Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

çekim ne demek?

 - 17 sözlük, 21 sonuç.

BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı
Eylem veya ad soylu sözcüğe kişi kavramı vermek için, eklerin getirilmesi (bakınız» ad çekimi, eylem çekimi) .

BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı
Bkz. İsim ve Fiil çekimi.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. attraction Osm. cazibe Alm. Anziehung Fr. attraction
Nesnelerin ağınımsal, elektriksel ve mıknatıssal nitelikli kuvvetlerle birbirlerini çekmeleri.

BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. attraction Alm. Anziehung, Attraktion Fr.attraction Jap. inryoku
Tanecikleri birbirine yaklaştıran kuvvet.

BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. declination Osm.tasrif Alm.Deklination Fr. déclinaison
Fiillerde kip, zaman tarz, şahıs, sayı; ad soylu kelimelerde çokluk, iyelik ve adların birbirleriyle ilişkilerini belirleyen durum kavramlarını göstermek için eklerin getirilmesi. bakınız» ad çekimi ve fiil çekimi.

BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. affinity Osm. cazibe Alm. Affinität Fr. affinité
Öğe, örge, örge karması ya da değişkenler arasında denge kurarak halkbilim ürünleriyle olaylarının yaşamlarını sağlayan, bunlar arasında yeni ilişkiler düzenleyerek yeni halkbilim ürün ve olaylarını oluşturan güç. bakınız» Öğe, örge, değişken.

BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. attraction Osm. cazibe Alm. Anziehung, Attraktion Fr. attraction
Atom, yükün ve molekülleri birbirine yaklaştıran etkileşim. (Genellikle, çift ucaylı iki parçacığı yöneltme, bir çift ucaylı parçacığı, ucaysız parçacıkta eyletme ve ucaysız parçacıklar arasındaki dağılım etkileriyle oluşur.)

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

çekim anlamı Osm. câzibe Fr.attraction
(fizik, astronomi)

BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. shot, take Osm.plan Alm.Aufnahme, Einstellung, Szene, "Take" Fr. plan
Sinem. 1. Alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası. 2. Çevirim oyunluğunda, alıcının sürekli olarak bir kez çalıştırılmasıyla elde edilecek olan, her biri ayrı bir sayıyla belirtilen bölüm. 3. Alıcının bir kez çalıştırılması sırasında alıcı açısı, alıcı görüş noktası, alıcı ile çevrilen görünçlük arasındaki uzaklık, mercek çeşidi, vb. etkenlere göre başka başka özellikler gösteren görüntülerin tümü. (Bu son durumda görüntüler gerek çerçeve içinde kapladıkları yer, gerek görüş açısı ve noktası, gerekse çevirim sırasında alıcının devinimiyle değişik özellikler kazanır ki, bunların her biri özel bir terimle belirtilir). TV. 4. Televizyon yayınında, sinemadaki çekimin özelliklerine karşılık olan durumlar.

BSTS / Türk Dünyası Gramer Terimleri Kılavuzu

çekim anlamı
Azerbaycan Türkçesi: täsrif ~ däyişmä ~ hallandırma; Türkmen Türkçesi: yöňkeme ~ yöňkemebilen üytgeme; Gagauz Türkçesi: nallamak; diişmäk; Özbek Türkçesi: turlaniş-tuslaniş; Uygur Türkçesi: türliniş ~ tüsliniş; Tatar Türkçesi: kileş belän törläneş - kileş belän törlänü; törlänes;Başkurt Türkçesi: kileş menän üzgärew ~ kilimdarzın üagärewe; Kmk: türleniş ~ türleniw;Krç.-Malk.: boluşlada, betde, sanda türleniw ~ cegiliw ~ boluşlada calganıw;Nogay Türkçesi: kelîs pen türlenüw ~ özlîk pen türlenüw; Kazak Türkçesi: septew ~ jiktew; Kırgız Türkçesi: cöndölüş; Alt:: kubultkışla kubuları ~ t'üzünle kubuları; Hakas Türkçesi: hubulus (padejçe paza sırayca hubulus); Tuva Türkçesi: öskertilge; Şor Türkçesi: kelişterbe sabılçatkanı(sabılçatkannarı), eelerbe sabılçatkannarı; Rusça: skloneniye; spryajeniye;

BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. shot, take Fr.plan
(I) sinema: 1- Alıcıyı sürekli olarak bir kez çalıştırmakla elde edilen film parçası. 2- Çevrim senaryosunun her biri ayrı sayıyla belirtilen bölümü. 3- Alıcının bir kez çalıştırılmasıyla başka özellikler gösteren görüntülerin tümü.
çekim anlamı İng. attraction Osm. atraksiyon Fr. attraction
(II) fizik: Tanecikleri birbirine yalklaştıran kuvvet.

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

çekim anlamı İng. choice Osm. tercih
bakınız» yeğlenme değergesi.

Güncel Türkçe Sözlük

çekim anlamı
is. 1. Çekme işi. 2. db. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif. 3. fiz. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon: Yer çekimi. Mıknatıs çekimi. 4. sin. ve TV Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan.

Kişi Adları Sözlüğü

Çekim anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Güzel ve muntazam görünüş. 2. Güç, takat. 3. Çam yaprağı. 4. Çam kozalağı.

Tarama Sözlüğü

çekim anlamı
Tartı

Türkçe - İngilizce

çekim anlamı
isim
1) pull
2) shooting
3) shot
4) shoot
5) attraction
6) gravity
7) filming
8) gravitation
9) inflection
10) draw
11) conjugation
12) inflexion
13) force of gravity
14) declension
15) flexion
16) flection
sıfat
1) gravitational
2) flexional

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

çekim anlamı
1. Çam ve armut ağaçlarının dallarında görülen parazit ökse otu. 2. Çam yaprağı. 3. Çam kozalağı: Çekimden topaç olur.
çekim anlamı
Tesbih.

Umurlu -Aydın
-Tokat
-Eskişehir

çekim anlamı
Güç, erk: Kardan üşüdüm, yoruldum, çekimim kalmadı.

Yakupabdal -Ankara

çekim anlamı
Damızlık iri eşek: Çekim eşeği var.

*Kurşunlu -Çankırı
*Vezirköprü -Samsun

çekim eş anlamlısı

cazibe
is. (ca:zibe) 1. Çekicilik: "O zaman Çamlıca'nın bir cazibesi, tamamen millî olmasıydı." -A. Ş. Hisar. 2. fiz. Çekim.
plan
is. (l ince okunur) 1. Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen: "Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar." -H. Taner. 2. Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim: "O tarihte aramızda kasaba planını yapmaya gelmiş bir iki mühendis ve mimar bulunuyordu." -R. N. Güntekin. 3. sin. ve TV Çekim. 4. mec. Düşünce, niyet, maksat, tasavvur: "Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi." -Ö. Seyfettin.
tasrif
is. (tasri:fi) db. esk. Çekim.
traksiyon
is. 1. fiz. Çekim. 2. tıp Kırık kol veya bacağı yataktan yukarıya doğru kaldıran araç: "Sol kolum alçıda. Sağ bacağım traksiyonla yukarı çekildi." -A. Kulin.

"çekim" için örnek kullanımlar

Russell Crowe, bahçesinde çekim yaparken UFO gördüğünü iddia etti.
Russell Crowe, yard shooting claimed UFO sightings.
Kaynak: posta.com.tr
Her şey, daha önceden tasarlanmış çekim takvimine göre işliyor.
Everything works according to a pre-designed shooting schedule.
Kaynak: dunyabulteni.net
Ayrıca bu çekim modunu HTC'den sonra kullanan tek firma Samsung da değil.
In addition, Samsung is not the only company that uses the shooting mode after HTC.
Kaynak: techno-labs.com
Teigen fotoğrafta bir çekim öncesi hazırlanırken görülüyor.
Preparing for a photo shoot Teigen seen before.
Kaynak: kelebekgaleri.hurriyet.com.tr
Isaac Newton , gök cisimlerinin hareketleriyle ilgili yaptığı çalışmalar sonucu kütlelerin birbirine uyguladığı çekim kuvvetini
Kaynak: Kütleçekim
Hareketli resim ve video kaset üretiminde çekim tahtası resimleri ve sesleri sekronize etmek için kullanılan bir alettir, ek olarak çekim
Kaynak: Çekim tahtası
Newton 'un evrensel çekim kanunu (Klasik mekanik 'in bir parçasıdır) aşağıdaki gibi ifade edilir;Her bir noktasal kütle diğer noktasal
Kaynak: Newton'ın evrensel kütleçekim yasası
Kuvvet vektörel bir büyüklüktür. Dünya 'nın, çekim alanındaki herhangi bir maddeye uyguladığı kuvvete de o maddenin ağırlığı denir.
Kaynak: Ay'ın çekim kuvveti
Yılmaz kütle çekim kuramı, Türk kuramsal fizikçi Hüseyin Yılmaz tarafından ortaya atılan ve daha sonra birkaç kişinin de birlikte katkı
Kaynak: Yılmaz kütle çekim kuramı
yazıda ünlemler ve bağlaçlar ele alınmayacak, sadece bahsi geçen kaynaklarda son çekim edatları olarak adlandırılan edatlar ele alınacaktır.
Kaynak: Edat
Kara delik, astrofizik te, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınım ın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan,
Kaynak: Kara delik
Kohezyon (kimya), aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvveti. Kohezyon (jeoloji), kitle haraketlerinde normal effektif stresten bağımsız
Kaynak: Kohezyon
Latince fazlasıyla çekim içeren bir dil bilgisi yapısına sahiptir. Bu açıdan zaman zaman Türkçe 'deki çekim yapısını andırsa da genel
Kaynak: Latince dil bilgisi
Lezbiyen, başka bir kadın a fiziksel ve/veya duygusal çekim hisseden kadın Lezbiyen, kadın eşcinsel olarak da tanımlanabilir.
Kaynak: Lezbiyen
Güneş Sistemi; Güneş ve onun çekim etkisi altında kalan sekiz gezegen ile onların bilinen 166 uydusu beş cüce gezegen (Ceres , Plüton
Kaynak: Güneş Sistemi
Ağırlık, bir cisme uygulanan kütle çekim kuvveti dir. Dünya'da bir cismi ele alırsak yükseğe çıkıldıkça ağırlığı azalır, kutuplara
Kaynak: Ağırlık
Türkçede ekler, yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılırlar. Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için ekler Türkçe deki en
Kaynak: Ek (Türkçe dilbilgisi)
Apsis, gök mekaniği nde, eliptik yörünge deki bir cismin genelde sistemin kütle merkezi durumunda da olan çekim merkezinine yörünge boyunca
Kaynak: Apsis
Uzay sondası, Dünya'nın çekim alanı ndan kurtulup, Ay 'a, diğer gökcisimlerine, gezegenlerarası ya da galaksilerarası uzay boşluğuna
Kaynak: Uzay sondası
Kohezyon (Latince : cohaerere, bir arada bulunma anlamındadır) molekül çekim kuvveti demektir. Aynı cins moleküllerin arasındaki çekim
Kaynak: Kohezyon (kimya)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.