Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

eneze ne demek?

 - 2 sözlük, 7 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

eneze anlamı
sf. hlk. Cılız, zayıf, güçsüz.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

eneze anlamı
Beceriksiz

*Sandıklı -Afyon
Başpınar *Tefenni -Burdur
Gargara *Ermenek -Konya

eneze anlamı
1. Cılız, zayıf, kudretsiz. 2. Can çekişen, ölümü yaklaşan.
eneze anlamı
Av bekleme yeri, avcı kulübesi.

Harala, *İpsala -Edirne
*Çorlu -Tekirdağ

eñeze anlamı
Çok ağlayan, huysuzlaşan çocuk.

*Kurşunlu -Çankırı

eneze anlamı
Boşboğaz, geveze.

*Bayramiç -Çanakkale
*Kurşunlu -Çankırı

eneze anlamı
Cılız, hastalıklı (çoğunlukla hayvan için).

Pınarlıbelen *Bodrum Muğla

eneze eş anlamlısı

cılız
sf. 1. Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif: "Hanın sahibi cılız bir adamdı." -S. F. Abasıyanık. 2. Güçsüz, sönük (ışık). 3. İnce: "Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı." -A. Kulin. 4. Basit, değersiz, önemsiz: "Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu." -B. Felek. 5. zf. Güçsüz bir biçimde: "Üçüncü kez aynı cümleyi söylüyordu ama şimdi çok daha cılız çıkmıştı sesi." -E. Şafak.
güçsüz
sf. Gücü olmayan, âciz.
zayıf
sf. 1. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan): "Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." -S. M. Alus. 2. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan: Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3. mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan: Zayıf bir yapı. 4. mec. Önemli, güvenilir olmayan: Zayıf bir bilgi. 5. mec. Çok az: Zayıf bir ihtimal. 6. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan: Radyoda uzak bir istasyonun zayıf sesini duydu. Zayıf ışık. 7. is. Başarısızlığı gösteren not. 8. mec. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz: Zayıf bir öğretmen. 9. mec. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan: "Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu." -A. Gündüz.

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.