Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

plan ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

plan anlamı İng. plan Alm. Plan Fr. plan
Yeryüzünün küçük bir parçasını, bütün ayrıntılarıyla gösteren, ölçeği 1:lO.OOO'den büyük haritalar, bakınız» harita, ölçek.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

plân anlamı Osm. harita-i müstevîye Fr. plan
(coğrafya)

Güncel Türkçe Sözlük

plan anlamı
is. (l ince okunur) 1. Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen: "Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar." -H. Taner. 2. Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim: "O tarihte aramızda kasaba planını yapmaya gelmiş bir iki mühendis ve mimar bulunuyordu." -R. N. Güntekin. 3. sin. ve TV Çekim. 4. mec. Düşünce, niyet, maksat, tasavvur: "Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi." -Ö. Seyfettin.

İngilizce - Türkçe

plan anlamı
isim
1) plan
2) proje
3) tasarı
4) taslak
5) kroki
6) niyet
fiil
1) planlamak
2) plan yapmak
3) tasarlamak
4) planını çizmek

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü

plan anlamı Fr.plan
1. Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen: § "Fertlerin tedbirleri, tasavvurları, planları boştur." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, s.382. § "Planını korkmadan tatbik edebilirsin." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 53. § "Plan tatbik edildi." -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 135. § "Bir gün kitabın planını beraberce münakaşa ettiler." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 39. § "Onun şiirleri zamanın mahdut planından öteye atlayarak varlığın ve yaratılışın künhü üstünde bizi düşünmeye, sızlamaya ve coşmaya götürür." -Peyami Safa, Yazarlar-Sanatçılar-Meşhurlar, 10. § "Boer'ler aleyhine sefer planı tanzim edilmediğini, Alman ekseriyet-i milliyesinin İngilizlere husumeti olmadığını beyan ettikten sonra..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 389. § "Hiçbir zaman derinliğine ve üstün bir irfanla belsi bir fikir adamı olmamasına rağmen gayet derin bir seziş planında bütün sahte inkılabları ve kahramanları anlayan ve bu küçük gidişini engelleyen…" -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 35. § "Uykusuzluktan yorgun düşüp, sızana dek, Nevbahar Hanım'ı nasıl kurtaracağına dair planlar yapıp, bunları Mitos'a anlatıyordu." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 99. § "Bana evini gezdirdi, gurula planını kendi çizdiğini söyledi." -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 84. § "En aşağı elli sene geç kalmış olan bu hareket gerçi bir maksatla yapılmamış, hakikaten faideli bir şekil ve plan içinde devam etmemiştir." -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 43. § "Bene onun sessizliğini, piposuna dalıp düşünmesini savaş görmüşlüğüne verirken, ohooo, onun meğerse başka planları varmış." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 422. 2. Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim: § "Allah bir mimardır ki hilkat binalarını, tarih yapılarını ruhlardaki planlara göre inşa eder." -Ziya Gökalp, Ziya Gökalp'ın Mektupları, 577. § "Sade bu köy planları, bu yol ve mermer ocağı haritaları yeter." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 129. § "Göksel not defterinden kopardığı bir yaprağın üstüne bir plan çizmeye başladı." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 28. § "Evin planını şöyle bir çiziverip Mehmet Kalfaya havale etti." -Ruşen Eşref Ünaydın, Hikâyeler, 51. § "Ne limanı plan mucibince geniş ve daha kullanışlı yaptı, ne de şimendiferi şartnamesindeki esaslara muvafık olarak inşa etti." -Ruşen Eşref Ünaydın, Bütün Eserleri, 45. § "Bu binanın planı Kemal Bey kardeşim tarafından çizilmiştir." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 20. 3. sin. Görsel sanatlarda çekim veya konum: § "O ışıkta hastanenin önü, gitgide yakın plana gelecek bir film sahnesine andırıyor." -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 176. § "Bakınız siz dahi gözünüzün önüne getiriniz ki levhanın en uzak planı küngüreleri bulutlara karışmış dağlar olup uzaktan görünüşleri simsiyah ve dumanlıdır." -Ahmet Midhat Efendi, Arnavutlar Solyotlar, 73. § "Ön planda otel resepsiyonu." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar: II. Sınır, 222. 4. mec. Düşünce, niyet, maksat, tasavvur: § "Asıl arabacı çapkın Victor Hague'ın kurduğu plan netayicini görecektik." -Ahmet Midhat Efendi, Karnaval, 200. § "…aileyi büsbütün tarumar edebilecek gizli planlarımdan habersiz, gelenlere bakıyor." -Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi, 16.§ "Bu hakiki planın tatbikine bir hazırlıktan başka bir şey değildi." -Peyami Safa, Bir Akşamdı, 233.§ "Zihnimde, dediğiniz gibi, bir serseri maceraperest planı kurdum..." -Reşat Nuri Güntekin, Sönmüş Yıldızlar, 25. § "Dostu sevimli imam, dış bilgiler planında bir teypten ileriye geçemese de Naci'ye kıymetlerin kıymeti yönünden ödenmesi imkânsız bir rehber olmuştu." -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 64. § "… NATO'nun harekat niyetlerini planlama safhasında…"-Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 216

plan eş anlamlısı

çekim
is. 1. Çekme işi. 2. db. Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif. 3. fiz. Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon: Yer çekimi. Mıknatıs çekimi. 4. sin. ve TV Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan.
düşünce
is. 1. Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, mülahaza, ide, idea: "Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur." -T. Buğra. 2. Dış dünyanın insan zihnine yansıması. 3. Niyet, tasarı. 4. mec. Tasa, kaygı, sıkıntı: Sınıfta kalma düşüncesi uykumu kaçırdı. 5. fel. İlke, yönetici sav.
maksat
is. İstenilen şey, amaç, gaye, erek: "Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." -R. N. Güntekin.
niyet
is. 1. Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat: "Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek." -A. Ümit. 2. Fal gibi kullanılmak amacıyla içine mâni yazılıp katlanmış veya şekerlere sarılmış kâğıt parçası. 3. din b. Namaz kılmaya, oruç tutmaya ve abdest almaya karar verip başlama.
tasavvur
is. 1. Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma. 2. Tasarım. 3. Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan: "O taşralı müteahhidin ona talip olmasıyla bütün bu tasavvurlar iskambilden bir kule gibi bir anda yıkılıvermişti." -H. Taner.

"plan" için örnek kullanımlar

'Torba Kanun'' tasarısı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.
'Bag Parliamentary Planning and Budget Commission adopted the draft law''.
Kaynak: ekonomi.haber7.com
Ayten, Nazif'in bu gerçeği öğrenmesi için sinsice bir plan yaptı.
Alice, Nazif'in stealthily made ​​a plan to learn this fact.
Kaynak: magazin.bugun.com.tr
Ayten, Nazif'in bu gerçeği öğrenmesi için sinsice bir plan yapar.
Alice, an insidious plan to learn this fact makes Nazif'in.
Kaynak: haberfx.net
Sümbül'ün feryadıyla kendine gelen Hürrem, hemen bir plan kurar.
Sümbül'ün shrieking from its Hürrem, immediately set up a plan.
Kaynak: habergazete.com
Ruhsal plan, ruhçu terminolojide iki farklı anlamda kullanılan bir terimdir: 1- Dört boyutlu alem 'de bulunan, birleşik bir şuur halinde
Kaynak: Ruhsal Plan
yürürlükteki her tür ve ölçek teki plan sınırları dışında, planla bütünleşmeyen konumdaki, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi
Kaynak: Mevzi plan
Karma sözcüğü farklı sözcüklerle birlikte kullanılarak, karma yasası, karmik plan, karmik telafi gibi farklı anlamlara gelen terimlerin
Kaynak: Karma yasası
maksatıyla dönemin Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan plan için 24 Nisan 2004 tarihinde yapılan halkoylaması.
Kaynak: 2004 Annan Planı halkoylaması
Alt plan herhangi bir hikaye veya ana kurgu için destekleyici bir yan hikaye veya ikincil bir kurgu koludur. Alt plan, zaman ve yerine
Kaynak: Altplan
Gazimağusa İmar Planı, Gazimağusa kentini planlamak için KKTC hükümeti tarafından tasarlanan plan. Şu anda plan çalışmaları sürmektedir
Kaynak: Gazimağusa İmar Planı
ve tekniği en iyi şekilde bir araya getiren, yapıların plan , proje , yapım ve denetlenmesiyle uğraşan temel mühendislik dalıdır.
Kaynak: İnşaat mühendisliği
Young Planı, Almanya 'nın I. Dünya Savaşı'nda neden olduğu yıkımdan dolayı ödemesi gereken borçların, 1929'da yapılan plan dahilinde
Kaynak: Young Planı

Yakın Kelimeler

(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.