elektrik anlamı Fr.électrique
1. Maddenin elektron, pozitron, proton gibi parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü: § "
Ağaçlara, elektrik direklerine işaretler koyardı." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 17. § "
Zira, hava o kadar elektrikle yüklü, o kadar boralı idi ki..."-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 40. §
"İpeğin elektrik geçirmemesi yüzünden paratoner hizmetini görmek için takıldığı ve eski muharebelerinde enseye inen keskin vuruşları…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 11. §
"O zaman genç kadının elektrik çarpmış gibi titre-yen bedenini tedirginlikle bakan gözlerini gördü." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 45. § "
Elektrik direğinin dibine işeyen köpeğini çekiştiriyor, "hadi Paşa hadi Paşa gel" diyordu." -Orhan Pamuk
, Cevdet Bey ve Oğulları, 227. § "
Örneğin; küçük bir kasabada elektrik yok, ama yakında bir su var, o sudan elektrik çıkarılabilir." - Nurullah Ataç, Diyelim Söz Arasında Deneme, 100. § "
Çıtır çıtır çatırdayan, adeta elektrikli bir rüzgâr." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 7. 2. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi: § "
Küçük bir elektrik ışığı bu satılık saadetin başucunda..."-Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 58. §
"Şimdi karşımda Valetta şehir elektrik ziyaları içinde…" -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'in Mektupları, 404
. § "
Memleket umumi bir elektrik şebekesi içine alınır." -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 149. § "
Ha bu da elektrik-su parası." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar (Evcilik Oyunu, Tombala, Çatıdaki Çatlak), 110. § "
Başucumda duran elektrik lambalarının kordonuna bağlı armut biçimindeki nesneyi yakaladım." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 72. § "
Elektrik idaresinin bize bir garezi olmalıydı ki…" -Elif Şafak, Mahrem, 157. § "
Öyleyse müsaade ediniz şu elektrikli çıngırak teline basayım da adamlarım gelsinler ki size para getirsinler."-Ahmet Midhat Efendi, Hayret, 10. §
"Tiyatro, sinema, bar, randevu evi vesikalı ev, balo, salon, sosyete, ünyon, palas, türlü türlü otel, park, çalgılı gazino, elektrik, elektrikli tramvay…" -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 327. § "
Üç numaranın kapısında durdu ve elektrik düğmesine bastı."-Peyami Safa, Mahşer, 29. 3. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma: § "
Yatakta çabucak doğruldu, elektriği yaktı, yastıkta kan arıyordu."-Peyami Safa, Bir Akşamdı, 46. §
"Akşama doğru elektrikler sönmesin mi?" -Necip Fazıl Kısakürek, Cinnet Mustatili, 16. § "
Bu cehennemi bir delikti ve büyük bir elektrik ampülünün yanında bir vantilatör, boş yere, dönüp duruyordu."-Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 17. § "
Paris, nûr-ı zekâ olan elektrik ziyalarıyla, şiirleriyle, hayat-ı maneviyesiyle niçin utarit mâdûnunda bulunsun?" -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 37. §
"Ayrıca kepengi olmayan bazı vitrinli mağazaların camekanlarındaki eşya, bütün gün üzerlerine serpilen elektrik ziyasından ayrı düşünce, korkulardan büzülürler ve camdan, çarşının tenhalaşmış yolunu görmemek için gözlerini yumarlar." -Necip Fazıl Kısakürek, Hikâyelerim, 21. § "
Yolların ortalarında birer ziya noktası hâlinde uzayıp giden elektrik fanusları, güzergahlara mavi, sevimli ışıklar döküyordu." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 13, 64. § "
Yanıbaşındaki elektrik armudunun beyaz kemiğine iki defa dokundu."-Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 14. § "
Mektepke kör bir elektrik ışığı altında kimbilir neler çekiyordur."-Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri
ayarlama Enstitüsü, 324. § "
Biz şimdi elektrikler kesilince nasıl oluyorsak…"
-Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 39. § "
Her taraf elektrikle münevver." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'in Mektupları, 39. § "
Elektrik ışığı, otomobil sürati, Gramafon sesi..."-Peyami Safa, Biz İnsanlar, 156. § "
Bir Acem halısı ve tablosuz beyaz duvarlarda salkım salkım elektrik ziyaları." -Ruşen Eşref Ünaydın, Diyorlar Ki, 66. § "
Sokağın dibinden gelen bir elektrik lambasının titreye titreye uzanan ışığında..." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 122. § "
Arnavutköyü gazinolarındaki bayraklar inmiş, elektrikler sönmüştü." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 27. § "
Usta elektrikten anlamazdı." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 159. §
"Bu söz, elektirik düğmesine basmış gibi, herifi yerinden oynattı." - Ahmet Rasim, Şehir Mektupları, 79. § "
Şimdi yemek salonunun tâ köşesinde kırmızı abajurlu elektrik ziyasının penbe gölgesinde..."-Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri I, 289. §
"Büyük elektrik ampullerini bu Yarım küplerin içine saklamışlar." -Yavuz Bülent Bâkiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 3. 4. Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu. 5.
mecaz Çarpıcılık, cazibe, canlılık: § "
Memleketin en büyük davası haline gelen inkılap-irtica münakaşasının bugünkü elektrikli havası içinde..."-Peyami Safa, 20 Asır Avrupa ve Biz, 15.