dost is. 1. Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı:
"Dostlar beni hatırlasın." -Âşık Veysel. 2. Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo:
"Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı." -H. R. Gürpınar. 3. Sahibine sevgi gösteren hayvan:
Köpek insan dostudur. 4. Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse:
Kitap dostu. 5.
sf. İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan:
"Yüzleri tatlı, dilleri tatlı, dost insanlardı bunlar." -T. Buğra.
kadın is. 1. Erişkin dişi insan, zen erkek veya adam karşıtı:
"Yanlarında, kendileriyle ahbaplık edecek dostlar, hizmetlerine koşacak kadınlar veya erkekler görmek isterler." -A. Ş. Hisar. 2. Evlenmiş kız. 3.
sf. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan. 4.
mec. Hizmetçi bayan. 5.
esk. Bayan:
"Hintli kadın, toplantıyı renklendirmek için herkesin kendisine bazı şeyler sormasını teklif ediyordu." -B. Felek.
metres is. Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma, zamazingo:
"Zeytinyağı tüccarı kekremsi bir minnetle baktı metresine." -E. Şafak.
sevgili sf. 1. Sevgi ve bağlılık duyulan:
"Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol." -T. Fikret. 2.
is. Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan:
"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." -N. Hikmet.