtgen biçimindeki yer.
BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. area, field Osm.saha Fr. zone, chomps
Bir tutanakta, özel bir veri türüne ayrılmış belirli bir bölge. En küçük mantıksal veri saklama birimi.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. field Osm. saha Alm. Feld Fr. champ
Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. arena Osm. meydan Alm. Arena Fr. arena
1 - Roma imparatorluğu döneminde açık havada yapılan gösteriler için yapılmış geniş, çoğu kez değirmi biçimde oyun yeri. 2 - Seyircilerin ortasında oyun yeri olan çevreli tiyatro'nun büyüğü.
alan anlamı İng. ring, arena Alm.Manege, Ring Fr. piste
Bir sirkte gösterilerin yapıldığı alan.
BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü
alan anlamı Osm. meydan
1. Güreş karşılaşmalarının yapıldığı yer. 2. Yağlı güreşin ve karakucağın yapıldığı yüzeyi çimle kaplı toprak yer.
BSTS / Kentbilim Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. square Osm. meydan Alm. Platz Fr. place
Anıtların, tarih yapıtlarının, önemli yapıtasarcılık yapıtlarının çevresinde ya da yakınında, genellikle taşıt dolaşımına açık tutulmayan, herkesin oturup dinlenmesine elverişli duruma getirilmiş, dileyenlerin, gereğinde siyasal toplantılar da yapabilecekleri genişçe düzlük.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. domain Lat.dominium Alm. Bereich, Gebiet Fr.domaine
(I) Bir ilingesel uzayda açık ve bağlantılı olan altküme.
alan anlamı İng. area Alm. Fläche Fr. aire Az. sahe
(...)
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
alan anlamı
sâha.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
alan anlamı Osm. saha Fr. aire
(matematik)
alan anlamı Osm. saha Fr. champ
(fizik)
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. field Osm. saha
Birtakım güçlerin etkin oldukları yer.
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. field Alm. Halbbild, Teilbild Fr.demi-image, trame
TV. Çerçevenin en üst satırından en alt satırına kadar yatay taramanın tümü.
alan anlamı İng. field (of sharpness), focal field, limits of definition Osm.netlik sahası Alm. Blickfeld Fr. champ (de netteté), limites de netteté, zone de netteté
Sinem./TV. Bir alıcı merceğinin seçik bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve enin tümü.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. arena Alm. Arena Fr. Arena
1. Eski Roma açıkhava gösterisine özgü geniş yer (elips biçimi). 2. Seyirciler ortasında bir oyun yeri.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
alan anlamı İng. field Osm. saha
Bir araştırma konusu ya da sorununun taşıyıcısı olan ve belli ayrıtları bulunan gözlem birimlerinden oluşmuş araştırma evreni ya da bu evrenin içinde gözlendiği gerçek yaşam bağlamı.
Güncel Türkçe Sözlük
alan anlamı
is. 1. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. 2. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. 3. Yüz ölçümü. 4. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer. 5. mec. Bir çalışma çevresi: "Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır." -N. Ataç. 6. fiz. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası: Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı. 7. sin. ve TV Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. 8. sp. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
Kişi Adları Sözlüğü
Alan anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. 2. Orman içinde düz ve ağaçsız yer.3. Ülke alan, fetheden, fatih.
Tarama Sözlüğü
alan anlamı
Açık, düz yer, meydan.
Türkçe - İngilizce
alan anlamı
isim
1) area
2) field
3) domain
4) space
5) range
6) sphere
7) scope
8) region
9) realm
10) arena
11) pitch
12) extent
13) tract
14) reach
15) theater
16) compass
17) maidan
18) ambit
19) theatre
sıfat
1) recipient
2) susceptive
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
alan anlamı1. Açıklık, düzlük yer: Atlar alanda yayılıyor. 2. Etrafı tepelerle çevrili çukur yer, koyak. 3. Orman içindeki düz ve ağaçsız yer. 4. İki tarla arasındaki sınır. 5. Kır, ova: Alanlar yeşermeye başlamış. 6. Dışarı, açık, ortalık, yer: Aldığını yerine koy, alanda bırakma. 7. Çayır, çimenlik. 8. Ufuk. 9. Ekilen tarlalarda tohumun bitmediği yerler: Bu yıl ekinlikler hep alan kaldı. 10. Yıkılmış veya
Yarım bırakılmış ev. 11. Değirmende tahılın ilk döküldüğü yer.
alañ anlamıEkili tarlada ürün çıkmamış, boş yerler: Tarlanın yarısı alan galmış.
Dereçine *Sultandağı Afyon
alan anlamıOrman içindeki düzlük yer
Kars
alan anlamıOrman içinde düzlük saha
Adana, Osmaniye
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Alan anlamıSamsun ili, Asarcık ilçesi,
merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
alan eş anlamlısı
düz(I)
sf. 1. Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan:
Düz tahta. 2. Kıvrımlı olmayan, doğru, stabil:
Düz çizgi. 3. Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi. 4. Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı). 5. Yayvan, altı derin olmayan:
Düz kayık. Düz tabak. 6. Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç). 7. Yalın, sade, süssüz:
Düz bir anlatım. 8. Çizgisiz, desensiz ve tek renkli:
Düz bir kumaş. 9.
is. Engebesiz olan yer, düzlük, ova:
"Kardaş gitmem Diyarbakır düzüne / Kızlar peri olsa bakmam yüzüne" -Halk türküsü.
kayran is. hlk. Orman içinde geniş ve çıplak alan, düzlük.
meydan is. 1. Alan, saha:
"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." -Ö. Seyfettin. 2. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri:
"Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu." -A. H. Tanpınar. 3. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık:
"Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu." -Ö. Seyfettin. 4. Fırsat, imkân veya vakit. 5. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer.
saha is. (sa:ha) sp. 1. Alan:
"Futbol sahasının kenarında düşmanlarını seyrediyordu." -S. F. Abasıyanık. 2. Takım oyunlarında karşılaşmaların yapıldığı yer.
"alan" için örnek kullanımlar
Bu
alan üzerinde 8 teknik elaman, 33 muhafaza memuru görev yapmaktadır.
This is an area of 8 technical personnel, 33 guards are on duty.
Kaynak: haberler.comMiami'de ev
alan Türklerin sayısının 30 bini bulduğu belirtiliyor.
30 thousand finds home in Miami, said the number of Turks.
Kaynak: ekoayrinti.comIşığını sevgiden
alan 'Siirt Akademisi' Türkiye'ye örnek olacak.
Love the Light of the 'Siirt Academy will be an example for Turkey.
Kaynak: timeturk.comİlk kez klasik kemençemiz Oscar
alan bir filmle adını dünyaya duyurdu.
For the first time announced to the world the name of a film classic kemençemiz Oscars.
Kaynak: haber.stargazete.comAlan, bir yüzeyin kapladığı yer miktarını ölçen bir büyüklüktür. SI birim sisteminde temel
alan birimi m² : metrekare 'dir. Diğer
alanKaynak: Alan Alan, fizik kuram larında kullanılan, matematik teki cebirsel
alan ın tüm özelliklerini taşıyan terim. Sayıl
Alan: Etki-alanındaki her
Kaynak: Alan (fizik) Matematikte aşağıda gösterilen özellikleri sağlayan cebir yapısına "
alan" denir.
Alan sonlu sayıda elemanlardan (noktalardan) oluşursa "
Kaynak: Alan (matematik)Elektriksel
alan, kıvıl
alan, elektrik
alan veya elektrik alanı, elektriksel yük ü veya manyetik
alan ı çevreleyen uzayın bir özelliği olup
Kaynak: Elektriksel alanManyetik
alan, elektrik
alan, akım ve onları yaratan yükler arasındaki bağlantı Maxwell denklemleri ile açıklanır. Özel görelilik kuramı '
Kaynak: Manyetik alanÜst seviye
alan adı, İngilizce'den top level domain çevirisidir (TLD). Internet
alan adları belirli bir hiyerarşiye göre tanımlanmaktadır.
Kaynak: Üst seviye alan adıElektromanyetik
alan, Elektrik alanı 'ndan ve Manyetik
alan 'dan meydana gelir. Fizik te elektromanyetik
alan elektrik yükü olan
Kaynak: Elektromanyetik alan