eylem ne demek?
- 13 sözlük, 13 sonuç.BSTS / Ceza Yargılama Yöntemi Yasası Terimleri
eylem anlamı İng. act, action, fact Osm. fiil Alm. Akt, Tatsache, Tat, Handlung Fr.fait, action, acte
Sanığın, ceza verilmesini gerektiren bir suçu işlemesi durumu.
Sanığın, ceza verilmesini gerektiren bir suçu işlemesi durumu.
BSTS / Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı İng. verb Osm. fiil Alm. Verb, Verbum, Zeitwort Fr. verbe
(Derleme.. işlev) 'Olumlu veya olumsuz olarak, zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren sözcük. Türkçede bu çeşit sözcükler -me olumsuzluk ekiyle veya çekimli değil sözcüğüyle kullanılır: Sevdi (sev-me-di) , sevmiş, sever, seviyor, sevecek, seve, sevse, sevmeli, sevsin, sevdiydi, sevmişmiş, severse, sevmek, sevme, seviş, seven, sevince, severken, severek; yorgunum (yorgun değilim) vb.
(Derleme.. işlev) 'Olumlu veya olumsuz olarak, zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren sözcük. Türkçede bu çeşit sözcükler -me olumsuzluk ekiyle veya çekimli değil sözcüğüyle kullanılır: Sevdi (sev-me-di) , sevmiş, sever, seviyor, sevecek, seve, sevse, sevmeli, sevsin, sevdiydi, sevmişmiş, severse, sevmek, sevme, seviş, seven, sevince, severken, severek; yorgunum (yorgun değilim) vb.
BSTS / Dilbilim Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı
bakınız» süreç.
bakınız» süreç.
BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı İng. action, activity Osm. fiil Alm. Aktion, Handlung Fr.action
İnsanın bir dış nedenle değil de, doğrudan doğruya kendisinin gerçekleştirdiği davranışları. Bir istenç edimi; bir istemenin, bir tasarının, bir düşünüşün, bir kararın gerçekleştirilmesi. Bilinçli insanın istemesinin ürünü.
İnsanın bir dış nedenle değil de, doğrudan doğruya kendisinin gerçekleştirdiği davranışları. Bir istenç edimi; bir istemenin, bir tasarının, bir düşünüşün, bir kararın gerçekleştirilmesi. Bilinçli insanın istemesinin ürünü.
BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı İng. action Osm. aksiyon Lat.actio, actum = harekete geçirme Alm. Handlung Fr.action
1 - Oyuncunun sahne üzerindeki hareketler dizisi. 2 - Oyunun temasını hareketlendiren gelişim. Bir hareketin aksiyon olabilmesi için itici bir nedenden çıkması gerekir. 3 - Olay dizisi. 4 - Oyunun öyküsü. 5 - Dış aksiyon : göze yönelen hareketler bütünü. 6 - iç aksiyon : düşünce ve duyguya yönelen davranışlar ve ilişkiler bütünü. 7 - Eylem.
1 - Oyuncunun sahne üzerindeki hareketler dizisi. 2 - Oyunun temasını hareketlendiren gelişim. Bir hareketin aksiyon olabilmesi için itici bir nedenden çıkması gerekir. 3 - Olay dizisi. 4 - Oyunun öyküsü. 5 - Dış aksiyon : göze yönelen hareketler bütünü. 6 - iç aksiyon : düşünce ve duyguya yönelen davranışlar ve ilişkiler bütünü. 7 - Eylem.
BSTS / Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı
fi'l, fiil. ~ yeteneği: fi'l ehliyyeti, medenî hakları kullanma ehliyyeti.
fi'l, fiil. ~ yeteneği: fi'l ehliyyeti, medenî hakları kullanma ehliyyeti.
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı İng. action Osm. fiil
1- İlişkili ve karmaşık bir davranış dizisi. 2- Belli bir erekle belli bir yöntem kullanarak yapılan iş.
1- İlişkili ve karmaşık bir davranış dizisi. 2- Belli bir erekle belli bir yöntem kullanarak yapılan iş.
BSTS / Tiyatro Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı
Bir oyunun baş olgusu, başlıca olayı, yürüyüşü bakınız» aksiyon.
Bir oyunun baş olgusu, başlıca olayı, yürüyüşü bakınız» aksiyon.
BSTS / Toplumbilim Terimleri
eylem anlamı İng. action Osm. amel Fr. action
Bir durumu değiştirme ve daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası.
Bir durumu değiştirme ve daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
eylem anlamı İng. action Osm. faaliyet
Bir amaç çevresinde örüntülü işlevsel ve karmaşık bir edimler dizgesi.
Bir amaç çevresinde örüntülü işlevsel ve karmaşık bir edimler dizgesi.
Güncel Türkçe Sözlük
eylem anlamı
is. 1. Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon: "Günler, düzenlenen eylemlerin baş döndürücü heyecanıyla hızla akıp geçiyordu." -A. Ümit. 2. Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası: "Eyleme beraber girersiniz, siz sonuca ulaşmayı düşünürsünüz, onlar ulaşmadan paylaşmayı." -A. İlhan. 3. db. Fiil.
is. 1. Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon: "Günler, düzenlenen eylemlerin baş döndürücü heyecanıyla hızla akıp geçiyordu." -A. Ümit. 2. Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası: "Eyleme beraber girersiniz, siz sonuca ulaşmayı düşünürsünüz, onlar ulaşmadan paylaşmayı." -A. İlhan. 3. db. Fiil.
Kişi Adları Sözlüğü
Eylem anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba.
Cinsiyet: Erkek
Bir durumu değiştirmek için gösterilen çaba.
Türkçe - İngilizce
eylem anlamı
isim
1) action
2) act
3) activity
4) verb
5) deed
6) fact
isim
1) action
2) act
3) activity
4) verb
5) deed
6) fact
eylem eş anlamlısı
aksiyon
is. 1. Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. 2. İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması. 3. Hareket, iş. 4. tic. Sermayenin belirli bir bölümü. 5. tic. Hisse senedi. 6. tiy. Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi. 7. tiy. Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim.
is. 1. Bir kuvvetin, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. 2. İnsan etkinliğinin veya iradesinin açığa çıkması. 3. Hareket, iş. 4. tic. Sermayenin belirli bir bölümü. 5. tic. Hisse senedi. 6. tiy. Bir oyuncunun sahne üzerindeki hareketi. 7. tiy. Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, hikâye, gelişim.
fiil
is. 1. İş, davranış. 2. db. Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem.
is. 1. İş, davranış. 2. db. Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem.
hareket
is. 1. fiz. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. 2. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma: "Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı." -R. H. Karay. 3. Davranış, tutum: "Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır." -H. E. Adıvar. 4. Yola çıkma: Hareketimiz iki gün ertelendi. 5. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım: Türkçülük hareketi. Dilde özleşme hareketi. 6. coğ. Deprem: "Ben, diyor, hareket olurken Eminönü'nde idim." -M. Ş. Esendal. 7. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri: Hareket cetveli. Hareket memuru. 8. fel. Devinim. 9. müz. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. 10. sp. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi.
is. 1. fiz. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. 2. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma: "Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı." -R. H. Karay. 3. Davranış, tutum: "Sakin, dürüst, kıyafeti ve hareketleriyle hiçbir ayrılık göstermeyen bir adamdır." -H. E. Adıvar. 4. Yola çıkma: Hareketimiz iki gün ertelendi. 5. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım: Türkçülük hareketi. Dilde özleşme hareketi. 6. coğ. Deprem: "Ben, diyor, hareket olurken Eminönü'nde idim." -M. Ş. Esendal. 7. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri: Hareket cetveli. Hareket memuru. 8. fel. Devinim. 9. müz. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi. 10. sp. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi.
"eylem" için örnek kullanımlar
2B hak sahipleri Milli Emlak Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
2D action in front of the Directorate of National Property rights owners did.
Kaynak: timeturk.comMısır'da bir grup kadın hükümet karşıtı eylem düzenledi.
A group of women organized a demonstration against the government in Egypt.
Kaynak: kibrispostasi.comOnlarca sakallı polis memuru Kahire'de eylem gerçekleştirdi.
Dozens of police officers in Cairo, the action performed beard.
Kaynak: turkish.ruvr.ruBeyoğlu Belediyesi, bu şiddete dikkati çekmek için çarpıcı bir eylem yapacak.
Beyoğlu Municipality, an action that will make dramatic to draw attention to violence.
Kaynak: haberler.comFiil veya eylem; varlıkların yaptığı işi, hareketi, oluşu çeşitli ekler alarak şahıs ve zamana bağlı olarak anlatan sözcük. Türkçede fiil ler
Kaynak: Fiil
Kaynak: Fiil
Bunun yanı sıra gerçekleştirilen eylem öznenin üzerinde gerçekleşir ve işin gerçekleşmesinde öznenin bir etkisi vardır. Durum fiillerini
Kaynak: Türkçede fiil
Kaynak: Türkçede fiil
Zap, 1970'ler boyunca ABD'de kullanıma giren bir tür doğrudan eylem dir. Gey kurtuluş grubu Gay Activists Alliance 'ın popüler ettiği zap,
Kaynak: Zap (eylem)
Kaynak: Zap (eylem)
Felsefe de bağlamcılık, bir eylem in, sözün, ifadenin içinde oluştuğu bağlamı vurgulayan ve bu eylem, söz ve ifade lerin yalnızca ilgili
Kaynak: Bağlamcılık
Kaynak: Bağlamcılık
Söz eylem kuramı ve günlük konuşma Searle, John L. Austin , William P. Alston, Kent Bach ve Robert M. Harnish'le birlikte söz-eylem
Kaynak: John Searle
Kaynak: John Searle
Tazminat, hukuk a aykırı bir eylem sonucunda meydana gelen maddi veya manevi zarara karşılık olarak ödenen bedel, zarar ödencesidir.
Kaynak: Tazminat
Kaynak: Tazminat
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
