Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

elektrik ne demek?

 - 9 sözlük, 9 sonuç.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

elektrik anlamı İng. electricity Alm.Elektrizität Fr. électricité
Duruk ya da devinen elektrik yüklerinin yol açtığı tüm görüntüleri inceleyen doğabilim dalı.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

elektrik anlamı İng. electricity Alm.Elektrizität Fr. électrique
İki nesnenin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında, ısının kimi örütler, ışığın kimi özdekler üzerindeki etkisiyle ya da ayrı potansiyelli iki özdek arasında oluşan ve etkisini çekme, itme, mekanik, kimyasal, ısıl vb. olaylar biçimin de gösteren erke türü.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

elektrik anlamı Osm. elektrikiyet Fr. électrique, électricité
(fizik kimya)

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

elektrik anlamı İng. electricity Osm.elektrikiyet Alm. Elektrizität Fr. électrique, électricité
Sinem./TV. Elektrik yükünün yol açtığı bütün olaylar için kullanılan genel terim.

Güncel Türkçe Sözlük

elektrik, -ği anlamı
is. fiz. 1. Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. 2. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi. 3. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. 4. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. 5. mec. Çarpıcılık, cazibe, canlılık: "Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde." -H. Taner.

Kimya Terimleri Sözlüğü

elektrik anlamı İng. electricity Alm.Elektrizitat Fr. elektrique
1.Bazı cisimlerde sürtme, ışınlama, aşırı ısıtma v.b. etkiler sonucu ortaya çıkan, başka cisimleri uzaktan ve vasıtasız çekme veya itme yeteneği. 2.Elektrik yüklü temel parçacıkların (bilhassa elektronun) hareketi sonucu oluşan akım.

Türkçe - İngilizce

elektrik anlamı
isim
1) electricity
2) juice
sıfat
1) electrical
2) electric

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

elektrik anlamı Fr.électrique
1. Maddenin elektron, pozitron, proton gibi parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü: § "Ağaçlara, elektrik direklerine işaretler koyardı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 17. § "Zira, hava o kadar elektrikle yüklü, o kadar boralı idi ki..."-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 40. § "İpeğin elektrik geçirmemesi yüzünden paratoner hizmetini görmek için takıldığı ve eski muharebelerinde enseye inen keskin vuruşları…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 11. § "O zaman genç kadının elektrik çarpmış gibi titre-yen bedenini tedirginlikle bakan gözlerini gördü." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 45. § "Elektrik direğinin dibine işeyen köpeğini çekiştiriyor, "hadi Paşa hadi Paşa gel" diyordu." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 227. § "Örneğin; küçük bir kasabada elektrik yok, ama yakında bir su var, o sudan elektrik çıkarılabilir." - Nurullah Ataç, Diyelim Söz Arasında Deneme, 100. § "Çıtır çıtır çatırdayan, adeta elektrikli bir rüzgâr." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 7. 2. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi: § "Küçük bir elektrik ışığı bu satılık saadetin başucunda..."-Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 58. § "Şimdi karşımda Valetta şehir elektrik ziyaları içinde…" -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'in Mektupları, 404. § "Memleket umumi bir elektrik şebekesi içine alınır." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 149. § "Ha bu da elektrik-su parası." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 110. § "Başucumda duran elektrik lambalarının kordonuna bağlı armut biçimindeki nesneyi yakaladım." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 72. § "Elektrik idaresinin bize bir garezi olmalıydı ki…" -Elif Şafak, Mahrem, 157. § "Öyleyse müsaade ediniz şu elektrikli çıngırak teline basayım da adamlarım gelsinler ki size para getirsinler."-Ahmet Midhat Efendi, Hayret, 10. § "Tiyatro, sinema, bar, randevu evi vesikalı ev, balo, salon, sosyete, ünyon, palas, türlü türlü otel, park, çalgılı gazino, elektrik, elektrikli tramvay…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § "Üç numaranın kapısında durdu ve elektrik düğmesine bastı."-Peyami Safa, Mahşer, 29. 3. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma: § "Yatakta çabucak doğruldu, elektriği yaktı, yastıkta kan arıyordu."-Peyami Safa, Bir Akşamdı, 46. § "Akşama doğru elektrikler sönmesin mi?" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 16. § "Bu cehennemi bir delikti ve büyük bir elektrik ampülünün yanında bir vantilatör, boş yere, dönüp duruyordu."-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 17. § "Paris, nûr-ı zekâ olan elektrik ziyalarıyla, şiirleriyle, hayat-ı maneviyesiyle niçin utarit mâdûnunda bulunsun?" -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 37. § "Ayrıca kepengi olmayan bazı vitrinli mağazaların camekanlarındaki eşya, bütün gün üzerlerine serpilen elektrik ziyasından ayrı düşünce, korkulardan büzülürler ve camdan, çarşının tenhalaşmış yolunu görmemek için gözlerini yumarlar." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 21. § "Yolların ortalarında birer ziya noktası hâlinde uzayıp giden elektrik fanusları, güzergahlara mavi, sevimli ışıklar döküyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 64. § "Yanıbaşındaki elektrik armudunun beyaz kemiğine iki defa dokundu."-Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 14. § "Mektepke kör bir elektrik ışığı altında kimbilir neler çekiyordur."-Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri ayarlama Enstitüsü, 324. § "Biz şimdi elektrikler kesilince nasıl oluyorsak…"-Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 39. § "Her taraf elektrikle münevver." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'in Mektupları, 39. § "Elektrik ışığı, otomobil sürati, Gramafon sesi..."-Peyami Safa, Biz İnsanlar, 156. § "Bir Acem halısı ve tablosuz beyaz duvarlarda salkım salkım elektrik ziyaları." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 66. § "Sokağın dibinden gelen bir elektrik lambasının titreye titreye uzanan ışığında..." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 122. § "Arnavutköyü gazinolarındaki bayraklar inmiş, elektrikler sönmüştü." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 27. § "Usta elektrikten anlamazdı." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 159. § "Bu söz, elektirik düğmesine basmış gibi, herifi yerinden oynattı." - Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 79. § "Şimdi yemek salonunun tâ köşesinde kırmızı abajurlu elektrik ziyasının penbe gölgesinde..."-Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri I, 289. § "Büyük elektrik ampullerini bu Yarım küplerin içine saklamışlar." -Yavuz Bülent Bâkiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 3. 4. Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu. 5. mecaz Çarpıcılık, cazibe, canlılık: § "Memleketin en büyük davası haline gelen inkılap-irtica münakaşasının bugünkü elektrikli havası içinde..."-Peyami Safa, 20 Asır Avrupa ve Biz, 15.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

elektrik anlamı
Cep feneri.

Bekilli *Çal -Denizli

elektrik eş anlamlısı

canlılık
is. 1. Canlı olma durumu. 2. mec. Neşelilik, hareketlilik: "Onun bu canlılığı beni rahatsız ediyor." -A. Ümit.
cazibe
is. (ca:zibe) 1. Çekicilik: "O zaman Çamlıca'nın bir cazibesi, tamamen millî olmasıydı." -A. Ş. Hisar. 2. fiz. Çekim.

"elektrik" için örnek kullanımlar

Büyük yangınların günah keçisidir aslında elektrik kontağı.
Large fires in electrical contact scapegoat in fact.
Kaynak: hurriyet.com.tr
Makinedeki elektrik kaçağı nedeniyle akıma kapılan inek yere yığıldı.
Cow fell to the ground due to leakage current in the machine doors.
Kaynak: sabah.com.tr
Halen günlük Türkiye elektrik tüketimi 695 milyon kWh civarında seyrediyor.
Currently, 695 million kWh of electricity consumption in Turkey is around daily.
Kaynak: risalehaber.com
Futbol oynarken elektrik üretilmesini sağlayan Soccket'in prototipi tamamlandı.
Completed a prototype that allows the production of electricity Soccket'in playing football.
Kaynak: yesilgazete.org
Dünyada elektrik mühendisliği; elektrik, elektronikle ilgili tüm mühendislik dallarının genel adıdır Yurtdışında elektrik mühendisliği
Kaynak: Elektrik-elektronik mühendisliği
Elektriksel alan, kıvıl alan, elektrik alan veya elektrik alanı, elektriksel yük ü veya manyetik alan ı çevreleyen uzayın bir özelliği olup
Kaynak: Elektriksel alan
Elektrik motoru Elektrik enerjisi ni mekanik enerjiye dönüştüren aygıttır. Her elektrik motoru biri sabit (Stator) ve diğeri kendi
Kaynak: Elektrik motoru
thumb | 300px | Dünyanın elektrik enerjisinin çoğunu üreten turbo üreteç ler. Elektrik enerjisi, elektriksel potansiyel enerji den yeniden
Kaynak: Elektrik enerjisi
Elektrik akımı veya elektriksel akım, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. yük miktarı elektrik akımını
Kaynak: Elektrik akımı
Elektrik santralı, elektrik üretecek bir fabrika yı meydana getiren tesislerin tümü. Bir elektrik santralı, jeotermik , hidrolik , nükleer
Kaynak: Elektrik santrali
Elektriksel güç, elektrik enerjisi nde elektrik devresi tarafından taşınan güç olarak tanımlanır. Gücün SI birimi watt 'tır.
Kaynak: Güç (elektrik)
Elektik üreteci ya da kısaca üreteç, mekanik enerji yi elektrik enerjisi ne çeviren alet. Mekanik enerjinin kaynağı buhar makinesi , su ,
Kaynak: Elektrik üreteci
Gerilim ya da voltaj (elektrik potansiyeli farkı) elektronları maruz kaldıkları elektrostatik alan kuvvetine karşı hareket ettiren kuvvet
Kaynak: Gerilim (elektrik)
Eğer bir elektrik devresi iyi tanımlı çıkış terminaline sahipse, devreye bağlanan bu terminal (veya giriş öz direnci ) yük tür
Kaynak: Elektrik yükü
Elektrik iletim hattı (kısa EİH) elektrik santrali nde kontrollü ve planlı olarak elde edilmiş elektrik enerjisinin, santrallerden dağıtım
Kaynak: Elektrik iletim hattı
Q coulomb türünden elektrik yükü, V ise kondansatörün bağlı olduğu potansiyel farkı, C orantı sabiti olamak üzere. text Q C imes ext
Kaynak: Kapasite (elektrik)
Elektrik akısı, elektrik alanının akı sıdır. Elektrik akısı, bir yüzeyden geçen elektrik alan çizgilerinin sayısıyla doğru orantılıdır.
Kaynak: Elektrik akısı
Anahtar, elektrik devrelerindeki akımı kesmeye ya da akımın bir iletkenden başka bir iletkene yön değiştirmesini sağlayan devre elemanı
Kaynak: Anahtar (elektrik)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.