Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

alışılmamış ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

alışılmamış anlamı
sf. Nadir, bilinmeyen, az rastlanan: "Toprak rengi yüzünde alışılmamış çizgiler vardı." -S. F. Abasıyanık.

"alışılmamış" için örnek kullanımlar

Tarihin bu kritik aşamasında alışılmamış bir aktör öne çıktı.
Came to the fore during this critical stage of history in an unusual actor.
Kaynak: yeniasya.com.tr
''Wreck it Ralph'' de alışılmamış bir hikaye anlatılıyor.
Wreck it Ralph'' in'' an unusual story is told.
Kaynak: tr.euronews.com
Arızanın alışılmamış bir durum olmadığı ifade eden NASA, yine de zamanlama açısından tuhaf bulduklarını belirtti.
NASA representing the fault is not uncommon, however, said they had found odd in terms of timing.
Kaynak: chip.com.tr
Ancak bu yıl kış aylarında havaların soğuktan birden bire hiç alışılmamış bir şekilde sıcağa dönüşmesi dikkatleri çekti.
However, the cold weather during the winter months this year, suddenly drew attention to turn into heat in an unusual way.
Kaynak: dunyabulteni.net
Deneysel rock müzisyenleri aynı zamanda müziklerini; geleneksel olmayan zaman ölçüleriyle, alternatif enstrüman akorlarıyla, alışılmamış
Kaynak: Deneysel rock
Fringe takımı korkunç ve tüm dünyayı etkileyebilecek açıklanamayan olayları açıklamak için alışılmamış bilimsel yöntemlerden ve FBI
Kaynak: Fringe
Pek alışılmamış bu cisimler halen değişik oranlarda kütle kaybeden ve tayf larında helyum a ilave olarak; karbon , oksijen ve nitrojen
Kaynak: Wolf-Rayet yıldızı
Bütün bir sayfayı tek bir konuya ayırmak gibi alışılmamış özellikleri de vardır. İtalya'nın her yanına yayılmış muhabirleri ile İtalya
Kaynak: Corriere della Sera
Meshuggah'ın müziği ayrıca çoklu ritm ler ve alışılmamış ölçüler içermektedir. Grup, Rolling Stone tarafından en önemli 10 hard rock ve
Kaynak: Meshuggah
Yayınlandığı dönemde alışılmamış bir Western türü olarak göze çarpan filmin ana temasını, baba Ben Cartwright (Lorne Greene ) ile onun
Kaynak: Bonanza
Onun bir seyahatı Ekvatorun 20 derece güneyinde doğu Afrika kıyıları boyunca sürdü, o alışılmamış bir şeyi farketti, çok sayıdaki
Kaynak: İbn Havkal
O yıllarda defansda görev yapan bir futbolcu için alışılmamış bir durumdu Altay'da 1978 senesinde o zamanlar TRT 'de oynanan ve çok
Kaynak: Sabahattin Erboğa
Alfonso'nun hüküm sürdüğü dönemin büyük bölümü, İspanya için alışılmamış bir sükûnet içinde geçti. Siyasi yaşama, 1875-81 arasında
Kaynak: XII. Alfonso
hayal oyunları, güçlükle anlaşılır, beklenmedik ve alışılmamış benzetmeler, sentetik bir şiir dili" (Mahir İz) olarak sıralanabilecek
Kaynak: Sebk-i Hindi
grup, post-hardcore türünden uzaklaşmaya başlamış; daha deneysel altyapılar, karanlık temalar ve alışılmamış öğeler kullanmaya başlamıştır.
Kaynak: Slint
Kasım 2011 FIDE listesinde 2762 ELO puanına sahip olması onu dünyada 9 numara yapar Morozevich alışılmamış açılışları kullanması ile
Kaynak: Aleksandr Morozeviç
Dis görünüsü ve asiribunaltici kokusuyla gerçekten de alışılmamış bir meyve türü. Dış görünüşüne baktığınızda "cok ilginc, böyle bir şeye
Kaynak: Durian
Mayın üzerinde alışılmamış bir biçimde ana ateşleyiciye bağlı beş adet fünye kullanılmıştır. Mayının üst kısmında bulunana bu fünyelerden
Kaynak: LPZ mayını
Eser alışılmamış bir şekilde oldukça geniş bir orkestra için yazılmış olup 4 kısımlı iki koro 3 obua, 3 trompet, timpani, yaylı orkestra,
Kaynak: Nun ist das Heil und die Kraft, BWV 50
mimari elemanlar alışılmamış bir şekilde kullanılmıştır. Maniyerizmin etkisinin göstermesi açısından önemlidir. Nurhan ATASOY,17 - 18 YY
Kaynak: Laurenziano
fakat uzaktan kuzey ufkunu yeşilimsi bir parlaklıkla, bazen de güneş alışılmamış bir yönden doğuyormuş gibi soluk bir kırmızıyla aydınlatırlar.
Kaynak: Kutup ışıkları
Teröre dayalı rejimiyle siyasi muhalefeti bastırarak Haiti 'de alışılmamış bir siyasi istikrar ortamı yarattı. Böylece ölümünden sonra oğlu
Kaynak: François Duvalier

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.