fener anlamı Rum.fanári
1. Saydam bir maddeden yapılmış veya böyle bir madde ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı: § "
Ziyası menedilmiş bir hırsız feneri göründü." -Ahmet Midhat Efendi, Zeyli Hasan Mellâh Yahut Sır İçinde Esrar, 26. § "
fener." -Ahmet Vefik Paşa, Lehçe-i Osmani. § "
Ağacın dalına astıkları bir fenerin altında çalışıyorlardı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 23. § "
Karanlık iyice basınca iplere takılı yüz tane fener yaktılar." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. 9, 82. § "
Elinde, galiba, bir büyük fener sallıyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 55. § "
Otomobilin fenerlerinden dökülen muntazam ışıklar içinde ...." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 124. § "
Ağacın dibinde dala asılı bir cam fener." -
Reşat Nuri Güntekin, Eski Şeyler, 157. § "
Orada durur, elindeki feneri samanlığın içine sıkar, içeri bakar." -Adalet Ağaoğlu. Kendini Yazan Şarkı Evcilik Oyunu. s. 11. §
"Ellerinde renk renk fenerler yakıp ucu demirli sopaları, bellerinde kılıç ve ok ve yaylarla çuldan elbise giyip doaşlarında korkunç, acayip taçlar ve çeşit çeşit külahları ile yerlere sopa vurarak hırsız kaçırmış şekilde..." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 298. § "
Yine yeşil şapka fenerin altında duruyordu." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 106. §
"Bir yandan sonsuz meçhuller iklimimize fener tutan ve eşyanın nabzını sayan bir telkinci…" -Necip Fazıl Kısakürek, O ve Ben, 64. §
"Neferlerin kaputlarını(asker paltosu) yatak olarak kullandıkları düşünülürse, benim ot yastığım, kilim yatağım, kristal kandil fenerim, kahve takımım ve teneke mangalımdan meydana gelen fevkalade muhteşem lüksümü taktir edersiniz." -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 117. § "
Methaldeki akasyalara renkli fenerler asılmış..." -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri II, 247. § "
… bellerinde fenerleri…" -Elif Şafak, Mahrem, 32. § "
Hani bazı konferanslarda şeytan feneriyle resimler gösterilir, bu konferansta da tiyatro parçaları gösteriliyor." -Nurullah Ataç, Söyleşiler, 78. 2. Gemilere yol gösteren ışık kulesi, deniz feneri: § "
Baltık denizini geçerlerken, fiyotlarda, adalarda, sisin arasında yanıp sönen deniz fenerleri…" -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 135. §
"Aynalı Kavak iskelesinden Fener iskelesine…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 39
. 3. Tepesinden kulplu kahveci tepsisi, askı.