Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

feshetmek ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

feshetmek, -der anlamı
(-i) (fe'shetmek) 1. Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak. 2. Kapatmak, dağıtmak.

Türkçe - İngilizce

feshetmek anlamı
fiil
1) dissolve
2) abolish
3) cancel
4) annul
5) abrogate
6) rescind
7) quash
8) vacate
9) wash out
10) call off
11) annihilate
12) countermand
13) outlaw
14) set aside
15) do away with

feshetmek eş anlamlısı

bozmak
(-i) 1. Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek: Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2. Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak: "Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir." -A. Ş. Hisar. 3. Dokunmak, zarar vermek: Bu yemek midemi bozdu. 4. Geçersiz bir duruma getirmek: "Eğer nişanını bozduysa yazıklar olsun." -M. Ş. Esendal. 5. Büyük parayı küçük birimlere ayırmak: Bir milyon lira bozar mısın? 6. Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek: Düşman ordusunu bozmak. 7. Altını paraya çevirmek, bozdurmak. 8. Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek. 9. Bağ veya bostanın son ürününü toplamak: Bostanı bozduk. 10. Kızlığına zarar vermek. 11. Biçimini ve kullanılışını değiştirmek: "Eskileri bozuyor, beni, çocuğu giydiriyor." -Ö. Seyfettin. 12. Bırakmak, dağıtmak: "Tam biraz rahat edeceğim, işimi bozuyorsun." -S. F. Abasıyanık. 13. mec. Bir kimseyi beklemediği bir davranış karşısında bırakarak veya sözünü yalana çıkararak küçük düşürmek: Adamcağızı fena bozdunuz. 14. (-le) mec. Aklını yitirecek derecede bir şeye düşkün olmak: Adamcağız politika ile bozmuş. 15. mec. Kötü duruma getirmek.
dağıtmak
(-i) 1. Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak: "Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." -Y. K. Beyatlı. 2. (nsz) Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek: "Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." -P. Safa. 3. Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek: "Selamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu." -R. H. Karay. 4. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak: Odayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak. 5. (nsz) İletmek, ulaştırmak. 6. mec. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek: Kooperatifi dağıttılar. 7. mec. Kurulu bir düzeni bozmak. 8. mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. 9. (nsz) mec. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. 10. (nsz) argo Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak.
kapatmak
(-i) 1. Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek: "Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar." -H. Taner. 2. (-e) Kapamak: "Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Bir kadınla nikâhsız yaşamak. 4. (nsz) Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek: Gazete kapatmak. 5. Herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek: "Geçen gün Kristal'i kapatmış, vur patlasın, çal oynasın âlemi yapmış." -H. E. Adıvar. 6. Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek: "Sanatçılar arasındaki tatsız olayı kapatmak istiyordu." -Ç. Altan.

"feshetmek" için örnek kullanımlar

Abonenin sistemden çıkmak veya sözleşmeyi feshetmek istemesi durumunda mahsuplaşma yapılarak sözleşme sona erdiriliyor.
In case the subscriber wishes to terminate the contract settle out of the system or terminate the contract made.
Kaynak: sabah.com.tr
ESKİ sevgilisi ve menajeri olan Antonio De La Rua, Kolombiyalı şarkıcının sözleşmesini feshetmek için 70 milyon eurodan fazla tazminat talep etti.
OLD lover, and his agent, Antonio De La Rua, the Colombian singer has demanded more compensation for terminating the contract of 70 million euros.
Kaynak: aksam.com.tr
Meclisin feshedilmesiyle ilgili söylentilere de değinen Saakaşvili, bu haberlerin spekülasyon olduğunu ve hükümeti feshetmek gibi bir niyetinin olmadığını belirtti.
Saakashvili also addressed the rumors about termination of the Assembly, and this news is speculation that the government has no intention of terminating said.
Kaynak: timeturk.com
Fıkıh kaynaklarında, karşı tarafın zarara uğramasına yol açan hilenin akdi feshetmek için yeterli gerekçe olduğu kabul edilerek, kayda
Kaynak: Hile
devlet belgelerini imzalamak, parlamento toplantılarını resmen açıp kapatmak, ve seçimler öncesi parlamentoyu feshetmek gibi görevleri vardır.
Kaynak: İngiliz Milletler Topluluğu
Bu politikaların bir başkası Bizans İmparatoru ile Emir Süleyman arasındaki anlaşmayı feshetmek oldu. Sonra da Emir Süleyman'a verdiği
Kaynak: Musa Çelebi
devlet belgelerini imzalamak, parlamento toplantılarını resmen açıp kapatmak ve seçimler öncesi parlamentoyu feshetmek gibi görevleri vardır.
Kaynak: Kanada
Herbir taraf da bu büyük çaptaki savaşı feshetmek amacıyla oyuncuyu inkar edilebilir bir casus olarak kullanmaktadır. Nice başarılı
Kaynak: Far Cry 2
Parlamentosunun 299 üyesi vardır. Meclis üyeleri 4 yıl için halk tarafından seçilirler. Cumhurbaşkanı nın meclisi feshetmek yetkisi vardır.
Kaynak: Güney Kore

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.