eylemli ne demek?
- 1 sözlük, 1 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
eylemli anlamı
sf. 1. Eylem durumunda olan, amelî, fiilî. 2. Kadrolu: Eylemli doçent.
sf. 1. Eylem durumunda olan, amelî, fiilî. 2. Kadrolu: Eylemli doçent.
eylemli eş anlamlısı
amelî
sf. (ameli:) 1. Kılgısal: Bir sanatı amelî olarak öğrenmek. 2. İş bakımından, işçe: Bunun amelî bir değeri yok. 3. Elverişli, kolay, uygun, kestirme: En amelî usul. Amelî bir çare.
sf. (ameli:) 1. Kılgısal: Bir sanatı amelî olarak öğrenmek. 2. İş bakımından, işçe: Bunun amelî bir değeri yok. 3. Elverişli, kolay, uygun, kestirme: En amelî usul. Amelî bir çare.
fiilî
sf. (fiili:) 1. Eylemli, edimsel, gerçekten yapılan (iş): "Bu baklanın ağızdan çıkışı artık sadece fiilî bir hareketle olabilir." -N. F. Kısakürek. 2. fel. Edimsel.
sf. (fiili:) 1. Eylemli, edimsel, gerçekten yapılan (iş): "Bu baklanın ağızdan çıkışı artık sadece fiilî bir hareketle olabilir." -N. F. Kısakürek. 2. fel. Edimsel.
"eylemli" için örnek kullanımlar
Partinin birlik ve bütünlük ihtiyacına eylemli bir destek sağlardı.
Would provide support for the need of unity and integrity of the party acting.
Kaynak: haber.gazetevatan.comYargıtay, yetim aylığını kesmeyi SGK'nin 'eylemli birlikteliği' tespit etme gereğine bağlamış oldu.
Court of Appeals, orphan pension cut SSI 'association acting' was tied to detect the need.
Kaynak: birgun.netDaha önceki buluşmamız da da belirttiğimiz gibi bizler dünyadaki ve ülkemizdeki olumsuzlukların geleceğe umutla bakmamıza ve bu amaçla eylemli olarak çalışmamıza engel olmasına izin vermiyoruz.
As mentioned earlier in the meeting will be to peep into the future with hope we negativity in the world and in our country, and for this purpose we do not let that stop our work in acting.
Kaynak: gercekgundem.comMülkiyet hakkını, hukuksal olarak korunan eylemli durum olan zilyetlik ile karıştırmamak gerekir. Türk Medeni Kanunu 'nun 973.
Kaynak: Mülkiyet hakkı
Kaynak: Mülkiyet hakkı
kuruş aylıkla Sinop Aza Mülâzimi (Üye yardımcısı) olarak görevlendirilmiş ve böylece 30 Haziran 1928 'de eylemli olarak mesleğe girmiştir.
Kaynak: İmran Öktem
Kaynak: İmran Öktem
23 Ocak 1968'de ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı kürsüsüne doçent (o dönemde “eylemli doçet
Kaynak: Nevin Selen
Kaynak: Nevin Selen
Ocak 1952'de eylemli doçentliğe, 14 Mayıs 1965'te de kadroya bağlı olmaksızın ve doçentlik kadrosundan maaş almak üzere eylemsiz
Kaynak: Melahat Çağlar
Kaynak: Melahat Çağlar
Özel görelilik kuramı fizik yasalarının bütün eylemsiz gözlem çerçevesi (leri)nde aynı olması gerektiğini fakat eylemli olanlarda
Kaynak: Görelilik ilkesi
Kaynak: Görelilik ilkesi
Hayatı: 1948'de doçent, 1952'de eylemli doçent olmuştur. 1965'te profesörlüğe yükseltilmiş olan Prof. Dr. Saadet Bayramoğlu, 1982'de emekli
Kaynak: Saadet Ergene
Kaynak: Saadet Ergene
Bir kimse kendisini mümin toplumdan ayıran bir harekete, özellikle sözlü ya da eylemli başvurduğunda ya da örneğin inananlar arasında
Kaynak: Aforoz
Kaynak: Aforoz
Bu kanun uyarınca, "Büyük Millet Meclisi'nin meşruiyetine isyana yönelik sözlü , yazılı veya eylemli muhalefet ve fesatlıkta bulunanlar
Kaynak: Vatana ihanet
Kaynak: Vatana ihanet
En büyük gücümüz, en güvenilir dayanağımız, ulusal egemenliğimizi kavramış ve onu eylemli olarak halkın eline vermiş ve halkın elinde
Kaynak: Anıtkabir
Kaynak: Anıtkabir
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
