Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

eylemek ne demek?

 - 4 sözlük, 10 sonuç.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

eylemek anlamı İng. act, operate Lat.agere Alm. handeln Fr. agir
I. Temel anlamı: 1- Kılgılı etkinlik, etkin olmak. 2- Bir şeyi gerçekleştirmek ya da değiştirmek üzere bilinçli istenç edimi; bir ereğe yönelmiş bilinçli bir etkinlik. (Her türlü otomatik tepki ve sürüklenişin karşıtı.) II. Aşamalarına göre: 1- Üzerinde düşünmeden içgüdüyle yapılan, ama "ben"le belirlenmiş, ereğinin bilincinde olan eyleme. 2- Bir erek güden usa uygun eyleme. 3- İçgüdü, erek ya da ilgilerle (çıkarlarla) belirlenmiş eylemin karşıtı olarak, koşulsuz olanla belirlenmiş eylem. (Ör. ahlaksal eylem.) III. Yönüne göre: Eylemle ortaya çıkan değişmenin dış ya da iç dünyaya ilişkin oluşuna göre: 1- dış, 2- iç eylem olarak ayrılır.

Güncel Türkçe Sözlük

eylemek anlamı
(yar) Etmek, yapmak: "Arap atlar yakın eyler ırağı." -Dadaloğlu.

Tarama Sözlüğü

eylemek anlamı
1. Yapmak, inşa etmek, imâl etmek. 2. Yaratmak. 3. Demek, buyurmak, söylemek. 4. Nasbetmek, tayin etmek.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

eylemek anlamı
Un yapılan buğday ve diğer tahılları kalburlayıp kesmüğünü ayırmak.

*Ermenek -Konya

eylemek anlamı
1. Yufka açmak. 2. Ekmek yapmak. 3. Karıştırmak, yoğurmak.
eylemek anlamı
Ham deriyi işlemek, deriyi sumaklamak.

*Eğridir ve köyleri -Isparta
-Amasya
-Niğde
*Ermenek -Konya
Civanyaylağı, Çiftepınar *Mersin, *Mut ve köyleri -İçel
Güzelsu *Akseki -Antalya

eylemek anlamı
Eylemek, yapmak

Doğu Trakya

eylemek anlamı
Eylemek, durdurmak

Erzurum

eylemek anlamı
Eylemek, durdurmak; bekletmek

Erzurum

eylemek anlamı
Durdurmak

Kars

eylemek eş anlamlısı

etmek
(nsz) 1. Bir işi yapmak: "Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." -H. Taner. 2. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak: İyi ettiniz de geldiniz. 3. (-i) Bulmak, erişmek: "Hemşerileri gelir, kemençe gibi bir çalgıyla sabahı ederlerdi." -R. H. Karay. 4. (-i, -den) Birini bir şeyden yoksun bırakmak. 5. Eşit değer kazanmak: İki iki daha dört eder. 6. Herhangi bir değerde olmak: "Kira dâhil olduğu hâlde aylık masrafımız tam beş lira ediyordu." -Ö. Seyfettin. 7. Kötülükte bulunmak: "Ah, iki bardak süt sen bana neler ettin?" -S. F. Abasıyanık. 8. (-e) Küçük veya büyük abdestini yapmak: Çocuk altına etti.
yapmak
(-i) 1. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek: "Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." -Ç. Altan. 2. (nsz) Olmasına yol açmak: Durgun sular sıtma yapar. 3. (nsz) Yol almak. 4. Onarmak, tamir etmek: Bozulan saatimi saatçi yaptı. 5. (nsz) Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek: "Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım." -R. H. Karay. 6. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek: "Şu işi yapıver, diye yalvarmıştı da enişte engel olmuştu." -S. M. Alus. 7. (nsz) Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek: "Elimi ağzına götürerek sus işareti yaptım." -R. H. Karay. 8. Düzenli bir duruma getirmek: Yatak yapmak. Yolu yaptılar. 9. (nsz) Üretmek: Ayakkabı yapmak. 10. (nsz) Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak: Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak. 11. Zarara yol açmak. 12. Etkili olmak. 13. (nsz) Salgılamak, çıkarmak: Tükürük bezleri tükürük yapar. 14. (-e) Dışkı çıkarmak: Çocuk, altına yapmış. 15. Gerçekleştirmek: "İlk ve ortaöğrenimini Anadolu'da yapmıştır." -Y. Z. Ortaç. 16. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek: Ben adamı ne yaparım biliyor musun? 17. (-i, -e) Evlendirmek: Bu kızı sana yapacağız. 18. (yar) Bir durum yaratmak: "Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı." -N. Araz. 19. (yar) Edinmek, sahip olmak: Servet yapmak. Altın yapmak. 20. (yar) Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek: "Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı." -H. Taner. 21. (nsz) Davranmak, hareket etmek: İyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak. 22. (nsz) Olmak: Bu kış çok soğuk yaptı.

"eylemek" için örnek kullanımlar

Kendi kelimeleriyle anlatmak gerekirse, "kadınlarla birlikte kadınlar için sinema yapmak, itiraz etmek, üretmek, düşlemek ve eylemek için varlar".
If you need to explain in their own words, "to make films for women with women, to appeal, to produce, to dream and to act for women exist".
Kaynak: haberturk.com
Sanskrit dilinde “yapmak, eylemek, bir fiilde bulunmak” anlamındaki “kri” sözcüğünden türetilmiştir. Karma sözcüğü farklı sözcüklerle
Kaynak: Karma yasası
Luciano Fabro , Jannis Kounellis ve Pino Pascali gibi sanatçılar; kendilerini ifade biçimi, var olmak ve eylemek biçimlerine indirmişlerdir.
Kaynak: Arte Povera
Ve her kimseye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların Nizâm-ı Âlem için katl eylemek münasiptir. Ekser ûlema dahi tecviz etmiştir
Kaynak: Fatih Kanunnamesi
Etmek, eylemek, olmak, kılmak gibi yardımcı fiillerinin isim soylu sözcüklerden sonra kullanılması ile oluşturulmuş fiillerdir.
Kaynak: Birleşik fiil
"Namazların, bütün ibadet ve taatlerin hakikatinin varlığı mahveylemekten ibaret olduğunu beyan eylemek sadedinde bu güzel beyti
Kaynak: İbrahim Efendi
ormanlarımızdaki asri tedbir ile hüsnühalde bulundurmak, tevsi etmek ve azami faide temin eylemek esas düsturlarımızdan biridir" hedefiyle olmuştur.
Kaynak: Orman Genel Müdürlüğü
elbirliği ile tetkik ederek ona göre bir ittila usulü vaz ve tetkik eylemek aynı zamanda memleketimizin muhtelif ve şimdiye kadar yek
Kaynak: İzmir İktisat Kongresi
Aşkta kanun imiş âşıklara cevr eylemek Âşık oldur kim cefâ-yı yâre sabretmek gerek. Aşk nâz ü şîve evvel gösterir âşıklara Âşık ol demde ona
Kaynak: Âdile Sultan
hayatına, hususî mülkiyete, dinî kanaatlere hürmet eylemek, yağma yapmamak, şahsî suçlar dolayısiyle ahaliye müşterek cezalar tatbik etmemek.
Kaynak: Cenevre Sözleşmeleri
Kendilerinden bir şahsa zarar veren olursa, zararlarını tanzim edecekleri gibi, cezaları tertip olunup hazine-i âmire'ye teslim eylemek
Kaynak: Selamlı, Balışeyh
emniyeti teyid ve tezyid eylemek ve teceddüt ve tekamül esasları ile milleti medeniyeti muassırada bir refaha isal edecek esbabı hazırlamak..."
Kaynak: Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
aleyhine icraata tevessül ettikleri ve güya postayı vuranları takip eylemek maksadiyle etraftan ekrat celbine kalkıştıkları istihbar
Kaynak: Ali Galip olayı
Bu askerle harbe devam ve vatanı müdafaa eylemek mümkün değildir daha fena bir hale gelmemek için meselenin tariki diplomasi ile halli için
Kaynak: Lüleburgaz Muharebesi
İcap eden hangi eserse onu tamamla, zira eylemek, bir şey yapmamaktan iyidir; bedenin işlemleri dahi bir eylemde toplamalısın.
Kaynak: Hinduizm
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.