Biz ise yine Paşaköy'ü bir
cazibe merkezi haline dönüştüreceğiz.
We have become, again, into a center of attraction Paşaköy'ü.
Kaynak: boluolay.comTürkiye yükselen piyasalar içinde
cazibe açısından yedinci oluyor.
Turkey is the seventh in terms of the attraction of emerging markets.
Kaynak: haberturk.comCazibe merkezi programı çerçevesinde Urartu Müzesi'ni yapıyoruz.
're The center of attention in the framework of the Museum of Urartu.
Kaynak: timeturk.com Bu Türkiye için bir tehdit değil, tam tersine Türkiye bir
cazibe merkezi.
This is not a threat to Turkey, on the contrary, Turkey is a center of attraction.
Kaynak: siyaset.milliyet.com.trToplumsal
cazibe yanlılığı bir kişinin başkaları tarafından benimsenmesi daha olası tutumu takınma eğiliminde olmasını açıklamaya yarayan
Kaynak: Toplumsal cazibe yanlılığıBradley etkisi doğru olmayan anket sonuçlarını toplumsal
cazibe yanlılığı görüngesine bağlamaktadır Daha özel anlamda, kimi beyaz
Kaynak: Bradley etkisiÜç kısa kelime ile; yasak aşk, akıl almaz bir
cazibe ve bunlar için ödenen en yüksek bedel. Çekimleri ABD 'de yapılmış olmasına rağmen
Kaynak: Lolita (film, 1997)ihraç ederek zenginliğini arttıran yörede ortaçağda inşa edilmiş olan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası en önemli tarihi
cazibe merkezidir.
Kaynak: Divriğiuzanan şehir, Oxford Üniversitesi 'nin tarihi ve görkemli kolejleri, , mimarisi ve kültürel geçmişiyle turistler için de bir
cazibe merkezidir.
Kaynak: OxfordÇok kültürlü geçmişi, mutfağı, müziğin özellikle jazz ve Blues'un başkenti oluşu ile tam bir
cazibe merkezidir. Amerika Birleşik Devletleri
Kaynak: New OrleansOSB gibi önemli etkenler sayesinde göç almaya devam eden bölgenin
cazibe merkezi olmuş bir ilçesidir.2011 ADNKS sonuçlarına göre Tokat
Kaynak: ErbaaÇok sayıda büyük otellerin, birbirinden güzel parkların yer aldığı şehrin sahil bandı bir
cazibe merkezi olup, Altın Şerit (İngilizce:
Kaynak: Durban