Tarihin bu kritik aşamasında
alışılmamış bir aktör öne çıktı.
Came to the fore during this critical stage of history in an unusual actor.
Kaynak: yeniasya.com.tr''Wreck it Ralph'' de
alışılmamış bir hikaye anlatılıyor.
Wreck it Ralph'' in'' an unusual story is told.
Kaynak: tr.euronews.comArızanın
alışılmamış bir durum olmadığı ifade eden NASA, yine de zamanlama açısından tuhaf bulduklarını belirtti.
NASA representing the fault is not uncommon, however, said they had found odd in terms of timing.
Kaynak: chip.com.trAncak bu yıl kış aylarında havaların soğuktan birden bire hiç
alışılmamış bir şekilde sıcağa dönüşmesi dikkatleri çekti.
However, the cold weather during the winter months this year, suddenly drew attention to turn into heat in an unusual way.
Kaynak: dunyabulteni.netDeneysel rock müzisyenleri aynı zamanda müziklerini; geleneksel olmayan zaman ölçüleriyle, alternatif enstrüman akorlarıyla,
alışılmamışKaynak: Deneysel rockFringe takımı korkunç ve tüm dünyayı etkileyebilecek açıklanamayan olayları açıklamak için
alışılmamış bilimsel yöntemlerden ve FBI
Kaynak: FringePek
alışılmamış bu cisimler halen değişik oranlarda kütle kaybeden ve tayf larında helyum a ilave olarak; karbon , oksijen ve nitrojen
Kaynak: Wolf-Rayet yıldızıBütün bir sayfayı tek bir konuya ayırmak gibi
alışılmamış özellikleri de vardır. İtalya'nın her yanına yayılmış muhabirleri ile İtalya
Kaynak: Corriere della SeraMeshuggah'ın müziği ayrıca çoklu ritm ler ve
alışılmamış ölçüler içermektedir. Grup, Rolling Stone tarafından en önemli 10 hard rock ve
Kaynak: MeshuggahYayınlandığı dönemde
alışılmamış bir Western türü olarak göze çarpan filmin ana temasını, baba Ben Cartwright (Lorne Greene ) ile onun
Kaynak: BonanzaOnun bir seyahatı Ekvatorun 20 derece güneyinde doğu Afrika kıyıları boyunca sürdü, o
alışılmamış bir şeyi farketti, çok sayıdaki
Kaynak: İbn HavkalO yıllarda defansda görev yapan bir futbolcu için
alışılmamış bir durumdu Altay'da 1978 senesinde o zamanlar TRT 'de oynanan ve çok
Kaynak: Sabahattin ErboğaAlfonso'nun hüküm sürdüğü dönemin büyük bölümü, İspanya için
alışılmamış bir sükûnet içinde geçti. Siyasi yaşama, 1875-81 arasında
Kaynak: XII. Alfonsohayal oyunları, güçlükle anlaşılır, beklenmedik ve
alışılmamış benzetmeler, sentetik bir şiir dili" (Mahir İz) olarak sıralanabilecek
Kaynak: Sebk-i Hindigrup, post-hardcore türünden uzaklaşmaya başlamış; daha deneysel altyapılar, karanlık temalar ve
alışılmamış öğeler kullanmaya başlamıştır.
Kaynak: SlintKasım 2011 FIDE listesinde 2762 ELO puanına sahip olması onu dünyada 9 numara yapar Morozevich
alışılmamış açılışları kullanması ile
Kaynak: Aleksandr MorozeviçDis görünüsü ve asiribunaltici kokusuyla gerçekten de
alışılmamış bir meyve türü. Dış görünüşüne baktığınızda "cok ilginc, böyle bir şeye
Kaynak: DurianMayın üzerinde
alışılmamış bir biçimde ana ateşleyiciye bağlı beş adet fünye kullanılmıştır. Mayının üst kısmında bulunana bu fünyelerden
Kaynak: LPZ mayınımimari elemanlar
alışılmamış bir şekilde kullanılmıştır. Maniyerizmin etkisinin göstermesi açısından önemlidir. Nurhan ATASOY,17 - 18 YY
Kaynak: Laurenzianofakat uzaktan kuzey ufkunu yeşilimsi bir parlaklıkla, bazen de güneş
alışılmamış bir yönden doğuyormuş gibi soluk bir kırmızıyla aydınlatırlar.
Kaynak: Kutup ışıklarıTeröre dayalı rejimiyle siyasi muhalefeti bastırarak Haiti 'de
alışılmamış bir siyasi istikrar ortamı yarattı. Böylece ölümünden sonra oğlu
Kaynak: François Duvalier